Gerçek Edebiyat

Büyük ve Küçük Biraderler mi

Ben mi…

Kim daha yalnız

Ay'ın ta kendisi Dicle, Fırat yatağında akan,

Çamurlu sular değil

Dicle, Fırat… ay'ın gümüş yatağı

Ay sevişiyor sarmaş dolaş

Dicle’yle Fırat’la

Işıklar, yakamozlar, umutlar, hasretler...

Ve kurbağalar eşliğinde şarkılar

Rast, hicaz, hüzzam…

Kurbağalar Büyük Biraderlerin,

Sinekler Küçük Biraderlerin

Şarkılar bizim

Ay'ın öte yakasında, karanlık ışıklı saraylarında,

Mezopotamya'ya, Suriye’ye, Anadolu’ya

Şimali Afrika’ya, merkezi Afrika’ya ve tüm Şark’a

Nizamat vereceğini sanan

dünyanın en "kalabalık yalnızı" Büyük Biraderler

ve dahi onların şımarttığı Küçük Biraderler

Kulakları rast, hüzzam, nihavent yerine

yalnızca kurbağalara ve koruma düdüklerine akortlu

"Sultana hakaret" davalarına bile muhtaç korkudan

Küfredip duruyorlar Dicle'ye, Fırat’a

karanlığa ve kendilerine inat

ay'ı aldığı için koynuna

Geride, bir kuytu karanlıkta

karanlık bir polis otosunda polisler

kırmızı ışıklı sigaraların sessiz dumanında

Kuşanmışlar korkularını bellerine

Karanlık ve ezik…

Işıklardan, şarkılardan, sevgilerden, kurbağalardan

Korkularından koruyorlar Büyük ve Küçük Biraderler

Yine de

Patika yollarda insanlar...

Sevgilileriyle kol kola, el ele

çocuklarıyla sevgi sevgiye,

yalnızlıklarıyla korku korkuya

hatta kalabalıklıklarıyla…

Kuşku yok, ay, Dicle, ışıklar, umutlar,

yakamozlar, şarkılar, özlemlerle

çok daha kalabalığım Büyük ve Küçük Biraderlerden

karanlık polislerine, casuslarına

saray tetikçilerine inat.

Ne ki ben de bütün bu korkulardan korkuyorum

Yalnızım, yabancıyım, gurbetteyim kendi toprağımda

Dicle kıyısındaki, Fırat kenarındaki

Şam kapısındaki ak taş bile benden kalabalık.

Karanlık ve benden de yalnız Büyük Biraderler

ve onların yalnız bile olamayan

sadece karanlık ve korkak polisleri, casusları, saldırıcıları

kıs kıs gülüp duruyorlar sözüm ona

benim aydınlık, ay'lı, ışıklı, şarkılı yalnızlığıma.

Oysa biliyorum, yalnızlıkları yalnızlığımı kıskanıyor.

Bir ak taşları bile yok oturamadıkları

Bilmiyorlar...

İTLER SULTANLIĞI

   Tek başımayım, nice sultana kul oldum

   Ya hanede evlad-u ayal olaydı?..

                                                  T. Fikret

Tükendi soyu sultanların

TAŞlar TAŞ gibi TAŞ olamayınca

İT’lerin lütfu kaldı evlad-u ayale