Mor Kiraz Kuşu - 1.ci mağara / Ümran Ersin
sus dedim benliğime
sen konuştukça acıyor
kır orta yerinden ses yankısını
fırlat en uzağa bellek kilidini
açmak için uğraşma her anahtar paslı
bulanık düşlerimi sarsmak için
sürgüsü kimbilir nasıl açıldı
uzandı ıslak soluğuyla
kusmak için aklımın en dip odası mağara
-mağaralar soğuk ve karanlık olur
bakındım kimse yoktu
bunu dedi ve düştü cılız bir ses
yapıştığı ıslak duvarı bırakarak
akıverdi karanlık su ağzına
yokluğun sonsuzdu şehveti
bir aldanıştan diğerine yol alış
değil miydi
pencere buğusuna kazılı
yatağını yitiren zaman
gömdüm sanmıştım
yeniden dirildi çığlık atarak
mağara kovuğuna sinmiş anılar
duvarlarına çarpan ıssızlığım
yankısına yabancı
korkan bir hayaletti bedenim
kendi boşluğuna her bakışında
yarasaya çarpan ışık yarası
sen uzanır bakarsan soluk alır ancak
kışkırtan ezgisi her tınıda ürperti
uğunmasını sırtlayan ceset günlerim
katilim itiraf etmeliyim
zamanı kalın bir ipte sallandırdım
can verdi tepeden tırnağa titreyerek
inanın hiç acı çekmedim
ama hazdan ürperdim
saçılıvermiş kendine kıydığı anda
sahi ben miyim nasıl da bu beynin
şimdi bana dehşetle bakakalmış
titreyerek can çekişen yerdeki her hücresinden
Ümran Ersin
(Sevmem Öğleden Sonralarını / yasakmeyve yayınları / nisan 2014)
YORUMLAR