nadir-avsaroglu2.jpg


Sevgili Sıtkı,

 

Şair dediğin bir cümle ile dünyaları anlatacak

Senin paragraflarca anlatamadığını

Şair dediğin iki kelime ile anlatacak

 

Çok sevdiğim bir şiirdir;

 

Hani bir sevgilin vardı

Yedi sekiz sene önce,

Dün yolda rastladım

Sevindi beni görünce.

 

Sokakta ayaküstü

Konuştuk oradan buradan,

Evlenmiş, çocukları olmuş

Bir kız, bir oğlan.

 

Seni sordu

Hiç değişmedi, dedim,

Bildiğin gibi...

Anlıyordu.

 

Mesutmuş, kocasını seviyormuş,

Kendilerininmiş evleri..

Bir suçlu gibi ezik,

Sana selâm söyledi.

……..

Bana göre muhteşem bir şiir

Bir paragraf bile tutmayacak sözlerle

Koskoca iki hayatı özetlemiş

Bir öyküyü şiir dili ile anlatmış

Zannımca bir Lise Aşkı için yazılmış

 

Niyedir bilmem

“Gizli Sevda” şiiri

Bana oldukça hüzünlü bir aşk öyküsü gibi gelir.

 

Güçlükle unutulan, unutulduğu sanılan

Yıllar sonra tesadüfi bir karşılaşma ile hatırlanan

Mutsuzluk, umutsuzluk, hayal kırıklığı

Öykü tadında bir şiir.

 

Sıtkı kardeşim,

Şiiri bir kenara bırakıp, öyküye bakarsan;

 

Yıllardır birbirini görmemiş sevgililerin

Üçüncü bir kişi aracılığı ile

Birbirlerinin mutlu olup olmadıklarını

Öğrenme girişimi

 

Ancak daha ilk satırdan itibaren

Mutsuzluğu hissedersin

“Hani bir sevgilin vardı” mısrası,

İnsanı geçmişe, geçmişte yaşanılan

Bir gönül macerasına

Hatıralarına götürür.

 

Kadın “evlenmiş, çocukları olmuştur.”

Hem de “bir kız, bir oğlan”

Belki de bir kadın için en ideal tablo.

Evlilik, çocuklar ve bir eve sahip olmak

Her bireyin yaşamda olmazsa olmazları

 

Doğrudur,

İnsanların mutlu olup, olmadıkları

Belki de nesneler üzerinden anlatılabilir

Evlilik, çocuklar ve ev metaforu

 

Ancak evin maddi varlığı insanın mutlu olması için yetmez.

Onu kuşatacak ve yaşatacak bir sevgiye ihtiyaç vardır.

Dolayısıyla kadının durumunu gösteren;

“Mesutmuş, kocasını seviyormuş/kendilerininmiş evleri…”

 

“Mesutmuş” ifadesi öyküdeki kadının

Aslında mesut olmadığının açık bir ifadesi

İki çocuk ile ev sahibi olmak ve

Kocasını sevmek

Mutluluk için yetmiyor.

 

ve asıl kısım

“Bir suçlu gibi ezik sana selam söyledi”

Şiirin son bölümü yıllar önce yapılan

Yanlışları vurgulama ve kadının

Sevdasını unut(a)madığına ilişkin bir itiraftır.

İnsanı boğan, bir süre nefes almasını engelleyen

Susmak, dalıp gitmek ve yutkunmak hissi yaratan

Muazzam bir ifade …

 

Dediğim gibi Sıtkı hocam,

 

“Bir suçlu gibi ezik, sana selam söyledi” kısmı insanı dağıtır.

Belli ki kendine ısmarlama bir hayat kurmuş.

O verdiği selam da, hüzünlü bir yağmur gibi dolar içine.

Bir anda gözlerinden film şeridi gibi

Yitip giden bir sevgi ve hemen ardında kalan

Örselenmiş yaşamın izlerini hissettirip,

Kanayan yaralarına tuz basar.

 

Sevgili Sıtkı,

 

Şair dediğin bir cümle ile dünyaları anlatacak

Senin paragraflarca anlatamadığını

Şair dediğin iki kelime ile anlatacak

Tıpkı Gizli Sevda’daki gibi.

 

Nadir Avşaroğlu

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ YAZI

Benzer İçerikler