Şair Tuğrul Tanyol'dan ilginç Ayasofya önerisi
Şair Tuğrul Tanyol, sosyal medya hesabından Ayasofya'nın ibadete açılmasının önemli olmadığını ama sanat eserlerini korumak amacıyla yalnızca cuma günleri ibadet yapılmasının daha iyi olacağını yazdı.
Ayasofya’nın ibadete açılması abartıldığı kadar önemli bir olay değil bence. Açılmasının kimileri için Zafer, kimileri için laikliğin yenilgisi anlamına gelmesi anlaşılır duygular olsa da bu meseleye yalnızca ideolojik bakıldığı anlamına gelir. 1934’te müzeye çevrilmesinin nedeni tam olarak açık değil. Unutmamak gerekir ki işgal günlerinde bile Ayasofya ibadete açıktı. Demek ki Batı’nın böyle bir talebi olmamıştır. 1453’te fetihten sonra cami yapılması ise bir ihtiyacı karşılamak olarak düşünülmeli. Henüz Konstantiniye’de cami yoktur ve kimi kiliseler camiye dönüştürülmektedir. Tüm kiliseler camiye dönüştürülmemiş yalnızca müslüman nüfusun yaşadığı eski kentteki kimi kiliseler için bu uygulama yapılmıştır. Hıristiyan nüfusun ağırlıkta olduğu bölgelerde neredeyse hiçbir kiliseye dokunulmamıştır. Bugün birçok cami hem ibadete hem de ziyarete açıktır. Batıda UNESCO’nun miras kabul ettiği birçok kilise müzeye çevrilmemiştir. Ne St. Peter ne Notre Dame. Ne de içinde Rönesans şaheserlerinin saklı olduğu Sistine! Bugün tartışılması gereken tek nokta Ayasofya’daki freskler ile ilgili nasıl bir uygulama yapılacağıdır. Üzerleri vahşice yeniden sıvanacak mıdır? Yoksa ibadet saatlerinde üzerleri örtülecek midir? Günde beş kez bu işi yapacak yeni bir kadro oluşturmak gerekecek herhalde. Aslında belki Ayasofya’yı yalnızca Cuma namazı için ibadete açmak daha doğru bir davranış olurdu. Hem islamcılar istedikleri mesajı vermiş olurlardı hem laik kesim bu kadar mutsuz olmazdı. Giderek iş alanına dönüşmüş olan bölgede Ayasofya’nın cemaat bulması biraz zor olsa da dağ başına bile cami inşa eden AKP’nin buna aldıracağını sanmıyorum. Asıl ekonomi ne alemde? O işi unutmuyoruz. Gerisi fasarya.
YORUMLAR