Gerçek Edebiyat

"Gezi parkı" direnişinin en önemli kurumlarından biri de kütüphane. Tümüyle kaldırım taşlarından yapılmış rafları olan ve bağışlarla oluşan kütüphanenin kurucusu, arkadaşımız şair Kadir Aydemir'le gerçekedebiyat okurları için konuştuk.


1- Gezi'ye kütüphane kurmak fikri nereden çıktı?

Gezi Parkı’na bir “özgür kütüphane” yapma fikri "twitter"da Yitik Ülke yayınları olarak attığımız "Gezi Parkı, park olarak kalsın, güzel bir kütüphane açılsın. Yitik Ülke yayınları olarak kitap desteği yapalım, kardeşlik kazansın. Zor mu? İşte Gezi Parkı'na yapılmasını istediğimiz Özgür Kütüphane" mesajıyla başladı. Bu fikri paylaşmamızla birlikte Gezi Parkı’na gidip insanlarla tek tek konuşarak onlara yüzlerce ücretsiz kitap dağıttık. Barış ve sağduyu için kitap okumanın öneminin farkındayız. Kitaplarla aydınlanan özgür ve paylaşımcı bir dünya hayal ediyoruz.

 
2- Kimlerle kurdunuz? Kitapları nasıl ediniyorsunuz?

Kütüphane fikrinden ve kitaplar dağıtıldıktan sonra twitter ve facebook üzerinde herkes bu fotoğrafları paylaşmaya başladı. Gezi Parkı’na diğer pek çok yayınevinden kitaplar gelmeye başladı. Kütüphaneciler derneği de destek verdi. İnsanlar da evlerindeki kitapları getirip bırakmaya başladı. Gençler kaldırım yaşlarını birleştirerek güzel bir kütüphane yaptı. Açık hava kütüphanesi kuruldu ve ardından bir çocuk kütüphanesi. Twitter’da " #gezikütüphaneleri ve #gezikütüphanesi hashtag"leri (ana başlıkları) açıldı. Yani hepimizin kitaplıkları oluşmaya başladı ve şu an binlerce kitap ücretsiz olarak okunabiliyor. Burada “ben” duygusu yok, “biz” varız!


3- Her isteyene kitap veriyor musunuz?

Gezi Parkı’na gelen herkes ücretsiz olarak kitap alabilir, evinden-kütüphanesinden kitap getirip bu kütüphanelerin üçüne de bırakabilir. İnanılmaz bir talep var, bir diğer yandan da binlerce kitap bırakılıyor her gün. İnanılmaz bir tablo.

 

4- En çok hangi kitaplar okunuyor?

En çok siyasi kitaplar ve romanlar okunuyor; ilginçtir ki şiir kitaplarına da çok güzel bir ilgi var. Çocuk kitaplarının kitlesi de azımsanmayacak kadar fazla. Çocuk kütüphanesinde değişim diğerlerine göre biraz daha az ama sürekli bir devinim var. Gençler belki de burada kitap okuma alışkanlığı kazanıyor. Şiddetten uzak, sağduyunun hâkim olduğu bir ortam var. Hepimizin isteği de bu: Okuyan, aydın bir Türkiye!

 

5- Okunan kitaplar geri geliyor mu?

Okunan kitaplar bazen kısa sürede geri geliyor, “Ben bunu dün almıştım, bırakıyorum ve yenisini alıyorum” diyen insanlar var. Kitaplar ücretsiz ve okunan kitabı geri getirme zorunluluğu yok. Sanırım parkta kamp kuran insanlar değiş-tokuş yapıyor. Kitaplar hiç bitmiyor ve sürekli yenileniyor.

 

6- Gezi eylemlerinin edebiyatımıza bir etkisi olacak mı sizce?

Gezi eylemlerinde “kitap” duygusunun, “kitap” nesnesinin insanların hayatına, söylemlerine girmesi hepimizi mutlu ediyor. Bıktık şiddetten ve kandan, gözyaşından. Bu kitle barışçıl bir kitle ve tek ağaçların orada kalması, parka AVM-kışla yapılmaması. Orada binlerce genç insan kitaplarla bir arada; şöyle bir bakın, her yerde kitap okuyan gençler var, çocuklar bile her gün koşa koşa geliyor aileleriyle birlikte. Umarız bu kitap sevgisi gençler için kalıcı olur. Şanslıyız; yepyeni, duyarlı, sosyal medyayla bütünleşik, pırıl pırıl genç okurlar yetişiyor.

 

7- Teşekkür ederiz...

Biz de gerçekedebiyat.com'un edebiyatımızda açtığı eleştirel yol ve getirdiği yeni soluk için size teşekkür ederiz.

Gerçekedebiyat.com