İstanbul'un dışında İstanbul 'Kitap Fuarı'nı ve İstanbul’u yönetenleri kınıyorum!
TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı niçin İstanbul'da yapılıyor ve kitapseverlere işkence çektiriliyor. Yayınevlerimizin bu durumu protesto etmeleri gerekmez mi?
Her yıl "TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı"nda büyük bir rezalet yaşanıyor. Ulaşımı işkence yoluna dönüşmüş olan İstanbul - Beylikdüzü’nde kitap fuarı düzenleniyor. Burada afiyetle “Beylikdüzü Kitap Fuarı” düzenleyebilirsiniz, Beylikdüzü ahalisinin de hakkı ama İstanbul kitap fuarının ta Fizan’da ne işi var? Üstelik yalnızca İstanbul'un değil Türkiye'nin fuarı bu. “Beylikdüzü Kitap Fuarı”na gitmek yürek ister, sağlık ister! Hele birazcık hasta olanların, yaşlı ve çocukların gitmesi hiç önerilmez! Kitap fuarını İstanbul’dan kaçırmak gibi bir şey bu. Türkiye'ye İstanbul'a bu fuar yakışmıyor! Özellikle genç kızlarımız genç erkeklerimiz, kitap okusun, kitap okumaya alışsın en azından fuar havasını görsün istediğimiz güzelim öğrencilerimiz, çocuklarımız... Size bu TÜYAP yöneticileri nasıl kıyıyor böyle? Bu ülkenin en büyük kentinin sayın yöneticileri, hemşerilerinize şöyle rahat, temiz, kolay ulaşılabilir bir yer ve "mekan"da kitap fuarı yapmaktan aciz misiniz? İstanbul’un kitap kültür yaşamı bu denli mi sahipsiz? TÜYAP’ın binası burada çünkü. Kira vermemek için İstanbul halkını yağmurda çamurda yollara döküyorlar. TÜYAP bu binasında yıl boyunca iş sektöründe onlarca fuar düzenliyor. Gelenler çelik kapı, duşakabin, makine vs almıyor. Normal bir fuardaki gibi ilişki kuruyor, broşür alıyor; bakıp gidiyor. Ama kitap fuarı, hele İstanbul Kitap Fuarı öyle sıradan bir fuar değil; kitap satışlarının yoğun biçimde yaşandığı, “perakende” olarak okurla kitabın buluştuğu yerdir. Hazretler, marangoz firmalarına, duşakabin firmalarına yapamadıklarını gariban yayınevlerine yapıyorlar! Akıl almaz oranda kazık stand kiralarlarıyla yayınevlerinin çoğu kirayı çıkarmaya fit. Okurlar, imzacı yazarlar, sigara dumanı dolu bir kahveden, bir yangın binasından üstü başı toz duman içinde kendini dışarı atar gibi çıkmak istiyor bir an önce. Üstelik yerlerde fi tarihinden kalma bir halı. Tuvalet ve yıl boyu birikmiş ayakkabı tozunu herkes yutmak zorunda. Sağlıklı bir yüzle giren sapsarı bir yüzle çıkıyor dışarı. Hava kararınca her an çökecek o ünlü köprüden geçip bir ulaşım aracı arıyor; geri dönmeye çalışıyor. Sayın İstanbul Belediyesi yetkilileri! Ya bu TÜYAPçı acımasızlara kent içinde güzel, geniş bir yer verin. Ya da, sözüm size İstanbul yayınevleri! Örgütlenmeyi başarıp alternatif bir fuarı kentin iyi bir yerinde düzenleyin. Biliyorum bu çabalar var. Ve bu çabaları üç beş büyük yayınevi baltalıyor. Sayın büyük yayınevi yöneticileri. Lütfen Türkiye’nin kültür yaşamını, okurları, çocuklarımızı düşünün. İnanın bu fuarda artık sizin de bir geleceğiniz yok. Daha yakın ve düzgün geniş bir mekanda üçe katlarsınız o güzelim sıcacık paracıklarınızı! Bu fotoğraflara iyi bakın. Kitapseverlere bu işkence yetti artık! Bu kadar sahipsiz değil bu ülke. Çıkar elbet kurtaracak "bahtı kara maderini..." (NOT: Değerli okurlarımdan ve 68’liler Vakfı'ndan Arslan Kılıç ağabeyimden özür diliyorum; birazcık hasta oldum ve panelime gelmeye cesaret edemedim!) Ahmet YıldızBEYLİKDÜZÜNDE BU ISRAR NEDEN?
İSTANBUL KİTAP FUARI ÖNERİMİZ
gercekedebiyat.com
Yazar Hakkında
YORUMLAR