Çizgi romanda niçin Batı'ya bağımlıyız!
Bugüne kadar Yunus Emre, Alparslan, Mevlana, Ulubatlı Hasan, Nasreddin Hoca, Kılıçarslan ve Selahaddin Eyyubi gibi birçok tarihi kişiliği çizgi romanlarında anlatan çizer Erol Abasız, çizgi romanların kaybedilmeyi hak etmediği değerlendirmesini yaparak, 'Batıda çizgi romanlar basılıyor, satılıyor ha...
Zonguldak Kozlu'ya Bağlı Üçköy'de 1954'te dünyaya gelen, ilkokulu köyünde, ortaokul ve liseyi Kozlu'da okuyan çizer Erol Abasız'ın çizgiyle tanışması, birçok çocuk gibi ilkokul kitaplarıyla oldu ve kendisindeki çizim kabiliyetini fark etti. Çizgi romanların varlığından ilk kez "Teksas" ile haberdar olduğunu belirten Abasız Anadolu Ajansı'na, "Onu gördüğümde tabii ilgimi çekti. Orada resmen hareketli sahneler var, insanlar koşuyor, zıplıyor, yumruk atıyor falan... Olaylar silsilesi var içinde. O zamanlar sinemayı falan da bilmiyorum, televizyon zaten yok. Ortaokula geldiğimde diğer çizgi romanlarla tanıştım. Şehir hayatında okula gidip gelirken gazete bayilerinden geçerken gördük. Harçlığımızdan bir-iki almaya başladım." diye konuştu. Abasız, içinde bulunduğu muhafazakar kesimde çizgi hoş karşılanmadığı için bir süre uzak durduğunu fakat sonra bir hocadan aldığı görüşün ardından tekrar çizmeye başladığını belirtti. Son yıllarda çizgi romana mecra bulmanın zorluklarından bahseden sanatçı, "Sonraki yıllarda çizgi romanın ateşi biraz düştü. Düşünce biz çizgi romanımızı güzelleştirelim diye renklendirmeye çalıştık. Bilgisayara aktardık, yazılarını değiştirdik tekrar yaptık, şimdi bekliyoruz." dedi. Erol Abasız, çizgi romanların okumayı teşvik ettiğini ve kendi eserlerinden tarih öğrenen birçok insan olduğunu vurgulayarak, "Çizgi roman da bir sanat dalı olarak kabul edilmeli, görsel bir anlatım, içerisinde edebiyat da var şiir de var. Mesela Yunus Emre'nin şiirlerini konuya uygun şekilde araya serpiştirerek en azından 15-20 şiirini okutmuş oluyoruz. Ayriyeten Yunus Emre kitabı almamış biri için avantaj" ifadelerini kullandı.
YORUMLAR