Son Dakika

unsal-cankaya-devran-24012025224931.jpg



Onca sevdiğim türküyü niye sevdim bilen yok,
Hangi duygumu taşırdı daha ilk nağmesinde,
Olmayacak hangisine hangi sesle eşliğimin belgesi.

Nice kitaplar okudum, şiir, öykü, deneme,
Bilime giriş diliyle, kurguyu, bile bile,
Yaşanmış olmalı dedim, çok benzerse gerçeğe.

Nicesini bitirmedim, sevmedim akışını, bırakırken bir yana,
Nicesinde olsa dedim mümkün olsa hiç bitmese bu kitap.
Nicesinde okuru say, sandığınca ahmak değil dedim onu yazana,
Kızdım parsa toplayışa, yayınevinin hırsına kasten ortak olana.

Bunları bir tek ben bilsem kalmayacak ki yarına,
İnsan ölür, adı kalır ardında, belki yazdıkları da,
Ben duyguları da kalsa ne iyi olur derim.

Turabi dost ‘bir gülüş kalır mı’ yı soruyordu gitmeden, 
"Kalır elbet!" demiştim, çok da inanmayarak, dalıp fotoğraflara.
Erkenden çekip gitti, sessizce ve dervişçe, ölüme hoş bakarak,
Şiiri kaldı bize, sesiyle sazı kaldı, gülüşü fotoğrafta neredeyse kahkaha,
Kendisinin yokluğuysa anımsadıkça sızı.

Bir yıl sonra aynı dertle kardeşim de yıkılacakmış meğer,
Meğer ondan da bize son gülüş kalacakmış.
Anımsadıkça yüzünü canımız yanacakmış,
Bilmiyorduk o zaman, umutluyduk her zaman,
Öğretti yine devran.

Gülüşünü aldı gitti fotoğrafları duruyor,
Canımın içi kardeşim yerini hiç tutmuyor.
Ama insan tuhaf bir şey, artık yaşamam sansa,
Günler, aylar, yıllar geçse aynı ateşle yansa,
Kalpte kalana tutunup, sürünüyor, ölmüyor...

Ünsal Çankaya
Gercekedebiyat.com

ÖNCEKİ YAZI

Benzer İçerikler

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM