Gerçek Edebiyat

Yalancılar çoğalıyor, burunlar uzuyor... İşler gittikçe karışıyor... Siyasi manzarayı ortaya çıkarmak, karmaşayı sadeleştirmek gerekiyor. Şimdi analoji yoluyla bir deneme yapalım.

Türk siyaseti nebatat aleminde olsaydı mesela, taksonomisini şöyle kurardık.

1. Demokrasi (ne demokrasisiyse o) isteyenlerin bir kısmı bağımsızlığın lafından bile ürküyor, bağımsızlık olmadan demokrasi olamayacağını  biliyor ama zayıf ruhlarını esir alan propagandanın esiri olmuş. Bunları (1A) Gafiller, (1B) Art niyetliler olarak ayırsak hesap mı soracaklar. Hatta liboş (L) olanlar için (1A)L, (1B)L gibi alt gruplar kurabiliriz. Keza (1B)M-L gibi bir kategori bile yapabiliriz. (1B)M-L medyadaki (M) art niyetli liboşlar anlamına gelir. Bundan sonra kim tutabilir bizi.

İşin aslı: Bağımsızlık için mücadele yükseldikçe ulusal güçler öne çıkacak diye korkuyorlar.

2. Bağımsızlık istediklerini ileri sürenlerin bir kısmı  da demokrasiden hiç söz etmiyor. Nasıl bir diktatörlük altında bağımsız yaşayacaklarını merak ediyorum doğrusu. (2A) Teokratik, (2B) Faşist, (2C) Teokratik-faşist (2D) Hiçbiri, (2E) Başka bir diktatörlük (ya da herhangi bir otoriter rejim). Hepsi şıkkı yok. Hangisi olsa fark etmez şıkkını tercih edenler olabilir. Bunu not edelim.

İşin aslı: Bunlar bağımsızlık da istemiyor.

3. Kimileri de görünüşte bağımsızlığa karşı çıkmıyor ama ulusal bağımsızlık istemiyor. (Bu tür Birinci familyanın akrabası  oluyor, yaşadığı çevreye bağlı biraz  farklı evrimleşmiş.) Ulusal olmayan tek bir bağımsızlık örneği olmadığı bilindiğine göre, bu ne anlama geliyor? Mesela faşist Vietnam halkı ya da Kübalılar demokrat Amerika'ya karşı hain bir ulusal kurtuluş savaşı yapmış oluyor. A bea!, ne çok aptalmışlar. Üüj bej değil, bitmez bunlar şey ettirmekle! (Burada Birinci maddeye geri dönünüz, ya da hep bu arada kalmak istemiyorsanız atlayın, temerrüt faizine düşmeyin. Hapse girerseniz, çıkmak için ya hepyek atmanız ya da otelleri satmanız gerekir).

Öte yandan...

4. Hem bağımsızlık hem de herkes için demokrasi isteyenler var. (Aman dedim!, nazar değmesin, kem gözler uzakta olsun! Elemtere fiş...)

5. Her ikisini de istemeyenler var  ama bunlar da alt gruplara ayrılabilir. Bunlar (5A) Doğrudan işbirlikçiler, (5B) rant avcıları, (5C) şantaja boyun eğen korkaklar, (5D) yalakalar, küçük hesapçılar vs. olarak sınıflandırılabilir.  Bunlar (2A)'dan (2E)'ye kadar olan kesimle kısmen veya büyük ölçüde çakışabilir. Tasnifler tamamen keyfinize kalmış. Burada 5B2A teokratik bir diktatörlük içinde rant peşinde koşan anlamıma gelir. Vay da vay. Şimdi biraz daha geliştirelim. 5B-2c-1B M-L (E) desek Teokratik-faşist bir diktatörlük altında rant peşinde koşan liboş medya mensubu olur. Emperyalizmin doğrudan adamıysa (E) eki alır. Yaşasın! Ben bu ifadeleri bayağı sevdim. Giderek bilimsel bir görünüş almaya başladı. Birkaç simge eklesek daha hoş görünür (? ? ÷ ¿ ¢ § a< log,) Bunları siz de deneyebilirsiniz. Üniversitelerde kurulacak simgesel siyaset anabilim dalının ilk adımlarını attığımızın farkında mısınız? Tarih yapıyoruz, siz de yeni ABD'nin ilk şahitlerisiniz. Bu ABD'ye katkılarınızı hemen yapın, hiç beklemeyin. Bir asistanlık kapabilirsiniz. Kıyağımı unutmayın yeter.

6. Ülkede demokrasi ve bağımsızlığı  herkes için değil, sadece bir kesim için isteyenler var. Hele hele bir kesim var ki bunu sadece azınlıklar için istiyor. Ama sadece çoğunluk için isteyenler de var.

Bu saydıklarımızın bir kısmı hain görünmemek için kendisini gizliyor. Bir kısmı da taktik olarak ileride hesaplaşmak üzere şimdilik demokrasiden yana görünüyor. Zamanı gelince hesabınızı göreceğiz diyor. Açık söyleyeyim, benim de hesap sorulmasını istediklerimin listesi çok kısa değil. Bana kalsaydı iyiydi ama kalmaz. Kimse fakir ve yaşlı bir çiftçinin fikrinin sormaz. Her halükarda bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete... (Bunu İngilizceye çevirmek gerekse bayağı zorlanırız ha!) Herkes bir tarafına tutunmuş, kimseler düşmesin... Biz atalım onları. Tabii çok farklı yerlere gidebilir, beklenmedik kayalara toslayabiliriz. Nitekim böylesi karışık bir tayfayla kaçınılmaz gibi görünüyor. Tabii toslayacak olanlar benim neslimden olur. Yıllar içerisinde epey kilo aldık, artık kalburdan geçemeyiz. Umarız gençler aradan sıyrılıp gider.

Haydi hayırlısı!

Ödüllü soru: (T) ÇSYA (LOY) (AG) = KS-1/5F denkleminin çözümü için S değeri (-) olabilir mi¿

Ç >2 ise tekrarlanma aralığı (A) 1/2'den büyük olabilir mi¿  Bu da simgesel siyaset biliminin ilk sorusu olarak tarihe geçsin. Bu arada en yakın yanıtı verene gerçekten bir kitap hediye edeceğim. Sözüm söz.

Mehmet Tanju Akad
Gerçekedebiyat.com