‘Türk PEN’inden dünyanın en rezil şiir manifestosu!
2023 PEN Şiir Ödülü, 25. TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’nda düzenlenen bir törenle şair yönetmen Barış Pirhasan’a verildi. Barış Pirhasan gelenek gereği bir de 'Şiir manifestosu' yazmış. Babası Vedat Türkali'nin elinden ödül aldığım ve onun için hep ilişmeden uzaktan seyrettiğim Barış Pirhasan, Zeynep Oral’a göre, “Yaşama, onura ve özgürlüğüne bağlı, iyi şiir, öncü, özgün ve özel bir şair”miş! (Literatürde bu tür övgüler ‘arı duru Türkçe yazan, özgürlük uğruna mücadele eden, toplumcu, özgün şair’ diye dizilirdi! Şimdi hayli değişmiş ki du bakali…) ‘Pen Türkiye’ her yıl 21 Mart Dünya Şiir Günü’nde şiir ödülü veriyor. (Eski adı ‘Türk PEN'i’ydi, bu ad ne zaman hokus pokusla değiştirildi bir gün hesabını soracağız!) Ödül alan yazara da o yılın şiir manifestosu yazdırılıyor. -Manifesto kavramına bile aykırı bu durum bir yana- Barış Pirhasan’ın ödül alıp yazdığı ‘Şiir Manifestosu’ysa nasıl bir çağda yaşadığını kavramış aklı başında herkesi isyan ettirecek garabetler yığını. Manifesto’ya, Türk kültür yaşamının en karanlık tipi Zeynep Oral, bildiğiniz Ertuğrul Özkök, hiçbir zaman eleştirel bilince sahip olmamış '12 Eylül edebiyatı' temsilcilerinden Haydar Ergülen gibi kişiler de övgüler dizmiş. (Çökerttikleri edebiyatımıza, orada burada tuttukları gazete köşelerinde oflayıp ağlayıp sızlayarak, sanki dirilmesine katkıda bulunuyormuş gibi tanıtımlar yazanların başında gelen Haydar Ergülen kardeşimiz, günümüz Türkiye’sini "büyülü gerçeküstücü" olarak değerlendirmiş. Bu zatların, kafalarındaki ucube ideolojilerin* gösterdiğini gerçek sandıkları için olacak, dünyanın içinde bulunduğu salgın, savaş, deprem gibi felaketlerde jeopolitik durumunu oldukça gerçekçi biçimde yaşayan Türkiye’yi, rüyada bir bebek sezgisiyle ancak algılayabilmelerine şaşmamak gerek.) İzmir Kitap Fuarı’nda ödül töreni öncesi kendisiyle ilgili yapılan panelde Pirhasan’ın okuduğu ve başlığına ‘2023 Şiir Manifestosu’ koyduğu metin, baştan sona kadar eşcinsellere, lezbiyenlere ve bu batak ilişkilere övgüyle dolu. Bir de son bölümünde "ibne" duası var. Kendinden menkul bu ‘2023 Şiir Manifestosu’ denen garabet, ’12 Eylül’ şiiri/şairi diye adlandırılıp eleştirilen anlayışın iyice uçtuğu -bir anlamda uçmağa vardığı- bir örnek metin olarak edebiyat tarihçilerince ibretle anılacak! Türk PEN Başkanı Zeynep Oral ve Barış Pirhasan 'Tarih kötüdür!' Pirhasan kardeşim. Bu metne bin yıllar sonra tarihçiler, ‘O yıllarda Türk şairleri cinsiyetle uğraşıyordu’ diyecekler! Tery Eagleton yıllar önce neoliberal çağın şairleri için, "Eskileri için, çalışan insanın teri önemliydi, şimdikiler için seks yapanların teri önemli" saptamasını yaparken ne kadar isabetliymiş. Bu metinde, dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu ‘somut durum’ ve şairlerin bunu nasıl algıladıklarını boşuna aramayın, yok. Pirhasan her şeyden oldukça memnun: -Eşcinsellerin çektiği işsizlik, tecrit, baskı, katledilme vs. sıkıntılar da şeyinde değil ha yanlış anlamayın- ilişki sahiplerine neşeyle, oh ne mutlusunuz belinize kuvvet diyor! Saman tadında hedonik bir metin! Daha dün 50 bin çocuğumuz, bebek, anne baba, hayvan deprem yıkıntıları arasında inleyerek ölmüş ne gam! Bu ülke 20 yıldır AKP denen bir parti tarafından yönetilmiş, iki darbe girişimi yaşamış! Bu ülkede çalışanların % 70’i asgari ücretle çalışıyormuş! (Yaşadığı Avrupa’nın 400 Eurosuna yani!) Bu ülkede seçimler yaklaşıyormuş da bu halk iktidarda Erdoğan, muhalefette Kılıçdaroğlu, Akşener, Babacan’a mahkum edilmiş! Bu ülkede kitaplar, 2023’de muzır diye poşete sokuluyormuş! Bu ülkede şairler, toplum tarafından yok hükmünde sayılıyormuş! Bu ülkede halk, kitap kâğıdı dışardan alındığı için dünyanın en pahalı kitabını okuyormuş! Bu ülkenin en büyük yayınevleri, bu halkın edebiyatlarının adını kullanmayıp yan yollara sapıyormuş! Bu ülkede milyonlarca Afganlı, Iraklı, Suriyeli, Afrikalı sığınmacı bu halkın yoksul sofrasından yiyormuş! Bu ülkenin resmi PTT’si kitap taşıma ücretlerine fahiş zam yapmış! Bu ülkenin kuzeyinde iki komşusu Ukrayna ve Rusya dünyanın en acımasız ölümcül bir savaşındaymış! Güneyimizde ülkeler işgal edilmiş, ülkemiz dahil tüm bölge ülkelerinde emperyalizmin fitne fesadı diz boyu! Dünya bir salgın yaşamış, milyarlarca insan içinde ne idüğü belirsiz sıvıyla aşı olmuş, şimdi tel tel dökülüyor! İki kutuplu dünyadan sonra tek kutuplu dünya yıkılıyor fay hatları çatırdıyor! Teknoloji dijital çağ yeni bir derebeyi-serf sistemli feodalizm yaratıyor! 5 milyar dijital hastasının sırt ağrıları artıyor! Dünya, sel felaketi, küresel ısınma, orman yangını, kutupların eriyişini yaşıyor! Barajlar fil derisi gibi kuru, petrol savaşlarının yerini su savaşlarının alacağından korkuluyormuş! Bizim ‘Pen Türkiye’nin, Barış Pirhasan’ın umurunda mı, ne gam! Türk halkı şairsizdir şiirsizdir diyorum da inandıramıyorum! Öteki dünyada Aziz Nesin’e Vedat Türkali’ye ne cevap vereceksin eey Zeynep Oral! Derdim eşcinselleri aşağılama filan değil yanlış anlaşılmasın. Onların hakları için de mücadele edilmeli. Etnisite, değişik kültürler... hepsi korunmalı, zenginliktir severim. Ama Türkiyeyi ve Türk edebiyatını daha çok severim! Türk edebiyatını, görkemli Türk şiirini sizin ellerinize düşürenlere yazıklar olsun! “I came to bury Cesar not to praise him.../ Sezar’ı övmeye değil gömmeye geldim...” Kendini bilip de yalnızlıktan geberen genç ibnelerin okuma merakına selam olsun Venedikte ölme heveslerine, Mişima’nın maskesine, o mıymıntı Andre Gide’in DÜNYA NİMETLERİ’ne bile selam olsun Reading zındanı baladını yazan asil ruha selam olsun Okuduğu ilk Cavafis şiirinde kimliğine kavuşanlara selam olsun Safo’yla Rumi’ye yıllarını veren Memo’ya bin selam olsun Delirinceye kadar aynaya bakan hepsi güzel çocuklara selam olsun Dünyanın tüm yatakhanelerine, parklarına, plajlarına, arka sokaklarına, ucuz otellerine selam olsun Aşkı sokakta arayan ve bulan, eve götüren, dayak yiyen, soyulan ve asla ders almayanlara selam olsun Ne içersin diye sorulduğunda hiç düşünmeden “enerji drink ve votka” diyen aktif biseksüellere selam olsun Yengeçlerin gururlu tanrısı Bilge Karasu’ya, azınlıklar prensi Ece Ayhan’a selam olsun Uluyan Allen Ginsberg’in gizli disiplinine selam olsun Suretimizi tuzla buz bir aynanın çatlaklarında görme cüretimize selam olsun Bu alelacaip macerada yoldaşımız olan maskeli süvarilere selam olsun Aklı fikri dokunmak ve dokunulmakta olan lubunyalara mahsus selam olsun Uyandıranlara selam olsun, uyutup okşayanlara selam olsun Queern kişi niyetine: Yaralılarımızı, delilerimizi, intihar etmişlerimizi, öldürülmüşlerimizi, yaşamayı becermişlerimizi, solgun fotoğraflarımızı, parlak dijital sevişme videolarımızı, kadınken erkek, erkekken kadın olmuşlarımızı nasıl bilirdik? İyi bilirdik! İyi bilirik! Hakkımız helal olsun mu? Helal olsun...” *Sözünü ettiğim ideolojik sapma, Hınçakların temelini atarak Türk solunu soktukları ‘Türk adını kullanma, her Müslüman gericidir’ kafesinde yaşamak ve tehcir ettirilen Ermeniler, mübadeledeki Rumlar, cezası kesilen ayrılıkçı katil şebekesi PKK’lıların arkasından ağlayıp sızlamak ve bunu solculuk, ilericilik olarak sanmak, biçiminde özetlenebilir. Ahmet YıldızBARIŞ PİRHASAN’IN ‘2023 ŞİİR MANİFESTOSU’NUN ANLAMADIĞI
BARIŞ PİRHASAN’IN YAZIP OKUDUĞU 'TÜRKİYE PEN' ‘2023 ŞİİR MANİFESTOSU'
Gerçekedebiyat.com