Son Dakika



Dünyanın sorunlarını çözmeye hazırım ama birazcık daha zamana ihtiyacım var. Yani çok fazla da değil, tam kırk beş yıldır uğraşıyorum. Bir kaç senede kesin sonucu alırım gibi geliyor. Eh! Benimle birlikte siz de biraz daha sabredeceksiniz artık. Bu kadar beklediniz zaten…
Muazzam bir formülüm var. İlkel toplumdan itibaren verileri koyuyorum ve neler olup bittiğini hemen gösteriyor. Mesela köleci topluma nasıl geçildiği, kapitalizmin nasıl ortaya çıktığı filan şıp diye çıkıyor. Yalnız bir iki kusuru, kusur demeyelim de artık…eksiği kaldı diyelim…
Örneğin 1950’lere kadar çok iyi geliyor.  Geliyor da sonra biraz karışmaya başlıyor. Laf aramızda aslında 1939’da karıştı iyice ama 1950’ye kadar olan dönem için düzeltme katsayıları koydum. Ne var ki, o tarihten itibaren bu katsayılar da pek işe yaramamaya başladı. Acaba diyorum dünyanın ekseninde bir kayma mı meydana geldi. Yoksa sosyal endekslerimi rayından çıkaran bir buz çağı filan mı yaklaşıyor?
Bir de, Batı Avrupa’dan uzaklaştıkça karışıyor. Gerçi coğrafi bölgelere göre düzeltme hesaplarını da tamamladı. Bu amaçla tekrar analitik cebir çalıştım.. Feodalite yerine Asya tipi formüller geliştirdim. Birkaç yerine daha şöyle bir dokunmam gerekir. Yeğenim matematik okuyor. Gelince onunla tamamlarız. Son sınavları kaldı.
Burada ilk kez tarih ve matematiği birleştirip yeni bir bilim dalı oluşturduk. Yani oluşturmuş olabiliriz. Olasılıklar gerçek hayatta hep vardır zaten. Şayet bunu başardıysak ortaya yeni bir “ABD” yani “anabilim dalı” çıkacaktır. “Tame” ya da “Matar” adı verebiliriz. Terzilik fakültesinde “ilik açma anabilim dalı” olduktan sonra bizimki niye olmasın. Pikayözcüler aramıyoruz. İlim peşindeyiz.  (Overlokçular gücenmesin sakın, mesela olsun için öyle dedik, o kadarını da biliyoruz artık). 
Yani formüllerim o kadar hassas. Anlayın işte… Belki gösterge formülleri ile uyarı formüllerini ayırırım. Şaşırmayın yani, bunlar sonsuza kadar insanlığa yol gösterecek şeyler. Herhalde adımla anılırlar ama öyle olmasa da dert değil. İnsanlığa hizmet etmiş olmak benim için yeterli. Belki genel gelişme teorisi ve özel sapma teorisi diye de ayırabilirim. Daha karar vermedim. 
Bir önceki paragraftan anlamış olacağınız gibi önerilere tamamen kapalı değilim. Bilimin bütün insanlığın ortak çabasıyla gelişeceğine yürekten inanıyorum. Bana gelince biraz daha erken kalksam işler hızlanacak ama ev halkı “seni uyandırmaya kıyamıyoruz… çok güzel uyuyorsun” diyorlar. “Lütfen” diyorum. “Burada insanlığın kaderi söz konusu.”
Son olarak bir maruzatım daha var. Beni can kulağıyla dinlemiyorsunuz gibi geliyor. 
Yani sonuçta hepimizin sorunlarını çözmeye uğraşıyorum. Beni dinlemeniz gerekli. Yoksa bütün bu çaba boşa gidecek. Bana dert değil. Önümde bir kırk beş yıl daha yok ama başka bir uğraş bulurum. Kaybeden siz olursunuz. 
Uyarmadı demeyin. Yarın, öbür gün (eli kulağındadır) kriz daha derin gelecek. O zaman görürüm sizi. Beni çok ararsınız ama iş işten geçmiş olacak. Sizi son kez akla davet ediyorum. Belki bir kere daha ederim. İnsanlık bende kalsın.
 
Mehmet Tanju Akad
Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM