Kinyas / Betül Tarıman
kahvaltı ettim nisan yirmi altı iki bin on iki/ yarım kalmış bir zamanı dolduruyordu odalar
bu hangi benden olma bu ben ile eylemiş gibi kendini kenar ile dün bir var idim bir yoğ idim yoktu bir birlik yalan ile masal ile ney idim ki ben çaldım kendimi heves ile bir kalem aldım köşe çizildim noktalar koydum dert ile ihtimal şehir uçurumdu korkar idim sesimden yokluk diye dünya hali işte diye diye biri nargile çekiyordu şevk ile kırmızı biri mont giyinmiş topuklu dikkatle baktım içine saçlarından siyah sarkıyordu saçlarını alnına döktüğünde azıksız geçtik bir yolu tren ile kalkmalıyım dedim deli sanırdılar geçtim bir iki midyeci bir iki cüretkar avm’den çıkanlar garip sesler çıkarıyordular meğer ki bu ben uyumaktaymışım melek kılığına bürünmüş kendimden beri kuşlar ile litvanya’dan letonya’ya sanırsam gidiş biletiydim sanırdılar geçtim kiliseler bisikletli kızlar dünü hatırladım bakarken denize her sahnede zardan bir hayat boğulmuş bir deniz anası denizde kendimi unutmalıyım dedim düşündüğümdü kendimi kendime kadar kinyas der olmuyor insansız hiç olmadığı kadar boştu bugün sokaklar geçti aradan biri bir iki gün kadar keyfim yerinde yürüyor şimdi sokaklar çay koydum demledim kahvaltı ettim nisan yirmi altı iki bin on iki yarım kalmış bir zamanı dolduruyordu odalar ebru ses vermiş arzu’ya gideceğim bergamotlu çay var kendimi çektikçe kendimden suyu özlemiş atlar gibiyim tüm toplanmış insanlar suyu ezberlediğime bakar Betül Tarıman Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR