Melih Aşık’ın köşesine yaptığım ‘katkı’
Usta gazeteci Melih Aşık, dört yıl önce facebook sayfasında okuduğumuz anısını 26 Ocak’ta yeniden paylaştı. Demek bugünlerde 39 yıl dolmuş… “Milliyet’te 35 yıl doldu. Bu gazetede ilk yazımız 26 Ocak 1986 tarihinde yayınlandı. Bugün 35 yıl tamamlanmış oluyor… Bana Cağaloğlu’ndaki binada, rahmetli Turhan Selçuk’un uzun süredir kullanmadığı odayı vermişlerdi. Odaya girince ilk izlenim temizlikçi hanımların nasıl da güler yüzle ve şevkle çalıştıkları olmuştu. Ardından Milliyet okurlarının ‘Hoş geldin’ mesajları geldi. Henüz tanışmadığım Halit Kıvanç’ın gönderdiği kocaman çiçek. Camekanlı odamın önünden selam vermeden gelip geçen Haldun Taner’in ilk yazımın yayınlandığı gün kapıdan eğilip ‘İyi bir başlangıç yaptınız Melih beyefendi’ diyerek yüreklendirişi… Tanıyan tanımayan gazete çalışanlarının ‘hayırlı olsun’ dilekleri… Bunlar hiç unutamadığım ilk izlenimler… Gazete köşeleri uzun süre çeşitli desteklerle ayakta kalabilir. Bu sütunun desteği yıllar boyunca okuyucuları oldu. Bunca yıl bize onların uyarıları, teşvikleri, beğenileri, eleştirileri yol gösterdi. Biz bu sütunlarda onların sesi olmaya özen gösterdik, onlar bize soluk verdi. Amacımız dün neyse bugün odur; Okura aydınlatıcı bilgiler vermek, okuma zevkini kamçılamak, biraz güldürmek, biraz düşündürmek… Demokrat, laik, çağdaş, yurtsever çizgide yürümek… Ve her koşulda… Halkın ve ulusun çıkarlarını savunmak… Bu sütunun ilke ve görevleri hep bunlar oldu… 35 yıldır bu ilkelerden sapmadık. Yazdığımız yaklaşık 9 bin köşe yazısı… 35 yılın özetidir. Bu süreçte bize destek olan okurlarla birlikte tüm Milliyet yöneticilerine ve başta Ercan Akyol ve Fahrettin Fidan olmak üzere sütuna katkıda bulunan tüm arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim. Birlikte nice iyi zamanlara…” Melih Aşık’ın genel ağda her gün paylaştığı “aydınlatıcı, okuma zevkini kışkırtan, güldüren, düşündüren” yazılarının bağımlısı olsam da, ‘Milliyet’ gazetelerimden biri olmadı bugüne kadar. Bu nedenle ‘20 Ağustos 2013’ tarihli Milliyet’in ‘Açık Pencere’sini bir arkadaşım bildirmese gözümden kaçabilirdi… Aydınlık gazetesinin karikatürcüsü olduğum günlerdi… O hafta sonunda Konyaspor, Emre Belezoğlu’nun kaptanı olduğu Fenerbahçe’yi 3-2 yenmeyi başarmıştı… “Müslüman kardeşimiz” Emre Belezoğlu’nun sahada sık sık yaptığı, kimilerinin siyasi amaçla iktidara yalakalık saydığı, benimse, “4x4 Jeep’inin tekerlek sayısını” seyirciye belletme çabası dediğim “rabia” gösterisini sarakaya almak için can atıyordum. Sağolsun Konyaspor’un bu üç golü sayesinde fırsatı yakalayınca gazetemde bir karikatür çizdim, birazcık olsun rahatladım… İki gün sonra da, ‘Açık Pencere’ köşesinde Melih Aşık bu karikatürümün esprisini kullanınca işte şimdi tam olmuştu: “Mursi’nin duaları sayesinde dört gol yemekten kurtulduk.” - Mustafa Bilgin/Aydınlık “Asisti” benden, gol vuruşu Melih Aşık’tan, sevimsiz Emre Belezoğlu’na nizami bir gol atmıştık böylece… Usta gazetecimizin karikatürüme ilgisi benim için mutluluk oldu tabii… Arşivime sevinçle kattığım gazete kesiğini bu yazı için hemen buldum ve sizinle paylaşıyorum: Bu paylaşımımla, laf aramızda, ‘Açık Pencere’de her daim kıskanılacak karikatürler çizen Ercan Akyol’dan, “köşeye katkıda bulunan karikatürcü” olarak rol çalmaya kalkmış da olabilirim! Mustafa Bilgin
Gercekedebiyat.com