Son Dakika



Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de edebiyat, şiir geriliyor. Görselliğin öne çıkıp kuşatıcı olması; hemen bunun sonrasında internetin işleyişe girmesi; şimdilerde sadece izleyen (seyreden) insanı yarattı. Bireysel ve toplumsal olgu ve olaylar karşısında eylemsizliği seçen bir insan bu. Teknolojinin iyiden iyiye belirlediği bir insan.

Şiir okumak gibi bir derdi de yok; ama bir cep telefonunun kullanma kılavuzunu defalarca okuyan bir insan.

Bu toplumsal oluşum içerisinde okuyucu öznelerini yitirmiş de olsa; öte yandan durmadan şiir yazan birileri de var.

Öylesine ki Türk şiir tarihinin hiçbir döneminde, eşzamanlı olarak şiir yazanların sayısı bu denli çok olmamıştır. Bunların büyük kısmı da gençlerden oluşuyor; bu arada, çoğunluğunun da geleneksel şiir eğitiminden geçmediği; gerekli olan şiir bilgilerini edinmediği görülüyor.

Ciddi bir şiir editörüyle karşılaşmadıkları, o yüzleşmeyi yaşamadıkları çok açık. Nitelikli edebiyat dergilerinde sınana sınana geliştirdikleri bir şiir aranışından da söz edilemez. Bilmeden, bilgi sahibi olmadan şiire ulaşma çabası içerisindeler.

Öncesi yokmuş gibi, her biri kendinden başlatıyor şiiri.

Dahası, bilimsel dünya görüşünden ve kültürel donanımdan yoksunluk; bireysel, toplumsal, ideolojik, estetik bir açmaz olarak şiire yansıyor ve boğuyor şiiri. 2013’ün ilk altı ayında okuduğum yüzden çok şiir kitabı, Türk şiirinin iyice yaşamın dışına çıktığına tanıklık ediyor. Gazi Parkı Direnişine katılan 17 yaşındaki bir gencin elinde tuttuğu pankartta “Başbakan, benim gibi üç çocuk daha ister misin?”; gebe bir kadın ise göbeğine “Bekle Taksim, geliyorum.” diye yazılmıştı.

Yaşamın ürettiği; özellikle şairleri sorgulayan, kıskandıran şiirdi bu sloganlar.

Yaşamın, şiire yönelttiği bir eleştiri bu. Gençler, tam da bu noktada şiire yeniden başlamalı diye düşünüyorum. Çoğu şöyle bir silkinse; bireysel ve toplumsal, yaşayan bir şiirle kolayca buluşacaklar.  O şairlerden biri de ‘Kraliçe Bakire’ adlı bir kitabı bulunan Bengü Özsoy (d. 1986). Kadından yana savaşan bir militan olarak beliriyor şiirlerinde. Erkeğin acımasız iktidarına, kadına yaptırımlar getiren törelere, geleneklere, ahlâk anlayışına; dinî kurallara karşı çıkıyor; ama daha çok erkeğe; erkek egemen anlayışa karşı bir savaşıma vardırıyor işi.

Kitabın adıyla başlıyor bu tepki. ‘Bakire Kraliçe’ değil de, ‘Kraliçe Bakire’* deme gereği duyuyor. Böylece, bakireliği yücelterek erkeği yadsıyor. “ölü bir erkeği tercih etme sebebim nedir” (S. 7) dizesi ‘en iyi erkek, ölü erkektir’ feminist yaklaşımı us’a getiriyor. ‘erkektir dünya dönmesine şaşırma’ (S. 20) denilerek, erkeğe hakaret edildiği çok açık. Bu dize, gençler arasında sıkça kullanılan ‘Dünya delikanlı olsaydı, yuvarlak olmazdı.’ sözünü çağrıştırıyor. ‘spermlerin yüzünden mi bu havan’ (S. 45) dizesine benzer birçok dize ve şiirde; erkeğe karşı radikal bir tepki geliştiriliyor.

