Son Dakika



Siz yoksanız bu hayatta

Biz niye varız ki,

Hep birlikte üflemedik mi,

Kalk borusunu?

Hep beraber gülüp

Hep beraber ağlamadık mı?

Daha ne kadar sürecek bu ayrılık,

Bilen var mı?

 

Şehitler geçiyor yıkıntılar arasından

Başlarındaki miğfer değil kan kırmızısı baretler

Soma’da madene inip kayboluyorlar birer-ikişer

Kudretlerinden sual olunmayanların

Yollarını gözlemiyor hiç kimse

Bizim kollarımız, bizim beynimiz yalnızca

Akan kanını durduracak ülkenin.

 

Yükseliyor en şanlı bulutlar

Arkalarında fırtınalar yetişti yetişecek

Güneş kollarını açmış

Soluk soluğa onları beklemekte

Ya geride bıraktığınız memleket!

Ya geride kalanlar,

Delik deşik edilmiş dağlar

Kurutulmuş ırmaklar…

Siz gideli

Ne için, kim için attığını bilmeyen yüreklerle doldu

Her gün sokaklarını arşınladığınız şehirler,

Ülke yanıyor/Dertleri değil

Acı gerçekler/Umurlarında mı?

Varsa-yoksa ikbal hesapları

Güzellemelerle küfürler yan yana

 Alın teriyle dolmayınca taslar

 

Be hey canım memleket, ağla…

Sorma, ey Balkan dağlarından kopup gelen Kaptan

Sorma, bu mezar kimin diye

Senin, onurumuzun

Seni ne de çok severdi bu öksüz toprak

Trakya ovası,

İşte şu mezar da onun

Ağla ey güzel ülke

Toprağını toprakla örttük

Hoşça kal,

Yalnız şehitlerlesin artık

Akşamüzeri sohbetlerinde.

 

Mehmet Ali Yılmaz

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM