Sahipsizler / Erdinç Gültekin
Sahipsizler / Erdinç Gültekin
Memleketin birinde eşekler iktidarı ele geçirmiş. Yıllarca sürmüş iktidarları. Bu eşeklerin bir özelliği de hain olmalarıymış. Öyle ki, hainliklerine karşı gelenleri hain ilan edip hapislere atıyorlarmış. Yani hainliği bile tekellerine almışlar. Derken atlar, kaplanlar, filler, kurtlar iktidara gelmek için, bunlara uymuşlar; biz de eşeğiz, bizden daha eşeğini bulamazsınız diye propagandaya girişmişler. Ve o heyecanla, asimile olmuş, düşmanlardan destekli, bünyesinde yoğun miktarda hainlik taşıyan bir eşeği getirmişler başlarına. Yeni genel başkan cesur bir eşekmiş. Hainlikse hainlik diyerek koyulmuş işe. Önce kendisini o koltuğa oturtanları yok etmiş. Yavaş yavaş kendi gibilerini toplamış çevresinde. Kulağını da dayamış başka ülkelerin kapısına. Beni al, beni al, onu alma diplomasisine başlamış. Kodaman ülkelerin patronları gülümsemiş bu yeni muhalefet liderine. Bazı reçeteler yazıp vermişler. Ensesini, sırtını okşamışlar.
Bu arada halk seçeneksizlikten, kim daha eşek, kim daha hain göremez hale gelmiş. Eşeklerin arasında gidip geliyor, gün geçtikçe protein ihtiyaçları artıyormuş. İktidarın duyguları ustalıkla sömürdüğü bu ülkede muhalefet de mantıklara hitap edemeyince halkın pusulası iyice şaşmış. Herkesin birbirini hainlikle itham ettikleri bir ortamda aylar yıllar geçmiş. Derken yeni bir seçim dönemine girilmiş. Kışkırtmalar az zamanda birbirine düşürmüş seçmenleri. Dede torununa, oğul babasına küsmüş sonunda. Büyük kavgalar çıkmış. Her yurttaş düşman olduğu eşeğe bilenmiş. Onun açığını aramış. Gazeteciler de her daim çorbalarına baktıklarından halkı kışkırttıkça kışkırtıyorlarmış. İkiyüzlülük iyice artmış. Küslük artmış. İftira artmış. Kuşku artmış. Seçim gecesi iki eşek hemen hemen aynı oyu almış. İktidar da muhalefet de yola devam demiş.
O gece bütün şehir anırmış da anırmış birbirine. Ülkede hiçbir şey değişmemiş. Muhalefetin lideri yarın ki gün, sandıklara sahip çıkamadık, yoksa kazanırdık demiş. Lakin kimse de öyleyse niye sandıklara sahip çıkmadınız diye sormamış. Bezginlik, umutsuzluk artmış. Bu dramı yüreğinde duyanlar içkilerini sessizce içmişler o geceden sonra. Ülke, son öncülerini de yitirirken, birileri kıs kıs gülüyormuş oval masalarının, oval ofislerinin başlarında.
Erdinç Gültekin
Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR