Gerçek Edebiyat

Darbeler ülkesi sayılan Arjantin'de 20. yüzyılda tam yedi darbe oldu: 1930, 1943, 1955, 1962, 1966, 1976 ve 1981. İlk dördü geçici diktatörlükler kurarken, beşinci ve altıncısı bürokratik - otoriter bir devlet modelinde kalıcı tipte diktatörlükler kurdu.

Son ikisi, insan haklarının sistematik olarak ihlal edildiği ve on binlerce insanın zorla alıkonulup kaybedildiği devlet terörü çizgisinde bir kirli savaş yürüttü

24 Mart Salı günü ölen "El Turco Julián" olarak bilinen polis şefi  Arjantin'deki son sivil-askeri diktatörlük sırasında Federal Polis'te görev yapan tanınmış bir işkenceciydi. Binlerce insanı kaçıran, işkence eden ve kaybeden baskı makinesinin kilit parçasıydı.

Her ikisi de Buenos Aires'te bulunan "El Olimpo" ve "Club Atlético" adlı gizli gözaltı merkezlerinde faaliyet gösterdi. Kentte kamufle edilen bu mekânlar, binlerce kayıp tutuklunun işkenceye maruz kaldığı ve çoğu durumda öldürüldüğü terör mekânları olarak işlev görüyordu.

Hayatta kalanların ifadeleri, Simon'ı acımasız bir işkenceci olarak tanımlıyor. Simon gaddarlığıyla tanınıyor, kıyafetlerinde ve işkence odalarında nefret ve şiddet ideolojisini ifade eden Nazi sembolleriyle geziyordu.

1995'te Julián, işkence ve cinayetlere katıldığını itiraf eden bir televizyon programına çıktı, tüyler ürpertici şeyler itiraf etti. Onların açıklamaları sadece mağdurların şikayetlerini doğrulamakla kalmadı, aynı zamanda devletin imha aygıtının büyüklüğünü de açıkça ortaya koydu.

2005 yılında, José Poblete ve Gertrudis Hlaczik'in yasadışı olarak gözaltına alınması ve işkence görmesinin yanı sıra, o sırada sekiz aylık bir bebek olan kızı Claudia Poblete'nin kaçırılması ve el konulması nedeniyle 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yıllar sonra, 1979-1980 yılları arasında insanların kaçırılması, işkence edilmesi ve zorla kaybedilmesi olaylarının soruşturulduğu 'Tabur 601' davasında 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Kaynak: https://www.laizquierdadiario.com 

Gercçekedebiyat.com