Eyyübiye ilçesinin kırsalında yer alan Payamlı Mahallesi'ndeki Mendik Tepe, Çakmak Tepe Kazı Başkanı Fatma Şahin tarafından keşfedildi. 

2024 yılında, Liverpool Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Douglas Baird liderliğinde ve Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ile İngiliz Arkeoloji Enstitüsü'nün desteğiyle başlatılan kazılar, halen sürdürülüyor.  

Prof. Dr. Douglas Baird, yapılan çalışmalarda farklı boyutlarda yapılar keşfettiklerini belirtti. Bu yapıların işlevlerini anlamaya yönelik detaylı incelemeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Baird, kazıların büyük bir özenle yürütüldüğünü dile getirdi ve şu bilgileri paylaştı: "Geçtiğimiz yıl açtığımız kazılarda farklı türde yapılar ortaya çıktı. Bazıları oldukça büyük, diğerleri ise daha küçük boyutlarda. Bu yıl bu çeşitliliğin sebeplerini anlamaya odaklanıyoruz. Küçük yapılar, depolama ya da yemek hazırlama gibi belirli amaçlara mı hizmet ediyordu? Dört-beş metre boyutundaki yapılar konut olarak mı kullanıldı? Daha büyük olanlar, özel konutlar mı yoksa ritüel amaçlı mekanlar mıydı? Özellikle bir bölgede keşfettiğimiz sağlam ve dikkatli taş işçiliğine sahip büyük bir yapı, ritüel amaçlı olma ihtimalini güçlendiriyor." 

Mendik Tepe'nin Neolitik Dönemin en erken evrelerine tarihlenebileceğini düşündüklerini vurgulayan Baird, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Burası Göbeklitepe ve Karahantepe gibi Taş Tepeler Projesi'ne dahil yerleşimlerle bağlantılı ancak onlardan daha eski bir yerleşim olma olasılığı bulunuyor. Neolitik dönemin başlangıç evrelerine ait olduğu kanaatindeyiz. Bu araştırmalar sayesinde hem Taş Tepeler Projesi'nin gelişimine ışık tutuyoruz hem de Neolitik dönemin başlangıç ve ilerleme süreçleri hakkında önemli veriler elde ediyoruz. İnsanların yerleşik yaşama geçiş süreciyle ilgili bulgular burada değerlendirilecek. Ayrıca Fatma Şahin tarafından kazılan ve Mendik Tepe'ye yaklaşık 5 kilometre mesafede bulunan Çakmak Tepe'de de benzer tarihlere rastlanıyor, bu durum her iki alanın Taş Tepeler'deki diğer yerleşimlerden biraz daha eski olabileceğini gösteriyor. Göbeklitepe ve Karahantepe'de olduğu gibi büyük 'T' şekilli dikili taşlar yerine burada 'T' şekilli olmayan ancak dikili taşların bulunması, bu noktaya özgü bir farklılığı ortaya koyuyor." 

Gercekedebiyat.com 

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)