Gerçek Edebiyat

Bir bardak nar suyu tüketirseniz…

Nar C vitamininden epey zengin bir meyve. Beslenme ve Rejim Uzmanı Işık Ecem Baydı Ozman, bir su bardağı kadar narın günlük C vitamini ihtiyacının yarısını karşılayabildiğini belirterek, “Nar suyu bolca seviyede nar tanelerinden hazırlandığı için içeriğindeki C vitamini de artıyor. Lakin diyabetin yanı sıra karaciğer yağlanması ve yüksek trigliserid suretiyle durumlarda fazla meyve şekeri alınmaması gerektiği için nar suyu yerine, daha azca seviyede meyve şekeri içerecek şekilde narın kendisini tüketmek daha uygun olacaktır” diyor.

SİNDİRİM SİSTEMİNİ DÜZENLİYOR

Besinlerin sindirilemeyen kısımlarına lif ya da posa adı veriliyor. Lif, sindirim sisteminden geçerken suyu emerek dışkı üretimini kolaylaştırıyor ve bu sayede kabızlık problemininin önüne geçiyor. Beslenme ve Rejim Uzmanı Işık Ecem Baydı Ozman, sindirim problemi yaşıyorsanız narın suyunu değil, posasıyla beraber tanelerini tüketmeniz gerektiğini vurgulayarak, “Bu sebeple nar suyu elde edilirken posa kısmı kayba uğruyor” diyor.

KİLO DENETİMİNİ KOLAYLAŞTIRIYOR

Lifin sindirim sisteminde yaşanmış olan kabızlık suretiyle sıkıntılarda tesirli olması yardımıyla, düzenli lif tüketen bireylerde kilo denetimi de kolaylaşıyor. Beslenme ve Rejim Uzmanı Işık Ecem Baydı Ozman, sıhhatli bir yetişkinin günde 25-35 gram lif alması gerektiğini vurgulayarak, “Yenilebilen ölçü olarak söylersek; 100 gram, doğrusu bir ufak kase kadar nar 4 gram lif içeriyor. Zayıflamaya çalışan bireyler günde bir ufak kase nar tanesi tüketebilirler” diyor.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYOR

Nar içeriğindeki zengin C, E, K vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve minerallerle bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklara karşı korunmamızda rol oynuyor.

CİLDİMİZ İÇİN DEĞERLİ

Her gün yeteri seviyede C vitamini almak cilt sıhhati için de kıymetli. Nar ihtiva ettiği C vitamini ile ciltte kolajen sentezini uyarabiliyor; bu sayede cilde esneklik kazandırıp kırışık oluşumunun gecikmesini ve cildin canlı bir görünüme neden oluyor.

KANSER RİSKİNİ DÜŞÜREBİLİYOR

Nara kırmızı rengini veren polifenoller antioksidan özellik gösteriyorlar. Bedende oluşan özgür radikaller bazı gıda kaynaklarından gelen antioksidanlar tarafınca nötralize edilmezlerse; DNA ve protein suretiyle biyolojik hususlara ziyan verebiliyorlar. Antioksidan içinde ne olduğu epey yüksek bir meyve olan nar bedendeki biyolojik hususları oksidatif hasardan, bir diğeri deyişle metabolizmanın olağan süreçleri esnasında oluşabilen ya da etraftan gelen hücrelere ziyan verebilen kararsız elektronlardan koruyarak birçok kanser çeşidinin gelişme riskini düşürebiliyor.

KALP VE DAMAR HASTALIKLARINDAN KORUYABİLİYOR

Nar suyunun bedende kötü huylu LDL kolesterol seviyesini düşürebileceğine ilişkin araştırmalar mevcut. Bunun yanı sıra nar suyu bedende su düzeyini, kan basıncını denetleyen sistemin bir kesimi olan serumdaki anjiyotensin dönüştürücü enzim aktivitesini önleyerek sistolik, doğrusu büyük kan basıncını düşürebiliyor. Yine narın meyve olarak yenilen çekirdek kısmındaki yağların da kalp gözetici tesiri olabiliyor. Narın kabuğu da meyve kısmı kadar polifenoller bakımından kuvvetli ve bu hususlar antioksidan özellik gösteriyorlar. Mesela nar kabuğu ekstrasının damar sertliğine yol açan iltihaplanmayı ve damar sertliğine neden olan plakların oluşmasını önleyebileceğine ve bu sayede kalp damar sıhhatini koruyabileceğine ilişkin çalışmalar mevcut.

DİŞ ETLERİNİ KORUYOR

C vitamini eksikliğinde diş eti sorunları yaşanma riski yüksek oluyor. C vitamini bu dokuda yer edinen bağların oluşumu için gerekli ve yeterli C vitamini tüketimi diş eti dokusunun sıhhatli kalmasına destek oluyor. Nar da ihtiva ettiği C vitamini ile diş etlerinin kuvvetlenmesine destek oluyor.

Kaynak: Cumhuriyet

Gerçekedebiyat.com