Müziğimizin özgün sanatçısı: İlhan İrem
Müzik dünyasında 40 yılı aşkın kariyeri boyunca unutulmaz eserler yaratarak geniş bir hayran kitlesine ulaşan İlhan İrem'in aramızdan ayrılışının üzerinden 3 yıl geçti.
Türk müziğine "Anlasana", "Bazen Neşe Bazen Keder", "Yazık Oldu Yarınlara" ve "Yemyeşil Bir Deniz" gibi pek çok unutulmaz eser kazandıran İlhan İrem, vefatının üçüncü yılında anılıyor. Gerçek adı İlhan Aldatmaz olan sanatçı, 1 Nisan 1955 tarihinde Bursa'da Nahid Bey ve Mesude Hanım'ın oğlu olarak dünyaya geldi. Ortaokul yıllarında solfej ve şan dersleri alarak müzikle tanışan İrem'in müzik yolculuğu, 1969 yılında okul orkestrasına solist olarak seçilmesiyle başladı. Sanatçının üyesi olduğu Meltemler Orkestrası, 1970 yılında Milliyet gazetesinin düzenlediği Liselerarası Müzik Yarışması'nda Marmara Bölgesi birincisi oldu. Bu başarı İlhan İrem'e İstanbul'un önde gelen profesyonel müzik gruplarından teklifler getirse de sanatçı, 1972'ye kadar Bursa’da kalmayı tercih etti. O dönemlerde verdiği bir röportajda sanatçı çocukluk yıllarını şu şekilde tanımlıyordu: "Daha ortaokuldayken ailemden ayrı, bir çatı katında tek başıma yaşıyordum. Okul kıyafeti giymeyi asla tercih etmedim ve bu durum her zaman sorun yarattı. Okula gitmek ya da sinemaya, diskoya yönelmek tamamen benim kararlarımla şekilleniyordu. Çocukluğumu iki cümleyle özetlersem: Olağanüstü bir düş, sonsuz bir özgürlük. Dünyanın tüm dönemlerinin en özgür çocuklarından biri olduğumu söyleyebilirim." Sanat yaşamındaki 1970’li yılları "romantik dönem" olarak tanımlayan İlhan İrem, bu dönemde single plaklar ve romantik hit şarkılar üretti. İlk 45’liği olan "Birleşsin Bütün Eller-Bazen Neşe Bazen Keder" 1973 yılında yayımlansa da beklenen başarıyı elde edemedi. Ancak ikinci 45’liği "Yazık Oldu Yarınlara-Haydi Sil Gözlerini" ile büyük bir çıkış yakalayarak Türkiye’nin en popüler isimlerinden biri oldu. Ardından 1975’te çıkan "Anlasana" adlı üçüncü 45’liği ise sanatçının başarısını iyice pekiştirdi. 1979 yılında yayımlanan "Sevgiliye" adlı senfonik yapıda uzunçalar plağı İrem’in müzik kariyerinde yeni bir döneme işaret etti. Albümde Nazım Hikmet’in "Hoşgeldin" adlı şiirini besteleyip seslendiren sanatçı, aynı yıl Eurovision Türkiye finaline "Bir Yıldız" adlı bestesiyle kalsa da askerlik görevi nedeniyle yarışmadan diskalifiye oldu. 1980’li yıllarda yalnızca kendi eserlerini seslendirmeye devam eden İlhan İrem, bu dönemi senfonik rock türüne yönelerek kurgusal müzik yapıtlarına adadı. Askerlik sırasında bestelediği şarkılardan oluşan "Bezgin" albümünü 1981 yılında yayımladı. Bu süreçte "Rock senfonisi" olarak nitelendiği uzun soluklu üçlemesi sırasıyla "Pencere" (1983), "Köprü" (1985) ve "Ve Ötesi" (1987) albümü olarak müzikseverlerle buluştu. İrem, 1984 yılında Bulgaristan’da düzenlenen Altın Orfe Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi temsil ederek Gazeteciler Özel Ödülü’nü kazandı. Ayrıca Melih Kibar tarafından bestelenen ve kendisinin sözlerini yazdığı "Halley" şarkısı, Türkiye’nin Eurovision Şarkı Yarışması’nda o yıla kadarki en iyi derecesini elde etti. 1990’lı yıllarda İlhan İrem, "İlhan-ı Aşk", "Koridor" ve "Seni Seviyorum" albümlerini yayımladı. Bu dönemde siyah renge bürünen sanatçı, toplumda ve sanat çevresinde hissettiği duyarsızlıklara sessiz bir direniş olarak popüler kültürden tamamen çekildi ve 1992-2006 yılları arasında konserlerine ara verdi. İrem'in 1986 yılında sözlerini yazdığı "Halley" adlı eser, Melih Kibar tarafından bestelenerek Türkiye'ye Eurovision Şarkı Yarışması’ndaki en iyi derecesini kazandırdı. Usta sanatçı, 1990’lı yıllarda "İlhan-ı Aşk", "Koridor" ve "Seni Seviyorum" albümleriyle müzikseverlerin gönlünde taht kurdu. Bu dönemde siyah kıyafetler giymesiyle dikkat çeken sanatçı, toplum ve sanat çevrelerindeki duyarsızlığa karşı sessiz bir direniş sergileyerek popüler kültür ortamından uzaklaştı. Bu süreçte, 1992-2006 yılları arasında konser vermeye ara verdi. O döneme ilişkin yaptığı bir açıklamada, 1980'lerde senfonik rock tarzındaki çalışmalara yöneldiğini belirten İrem, medyada daha az yer alsa da albümleriyle dinleyici kitlesini koruduğunu ifade etti. 1990’ların getirdiği duyarsızlık dalgasıyla birlikte popüler kültürden tamamen çekilme kararı aldığını ve bu tercihini yaklaşık 20 yıldır sürdürdüğünü dile getirdi. Albümleriyle fiziksel varlığı olmasa da dinleyicilerine ulaşmaya devam eden sanatçı, toplumsal ve sanatsal çöküşlere tanıklık etmekten duyduğu acıyı, "Dünyanın ölümünü görmemek için yaşarken kendimi öldürdüm ve başka bir boyutta yeniden doğdum" sözleriyle ifade etti. Sanatla farklı alanlarda da uğraşan İrem, beş kitabında hikaye, deneme ve şiirlerine yer verdi. Soyut resim çalışmalarıyla dikkat çeken sanatçı, Bursa, Ankara, Antalya, Kuşadası, Dikili, İstanbul, Gölcük ve İzmir’de sergiler açtı. 2006 yılında "Cennet İlahileri" ve 2008’de çocuklara yönelik hazırladığı "Tozpembe/Progressive Çocuk Şarkıları" albümlerini müzikseverlerle buluşturdu. Sanat yaşamı boyunca hayranları tarafından "çağdaş bir ozan" olarak görülen İrem, altı Altın Plak ödülü de dahil olmak üzere birçok prestijli ödülün sahibi oldu. Şarkıları ve albümleri pek çok kez "Yılın Şarkısı" ya da "Yılın Albümü" seçildi. Ayrıca çeşitli dergi ve kurumlar tarafından defalarca "Yılın Erkek Sanatçısı" ve "Yılın Sanatçısı" ödüllerine layık görüldü. İlhan İrem, 1 Ekim 1991’de bir konserinde tanıştığı hayranı Hansu İrem'le evlendi. Ancak Türk pop müziğinin bu usta ismi, böbrek yetmezliği nedeniyle 28 Temmuz 2022’de 66 yaşında hayata veda etti. Sanatçının unutulmaz albümleri arasında "İlhan İrem 1973-1976", "Sevgiliye", "Bezgin", "Pencere", "Köprü", "Ve Ötesi", "Dünden Yarına", "Uçun Kuşlar Uçun", "Pencere… Köprü… Ve Ötesi…", "İlhan-ı Aşk", "Koridor", "Romans", "Sevgililer Günü The Best Of İlhan İrem 1", "Aşk İksiri & Cadı Ağacı The Best Of İlhan İrem 2", "Hayat Öpücüğü The Best Of İlhan İrem / 3", "Bezginin Gizli Mektupları", "Uçuk Mavi Pencere", "Bulutlara Köprü", "Düşler ve Ötesi", "Seni Seviyorum", "Bir Meleğe Aşık Oldum / The Best Of İlhan İrem/4", "Işık ve Sevgiyle 30 Yıl", "Cennet İlahileri" ve "Tozpembe/Progressive Çocuk Şarkıları" yer alıyor. Ayrıca edebiyat alanında da eserler veren sanatçı, "Pencere… Köprü… Ve Ötesi…" adlı öykü kitabı; "Uzaklarda Biri Var", "Delirium" ve "Millenium/Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar ve Diğerleri" isimli denemeleri; "Katastrof" ve "Siyah Kuğunun Şarkısı” adlı şiir kitapları yazdı. Gercekedebiyat.com
YORUMLAR