Gerçek Edebiyat

TRT’nin dijital platformu Tabii’de gösterilen ve bu mecra için daha önce çekilen dizilerin aksine hayli ilgi gören Gassal; muhaliflerce kültürel iktidar savaşımının bir aracı olarak değerlendirildi. AKP yandaşlarının diziyi canhıraş sahiplenmesiyle de yapım fazlaca konuşulur oldu.

Gassal, öyküsü ile ne AKP’ye olumlu ne de AKP karşıtlarına olumsuz malzeme verecek bir içeriğe sahip: Sığındığı gasilhaneden çıkıp “bu dünya” hayatına dâhil olmaya çalışan bir gassal ile “öte dünya”yı unutan bireylerin ilişkilerinin minimal ve naif anlatısı sadece.

Göksel Aymaz’ın Duvar’da yazdığı üzere “Gassal’ı, senaryoda yer yer görünen boşluklar, küçük rollerdeki vasat oyunculuk, inandırıcılığı zedeleyen abartılar vb. sebeplerle eleştirebiliriz ama galiba Türk dizi tarihinin eli yüzü düzgün yapımları arasında görmezlik edemeyiz.”

Şu bitmeyen 'kültürel iktidar' gevezeliğine ilişkin de belirtmek lazım ki Gassal’ı ölüm teması ve bölüm sonlarındaki arabesk şarkılar üzerinden eleştiren sözüm ona solcular kendilerini gülünçleştiriyorlar. Küresel kültür endüstrisinin en tehlikeli aracı olan Netflix için ülkemizde çekilen yerli yapımların hepsinde madde kullanımı, seks ve küfür öne çıkarılır ve bu içerikler milyonlarca genç insana izlettirilirken buna hiç ses etmeyenler; konu Gassal olunca bülbül kesiliyorlar. Çünkü onlara göre Gassal gibi dizilerle AKP kültürel iktidarı solcuların elinden almaya çalışıyor… Tuhaf ve zavallıca!

Türkiye’de kültürel iktidar solda mı ki AKP onu bizden alsın? Öyle olsaydı cahil bir oyuncu kız, Farah Zeynep Yılmaz Güney’e pervasızca hakaret edebilir miydi? Bütün film festivallerinde ödüller etnikçi, mezhepçi sinemacılara verilir miydi? Solcu diye bilinen ünlü oyuncular havuzun kanallarının ucuz dizilerinde, banka reklamlarında oynar mıydı?

Hani nerede işçi filmlerimiz, nerede köy romanlarımız, nerede geleceği çalınan gençlerin sorunlarının işlendiği tiyatro oyunlarımız?

AKP tarafına değinmek bile gereksiz. Onlar pelikanların, çöplük martılarının, leş kargalarının ele geçirdiği, yönettiği, itibarsızlaştırdığı TRT’de bir tane iyi dizi yayımlandı diye zafer nidaları atıyorlar ama asıl dertleri ne sanat ne kültür; siyasi ömürlerini uzatmak. Bunun için yapamayacakları iş, çevirmeyecekleri film yok.

Hazır büyük senarist (!) Sırrı Süreyya Önder’le de buzlar erimişken…

Alper Erdik
Gercekedebiyat.com