Türkçe'nin ilk sözlüğü yeniden okurla buluşuyor
VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), Türk dilinin köklü tarihine ışık tutan Dîvânu Lugâti’t-Türk eserini yeniden okuyucularla buluşturuyor. Kaşgarlı Mahmud'un 11. yüzyılda yazdığı ve Türkçenin bilinen ilk sözlüğü olan bu kıymetli çalışma, yenilenmiş ikinci baskısıyla yeniden sunuluyor.
VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), Türk dilinin köklü tarihine ışık tutan "Dîvânu Lugâti’t-Türk" eserini yeniden okuyucularla buluşturuyor. Kaşgarlı Mahmud'un 11. yüzyılda yazdığı ve Türkçenin bilinen ilk sözlüğü olan bu kıymetli çalışma, yenilenmiş ikinci baskısıyla yeniden sunuluyor. Kaşgarlı Mahmud, bu eseri Araplara Türkçeyi tanıtmak ve Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu göstermek amacıyla hazırladı. Ancak sözlük, yalnızca kelimeleri Arapçaya aktarmaktan ibaret bir kaynak değil. Deyimler, atasözleri ve şiir örnekleri ile zenginleştirilmiş olup dilin derinliklerini yansıtan özgün bir eser niteliği taşıyor. Yaklaşık 8.000 kelime içeren "Dîvânu Lugâti’t-Türk", aynı zamanda o dönemin Türkçesini detaylarıyla ortaya koyarak gramer kitabı işlevi de görüyor. VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), klasik kitaplık serisine eklediği, Türk dilinin bilinen ilk sözlüğü olan “Dîvânu Lugâti’t-Türk”, ikinci baskısı ile yeniden raflarda. Kaşgarlı Mahmud’un Türk illerini dolaşarak, doğrudan kendi derlediği dil malzemesine dayanarak kaleme aldığı bu eserde sadece dil değil; halk edebiyatından mitolojiye, yer adlarından toplumsal yapıya kadar dönemin kültürel panoraması da sunuluyor. Araplara Türkçeyi öğretmek, Türkçenin zenginliğini göstermek amacıyla yazılan ve Türkçeden Arapçaya bir sözlük şeklinde düzenlenen ve yaklaşık 8000 kelimenin yer aldığı bu sözlükte her bir kelime, anlamının daha iyi kavranabilmesi için deyimlerle, atasözleriyle ve şiir örnekleriyle açıklanmış ve bu örneklerin Arapça çevirilerine de yer veriliyor. Üstelik bu değerli kaynakta, o dönemde kullanılan tıbbi bilgiler ve tedavi yöntemlerine dair notlar da yer alıyor. Kitabın en çarpıcı bölümlerinden biri ise şüphesiz, tarihin bilinen ilk "Türk dünyası haritası". Bu harita, o çağda Türklerin yaşadığı coğrafyaları ve ilişkide oldukları toplumları gözler önüne seriyor. VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY) tarafından “Dîvânu Lugâti’t-Türk - Türk Dilinin İlk Sözlüğü” adıyla yayımlanan bu kıymetli eser, Mustafa S. Kaçalin’in günümüz Türkçesine yaptığı çeviriyle okurlara ulaşıyor. Mehmet Ölmez’in hazırladığı kapsamlı dizin ise eserin kullanımını çok daha kolay ve pratik hale getiriyor. Türkçenin tarihine ilgi duyan herkes için bu kitap, sadece bir sözlük değil; bir kültür hazinesi. Kitaptan: “Gördüm ki Allah devlet güneşini Türk burçlarında doğduruyor, bütün felekleri onların hükümranlığı ile döndürüyor. Onlara Türk adını verip hükümran kılmış ve onları dönemin egemen gücü eylemiş. Dönem insanının idaresini onların eline vermiş ve onları insanların başına getirip hak yolda desteklemiş. Onlara intisap edip yollarında yürüyenleri yüceltiyor, istedikleri her şeye nail eyliyor ve yaramaz insanların eziyetinden koruyor. [O zaman anladım ki] aklı olana yaraşan, oklarına hedef olmaktan korunabilmek için bu insanların tuttuğu yolu tutmaktır. Derdini dinletebilmek ve gönüllerini kazanabilmek için ise onların dilleriyle konuşmaktan daha güzel bir yol yoktur. Bir düşman, korkusundan dolayı gelip onlara sığınınca onu güvende kılarlar. Sonra başkası da ona sığınır ve zararı giderilir. Buhara’nın sözüne güvenilir bir âliminden ve ayrıca Nîşâburlu bir âlimden duydum. Her ikisi de kendilerine ait rivayet zinciri ile şunu naklediyorlardı: Allah Resulü (s.a.v.); kıyamet alametlerini, ahir zaman karışıklıklarını ve Oğuz Türklerinin ortaya çıkacağını söylediği sırada ‘Türk dilini öğreniniz; çünkü onların uzun sürecek egemenlikleri vardır.’ buyurdu. Bu hadis doğru ise –ki sorumluluk rivayet edenlere aittir– Türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur; yok doğru değilse o zaman da akıl bunu gerektirir.” Kaşgarlı Mahmud, Kaşgar şehrinin güneybatısındaki Opal köyünde 1008 yılında dünyaya gelmiştir. Eğitimine Opal’de başlamış, daha sonra gençlik yıllarında Kaşgar’da yüksek sınıftan aile çocuklarının devam ettiği Medrese-i Hamîdiyye ve Medrese-i Sâciyye’de okumuştur. Medrese yıllarında zamanının klasik ilimleri yanında Arapça ve Farsça öğrenmiştir. 1057’de babası ve aile fertlerinin saraydaki suikasta kurban gitmelerinin ardından başka ülkelerde geçen uzun gezgincilik yılları sonunda geldiği Bağdat’ta, Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu göstermek maksadıyla yazdığı, Türk dilinin ilk sözlüğü Dîvânu Lugâti’t-Türk’ü tamamlayarak 1077 tarihinde halife Muktedî-Biemrillâh’ın oğlu Ebü’l-Kasım Abdullah’a takdim etmiştir. 1080’de kendi ülkesine dönüp Opal’de kurduğu Medrese-i Mahmûdiyye’de müderrislik yaptıktan sonra doksan yedi yaşında vefat etmiştir. Kitabın adı: Dîvânu Lugâti’t-Türk: Türk Dilinin İlk Sözlüğü Editör: Prof. Dr. Mehmet Ölmez Gercekedebiyat.comKAŞGARLI MAHMUT HAKKINDA
YORUMLAR