Şair Mehmet İş’ten yeni kitap: Erguvanî
Şair Mehmet İş, dördüncü şiir kitabı Erguvanî’yi Ürün Yayınlarından yayımladı.
Şair Mehmet İş, dördüncü şiir kitabı Erguvanî’yi Ürün Yayınlarından yayımladı. Toplam 37 şiirin yer aldığı kitap İş’in şiir aşkının seçkin göstergeleri olduğu kadar şiirimizin çok farklı, daha deşilmemiş kaynaklarının varlığını da kanıtlar nitelikte. Bir kişinin sanatçı olacağı (ressam, müzisyen, şair, heykeltraş vs.) ortaokul çağından sonra belli olur. (İlkokul ve ortaokul erkendir.) Ya bir müziğe (müzik aletine) ya bir edebiyat sanat dergisine ya da bir sanatçının özel dostluğuna yaklaşır. Mehmet İş, Karadeniz Teknik Üniversitesinin en zorlu bölümünde (Elektrik Elektronik) öğrenci olmasına karşın onu Trabzon belediye otobüslerinde ya da okula gelip giderken uduyla rastlaşırdık. Selamlaştığımızda (ilk ne zaman selamlaştık anımsamıyorum) musiki derneğine ya da sanat müziği korosuna gittiğini söylerdi/görürdüm. Benim Karadeniz ve Kuzey Haber gazetelerinin sanat sayfalarında çalıştığım zamanlardı. Mehmet musikiyle ilgilenirdi. Daha sonra bu sayfaları yıllarca Mehmet İş yönetti. Sakladığı, beslediği şair yanını, sanatçı yanını kullanmaya başlamıştı. Eğer bu yaşlarda sanatın bir dalına ya da dallarına bulaşmışsanız ömrünüzün kaybolan yıllarından sonra bile bir biçimde suyun üzerine çıkarsınız. O kor, o yangın içinizdedir, asla sönmemiştir. Çünkü her geçen yıl ölüme yaklaştığımızı duyumsadığımızda bizi ölümsüzlüğe götürecek (sandığımız) tek insan uğraşının para pul maddi varlık değil sanat ve edebiyat olduğunu daha iyi anlarız. Mehmet İş, ilk şiir kitabını nice fırtına ve badirelerle dolu yılları devirdikten sonra (Büyük bir firmada tüm çevre ülkelere iş ziyareti, iki evlilik, önce babayı sonra bir erkek evladını mezara koyma, üç kız evladı yetiştirme, Ostim’de fabrika kurma, hastalık/lar/la boğuşma vs.) bile şiirden vaz geçmedi; ilk şiir kitabı Kutsal Meyve’yi (2019) yılında yayımladı. Bu kitaptaki şiirler, Mehmet İş’in hayatındaki travmatik bütün kırılma noktalarının etkilerini taşır. Mehmet İş Erguvanî’de travmatik noktaların daha da silikleştiği ama felsefi bir derinliğin onun yerini aldığı şiirlere yer vermiş. Toplumsal konuları derdine katmış (“Berkin Elvan İçin”, s. 10; Gazzeli çocuklar için yazdığı “Çok Üşüyoruz” s. 22) ama sembolist şiirin tadı yine de ağırlıkta ve şiirine sinmiş. Mehmet İş şiiri, gençlik yıllarındaki ‘musiki’nin ritmini kazanmış. Her bir şiiri sessiz bir şarkı gibi: Dahi olduğuna inanan işsiz ressamın yazgısı Taze görünmek için kusurlarını makyajlayan geçkin Rafael tablolarına benzer, alıcı ve tutkulu (“Bahar Görmüş Ağaçlar”, s. 9) Mehmet İş’in musiki ritminde akan bir şiiri var, doğru bu seziliyor ama sembolistlerden farklı olarak anlamı tümden kapatmıyor. Hem kulağa hoş gelen bir ritm hem anlam yüklü; anlatmaya da çalışıyor. İş bunu, “Şiire hiçbir zaman boş zaman uğraşısı olarak bakmadım. Elimden geldiğince, dilimizi ve kültürümüzü bir şekilde geleceğe aktarmaya çalıştım.” diye açıklıyor. Bütün bunlara kattığı demeden geçemeyeceğim bir yerel özelliği de var: Destan. Karadenizli olanlar bilirler Asiye ninelerimiz (Özellikle o sarp köy yollarında willys ciple dereye uçulan)her trafik kazasından sonra, köyde yaşanan her felaketten sonra mutlaka bir destan yazarlar; kağıt silinip yazılar eskiyene kadar elden ele dolaşır. Mehmet İş’in şiirlerinde o ilenmeyi, o izi, o tadı buluyorum hep. Mehmet İş’in Erguvanî’adlı şiir kitabında en çok sevdiğim şiir ‘Boşluklar’ oldu. (s. 18) Aşağıya aldığım dörtlük, yukarıda yazdıklarımın doğruluğunu sizlere kanıtlar niteliktedir: “Talihli günler geçirdik farkında olmadan Ahmet Yıldız
Sürekli haz peşinde koşan ergen oğlanlar gibi
Saçlarının ışıltılı siyahlığı ve narin çehreleri
Seyrine doyulmayan bir görecelikle bezeli
Rüzgâr yeryüzünü süpürsün saçlarınla
Hiçbir duygu eşyanın hızına yetişemez bir hiçlik
Tutkuları dizginleyen ifade, bir akıştır aslında
Bahar görmüş ağaçlar gibi yeşiller
Sadakat dağları hiç olmadı bunların
Gereksinim insana hep borç olarak döner
Günbatımı ürkütücü donuk kırmızı
Girdabında kaldığım iç içe pişmanlıklar
İnsanlığa tepkidir çocukların bakışı”
Gercekedebiyat.com


















YORUMLAR