Kütüphanesiz kent Ankara'nın acıklı hali
400 bine yaklaşan nüfusu ile Eryaman dahil olmak üzere Etimesgut ilçesi sınırları içerisinde tek bir halk kütüphanesi yoktur
Cumhuriyet gazetesinin en başarılı eklerinden olan "Cumhuriyet Ankara" ekinde Feridun Büyükyıldız şaşırtıcı bir inceleme yazısı yayınladı. Ankara kütüphaneleri ve okuma oranı üzerine ilginç ve bir o kadar da acıklı gerçekleri vurgulayan yazının bir bölümünü yayınlıyoruz: "(...) Büyük şehirler daima büyük kütüphaneleri ile anılmıştır. Avrupa başkentlerine baktığımızda her biri birer sanat eseri olan görkemli kütüphane binalarına rastlamanız mümkündür. Dünyada ise kütüphane binaları mimaride ayrı bir tarz olarak gelişmektedir. Türkiye’nin başkenti Ankara’da ise görkemli ya da görkemsiz kütüphane binasına rastlamanız mümkün değildir. Ankara’da geçmişi IV. yüzyıla uzanan Vatikan Kütüphanesi gibi eski ve zengin koleksiyona sahip kütüphane bulamayabilirsiniz ancak ülkenin başkentine yakışır bir halk kütüphanesinin şimdiye kadar çoktan inşa edilmiş olması gerekmez miydi? Halk kütüphanesi olmasa da Ankara’nın en büyük kütüphanesi, serüveni Adnan Ötüken’in rafa koyduğu üç kitap ile başlayan, 1946’da kurulan Milli Kütüphane’dir. Ancak Milli Kütüphane bir şehrin değil bir ülkenin belleği niteliğindedir. Ankara’dan daha çok Türkiye’ye aittir. Derleme Yasası gereği basılan her eserin bir nüshasını arşivleyerek, üniversite öğrencileri ve araştırmacılara hizmet etmektedir. Kapısında uzun kuyruklar oluşan Milli Kütüphane’nin işlevi halk kütüphanesi görevini yerine getirmek değildir. Bu özellik halk kütüphaneleri için geçerlidir. Ankara’daki halk kütüphanelerinde durum nedir diye baktığımızda ise rakamlar çok daha ilginçleşmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Halk Kütüphaneleri Yönetmeliği”nde “Her 50 bin kişi için bir halk kütüphanesi kurulur” ibaresi yer almakta. 400 bine yaklaşan nüfusu ile Eryaman dahil olmak üzere Etimesgut ilçesi sınırları içerisinde tek bir halk kütüphanesi yoktur. 500 bine yaklaşan nüfusu ile Sincan ilçesinde ise Fatih Mahallesi’nde, küçük bir barakadan ibaret en fazla 30 kişi kapasiteli 1 adet halk kütüphanesi vardır." Feridun Büyükyıldız, yazısının devamında, Ankara İl Halk kütüphanesi için ise çok daha ilginç gerçekleri açıklıyor: "5 milyona yaklaşan nüfusu ile Ankara ilinin İl Halk Kütüphanesi’nin toplam oturma kapasitesi ise sadece 160 kişidir. 161. kişi dışarıda kuyruk beklemek zorundadır. Bir okuyucu çıkarsa ancak bir diğeri girebilmektedir. Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi’ne girememiş ve çocuğunuzun elinden tutup merkeze yakın bir kütüphane bulmaya çalışırsanız, Cebeci’ye kadar gitmeniz gerekir. Gidebileceğiniz en yakın halk kütüphanesi Cebeci’de otomobil galerilerinin arasında, Eceabat Sokak’ta bulunan Cebeci Halk Kütüphanesi’dir. (...) Başkentin bu kütüphanelerinde başlarını kaşıyacak vakti olmayan kütüphanecilere de rastladım. Ankara’nın ne orta yerinde, ne de kenarında göz kamaştırıcı bir kütüphane yoktur. Okurlarına, içerisinde istediği yayına hemen ulaşabileceği, dışarıda kuyruk beklemeden içeri girebileceği, kendisini sanatsal bir ortamda değerli hissedeceği mekânlar sağlayabilmiş değiliz. Şehrin birkaç kütüphanesi ise öğrencilerin ders çalışmak için sığınakları haline gelmiştir. Kütüphane, sadece bir sıcak mekân ve sadece ders çalışacağı bir masadan ibaret değildir. Rafların arasında gezerken kaybolacağı, elini attığı kitabın yanındakine takılıp kalacağı, ayakta durmaktan yorulup hemen oracığa oturacağı, ışıklar kararana dek zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağı bilginin mabetleridir. Bu şehrin kitaplarının, okurlarının, öğrencilerinin, kütüphanecilerinin kütüphanelere ihtiyacı vardır. Bu şehrin, kolay ulaşılabilir, merkezde bir yerde, başkente yakışır güzellikte, görkemli kütüphanelere ihtiyacı vardır. Bu şehrin, içinde heykellerin, değerli tabloların, rahat oturma alanlarının, yüksek raflarda cilt cilt kitapların olduğu kütüphanelere ihtiyacı vardır. Bu şehrin, kitabın kapağını kapattığında yan salondaki sergiyi gezebileceği, biraz ilerdeki salonda keman konçertosu dinleyip, kitabına geri dönebileceği kütüphanelere ihtiyacı vardır. Bu şehirde, okuyanın, araştıranın, bilgi sahibi olmak isteyenin baş tacı yapılmaya ihtiyacı vardır." Feridun Büyükyıldız Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR