Türk dilinin ustalarından Agâh Sırrı Levend / Öner Yağcı
Levend, Gazavat-nameler…, Arap, Fars ve Türk Edebiyatında Leyla ve Mecnun Hikâyesi, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Şemsettin Sami, Ali Şir Nevai, Nabi’nin Surnamesi, Acılar (roman), Nabi’nin Sûrnamesi, Profesör Ferid Kam, Atai’nin Hilyetü’l-Efkâr’ı, gibi özgün çalışmalara da imza attı.
“Edebi eserler, bütün düşünce ve sanat ürünleri gibi toplumun hayatıyla ilgili olduğu ve ulusal kültürün izlerini taşıdığı için hem sanat eseri hem de yazıldıkları zamanı canlandıran birer belge olarak ele alınır. Yaratıcılar da yaşadıkları çağın koşulları ve yetiştikleri çevrenin özellikleri göz önünde tutularak incelenir. Böylece o ulusun devirden devire uğradığı değişme ve gelişmeler izlenerek manevi varlığı belirtilmiş olur.” diyen Agâh Sırrı Levent, edebiyat tarihimiz deyince akla gelen ilk kişidir.
Edebiyatımıza Türk Edebiyatı Tarihi, Tarih Boyunca Türk Dili, Maarifimiz ve Milli Terbiyemiz, Dil Üstüne, Divan Edebiyatı, Eserler ve Şahsiyetler, Halk Kürsüsünden Akisler, Ümmet Çağı Türk Edebiyatı, Divan Edebiyatı, Servet-i Fünûn Edebiyatı, Türkçülük ve Millî Edebiyat, Türk Edebiyatında Manzum Atasözleri ve Deyimler, Türk Edebiyatında Şehrengizler, gibi kitapları armağan ederek bu alanlardaki çalışmaların öncüsü bir dil ustamız olan Agâh Sırrı Levend, 1894 Rodos doğumluydu. Darülfünün Edebiyat Şubesi mezunudur. İstiklâl Sultânîsi Kurucu Müdürlüğü ve Edebiyat Öğretmenliği, İstanbul Erkek Lisesi Edebiyat Öğretmenliği, Eminönü Kazası İdare Heyeti Azalığı, Eminönü Halkevi Reisliği, Yazarlık, Konya Babalık Gazetesi Yazarlığı, Felsefe ve İçtimâiyyât Dergisi sahipliği, Yeni Türk Dergisi Yöneticiliği, Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Öğretmenliği, İnönü Ansiklopedisi Genel Sekreterliği,TBMM VI. (Ara Seçim) ve VII. Dönem Milletvekilliği yapmıştır. Birçok dergide eğitim, sosyoloji gibi konularda yazılar yazdı. Lise öğrencisiyken dergi ve gazetelerde yazmaya başladı, Ulusal Kurtuluş’ta halkı aydınlatmak için uğraştı, işgal İstanbul’unda, İstiklal adıyla bir okul açtı. İstanbul Darülfünunu Edebiyat Şubesini bitirdi ve İstanbul Erkek, Âşiyan Lisesinde ve Gazi Eğitim Enstitüsünde öğretmenlik, halkevlerinde başkanlık yaptı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesinde Türk edebiyatı tarihi dersi verdi. Türk Dil Kurumu’nda etkin olarak çalışıp genel yazmanlığını ve başkanlığını üstlendi. “Bir milletin ilk edebî ürünlerinden başlanarak yaşanan döneme kadar ortaya konan bütün edebî birikimi sistemli bir çalışma ile tanımayı ve tanıtmayı hedefleyen çalışma alanına ‘edebiyat tarihi’ denmektedir” diyen Agâh Sırrı Levend, uygarlık tarihiyle edebiyatın ilişkisini, edebiyat tarihine malzeme olabilecek metinleri, edebiyatçıyla ilgili düşünceleri, edebiyat tarihine yardımcı bilimleri, edebiyat tarihinin yöntemlerini, Türk edebiyatı tarihinin başlangıcını, Türk edebiyatının dönemlere ayrılmasını, Ulusal edebiyatın sınırlarını, karşılaştırmalı edebiyatı, toplumbilim ve ruhbilime edebiyatın ilişkisini edebiyatçılara öğretmeye ömrünü vererek 28 Ekim 1978’de aramızdan ayrıldı.
Edebiyat tarihi çalışmalarının bir yandan yapıtı, bir yandan da yazarı anlaması ve yazarın yaşamıyla ilgili bilgilerin de değerlendirilmesi gerektiğini savunan Levend, Gazavat-nameler…, Arap, Fars ve Türk Edebiyatında Leyla ve Mecnun Hikâyesi, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Şemsettin Sami, Ali Şir Nevai, Nabi’nin Surnamesi, Acılar (roman), Nabi’nin Sûrnamesi, Profesör Ferid Kam, Atai’nin Hilyetü’l-Efkâr’ı, gibi özgün çalışmalara da imza attı.
Yaşamı yapıtları hakkında İsmail Uluçgür’ün bir incelemesi olan ve dilimize “Türk Dilinin Gelişme ve Sadeleşme Evreleri” adlı edebiyatımızın başyapıtlarından birini armağan eden Agâh Sırrı Levend’i saygıyla anıyoruz.
Öner Yağcı
Gercekedebiyat.com
YORUMLAR