basarinin-yolu-492347.webp


Hayatta kalma tutkusu başarılı olmayı zorunlu kılar. Böyle olmasaydı eğer ne didişme ne telaş, ne ölmemek için çırpınma ne rakibi alt etme ne de birbirimizi yok etmek olurdu… Canlı olan her nesne mücadele içindedir ve  “Hayatta kalmak için başarmak zorundayım…” sözü doğruysa, başarıya giden yolları da bilmemiz gerekiyor.

Başarı, yaşamımızı olumlayan bir dekor gibidir ve buna da kendimizi yadsıyarak değil, varoluşumuzu gerçekleştirerek varılır. Ona, rastgele değil, hayatımızın nasıl olabileceğini, nasıl yaşayacağımızı, ufuk ve çerçevesini kendimiz çizerek ulaşabiliriz…  Başarının birinci şartı budur... Daha açık söylersem: Karar verici, yön tayin edici kendimiz olmalıyız. Yaşamın karakterine uygun girişimleri, bizi kendimiz yapacak değer ve özelliklerimizi geliştirerek doğru hedefe varabiliriz… Gücümüzün, görkemimizin, yeteneklerimizin farkına varmak bizi başarıya götürecek uygun araçların başında gelir…

Hiçlikten ibaret, ilgisiz, özgür düşünce ve karardan yoksun, dümeni başkasının elindeki hayattan başarı beklenilmez… ‘Hazretlere’ teslim edilen bir yolculukta ne yücelik ne de görünürlük olur… Kurgu, tekrar ve taklit başarıyı kalıcı kılmaz…  En doğru şey, gücümüzü başkasının bakış açısı içinde harcamadan, “Çok bilen” birine sığınmadan, gözlemleyerek, görerek, tasarlayarak yürümektir… “Çok bilen” terimini daha çok birine, birilerine teslimiyet olarak düşünürüm ve elbette böyle birilerinin önünde sıraya girmeyi doğru bulmam.   Bunun yerine kendi potansiyelimizi kullanmak, nasıl başarılı olacağımıza kafa yormak, bizi başarıya götürecek ilgi alanımızı belirlemek zorundayız. Bu önemlidir…. Bunun tersi, yani “Çok bilenin”  sınırları içinde kalarak ve ilgi duymadığımız bir alanda başarıyı yakalamak pek kolay olmaz ve bu her defasında tıpkı üçüncü dünya ülkelerinin okçuları gibi hedefi ıskalamaktan öteye geçmez.

Başarının ikinci önemli şart ise: Sözgelimi iyi bir tamirci olmak istiyorsak, doğru malzeme, doğru işçilik gerekir… Öz saygı, güven, yenilenme istiyorsak, yapılacak işin disiplin ve düzen altına alınması gerekir…  İyi bir eğitimci-öğrenci, iyi bir öykü anlatıcısı, şair veya herhangi bir alandan biri olmak istiyorsak içtenlik, inanç, güç ve kararlılık ile yola çıkılmalıdır…   Zeytininin kaliteli olmasını önemseyen çiftçi, zeytin ağacına gerekli bakımı ve özeni göstererek ürününü ve ününü pazarladığında, hem başarının huzurunu yaşar hem de kazancını artırır…

                                                   *****

İşimizi sevmek başarının, başarı ise mutluluğun anahtarıdır… Burada en büyük çaba, kişisel çabadır… Başarı hazır halde gelmez; çalışma, disiplin, özgünlük eşliğinde ilerler… Kalıplardan kurtulmak, değmeyecek şeylerin peşinden gitmemek, herkesin aynı sesle konuştuğu tekdüzelikten sıyrılmak başarının temel ilkesidir ve sınırları aşmak istiyorsak, ilgi alanlarımızı tanımak, korku ve güvensizliğimizi yenmek zorundayız. En önemlisi, ben varsam başarı da vardır, diyebilmeliyiz…

Haydar Uzunyayla  
Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ YAZI

Benzer İçerikler