Bilenin (şairin), bilinene (olgu ve olaylara) ilişkin bu yaklaşım biçimi; kendiliğinden ideolojik bir içerik taşıyor; ama sorunun üretim ilişkilerinde yattığını; bireysel ve toplumsal her uzlaşmaz çelişkinin sınıfsal bir karakter taşıdığını açığa çıkartmıyor. Örneğin köy romanlarında hep Ağa’ya karşı olunurdu. Ağa ortadan kaldırıldığında sorunun giderilmeyeceği us’a gelmezdi nedense. Oysa yıkılması gereken ağalık düzeniydi. Anlaşılacağı üzere erkeğe, erkek egemen anlayışa karşı çıkmak yetmez; aslolan erkek egemen anlayışa işlerlik kazandıran düzenin üzerine gitmek ve onu değiştirmektir.

Bengü Özsoy bu sınıfsal bakış açısıyla kolayca kurabilirdi şiirlerini; ama erkeğin ezen gölgesini betimlemekle yetinmiş bir bakıma. Ev, koca, çocuk, iş, cinsel tabular, töre, gelenek, ahlâk, din gibi toplumsal etkenler yüzünden ciddi parçalanmışlıklar yaşayan kadını anlatmış hep. Çözüm bulamayınca da; kolay olanı, erkeği yadsımayı yeğlemiş. Bu açmazın dışında başarılı şiirleri de var Bengü Özsoy’un. Bunlarda “nü darbe” başlıklı şiiri şöyle:

söylediğim bir şiirden giydiğim hüküm

bol gelirse üzerime

daraltmak için darbeyi beklemeli mi bu bünye

darağacı kafi mi ya da

 

hay Allah

 

suçum düşünce kim kaldıracak

kim düştüğü yerden kalkmış ki suçum kalsın

 

çükü kalkmayan adamların otuz yıl önce idam ettiği

nesilden biraz, biraz, biraz da suyundan

 

ben çizdim nü resimleri tamam tamam

ben astım besleyemediklerimi

 

şiir sensin şair de sana girsin

belki o zaman orgazma erer ihtiyar bedenin (S. 40)
 

Yasalarla, tüzüklerle çarpışan bir şiir bu. 12 Eylül 1980 Darbesiyle düşünceleri yüzünden idam edilenlerin, yaşanan yoğun acıların şiiri. Oligarşik iktidara bir meydan okuyuş aynı zamanda. 12 Eylül’de yaşananlara ilişkin birçok çağrışım yüklenmiş bu şiire. Bunlardan biri de “şiir sensin şair de sana girsin” dizesinde karşılığın buluyor. Bir şehir efsanesine göre televizyon sunucusu bir kadının “Nâzım Hikmet, bir kartpostal şairidir.” demesine içerleyen Can Yücel, “Kart sensin, postal da sana girsin.” diye yanıt verme gereği duyar. Bengü Özsoy'un bu sözden esinlenerek söz konusu dizeyi oluşturduğu çok açık. Verilen tepki darbe sonradan ressamlığa soyunan darbe liderine yönelik olduğu için; bu dize “resim sensin, ressam da sana girsin” biçiminde kurulsaydı daha etkileyici olurdu.

Böyle yapmamış Bengü Özsoy. Şairlere duyduğu öfke ağır basınca ‘şair/şiir’ üzerine kurmuş dizesini; ama bu, nesnel bağlılaşık açısından doğru olmamış. Neyse…

Şiirin yaşamdan devşirilmesi ve şiirlerin yaşamın diliyle yazılması gerektiğini ortaya koyması bakımından önemli Bengü Özsoy’un şiirleri. Bu bilinçle, bu dil anlayışıyla yazıyor kendisi. Böylece yaşam kadar canlı, diri bir dil ediniyor kendine. 1990’dan bu yana Türk şiir geleneğinin dışına çıkan şiir anlayışı içerisinde yer alıyor. Kültür dili (düzyazı) ile şiir dilinin arakesitini oluşturmaya çalışıyor. Yakın gelecekte, etkileyici bir anlatım biçimi çıkabilir bu aranıştan; ama şiir dilinin nerede başladığını ve nerede bittiğini de gözden kaçırmamak gerekiyor.

Bengü Özsoy, merak uyandıran genç bir şair.

Bengü Özsoy, Kraliçe Bakire, Yasakmeyve Yayınları, İstanbul, Eylül 2012

Veysel Çolak

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM