Kozası kelebeğin acılı şimdi!
Şimdilerde koza deyince koza, ipek deyince ipek,
Geliyor da insanların aklına.
Kelebek ve tırtıllara çağrışım yok Bergama'da,
Adı her an değişiyor, eskidendi Normandiya,
Çıkar şimdi, çıkartma ne, akıl yiter, dolar USA.
Altın ara, altın ara, çevre bitmiş ne umruna,
Gülen leşker aç iştahla, dolar-akar Kanada'ya!
Aşk denince dağlara da çıkardı ya sevdalılar,
Haykırdığı tek sevdayı dere tepe yankılardı.
Şimdilerde sevda deyince sevda, tepe deyince tepe,
Geliyor da insanların aklına.
Ama artık aşıklarla anılmıyor Boğaziçi'm,
Aç imara, aç imara, çevre yitmiş ne umruna,
Altın Boynuz peşkeş olsun riyal ya da dolarlara!
Tarih deyince tarih, kültür deyince kültür,
Geliyor gelmesine insanların aklına.
Ama gelmiyor belki de HES dedikçe olacaklar,
Pes demenin bin türünün sergilendiği yıllarda,
Hasankeyf'in keyfi kaçtı, Allianoi tuzaklarda.
Yap barajı, yap barajı, kültür batsın çamurlara,
Tarih ne ki ders alınsın, bırak gömülsün batağa!
Dut yemiş bülbüle dönmez susmayanlar sus deyince,
Ağla ülkem kaderine, kuranlar ölüp gidince,
Mirasyedilere kaldı bir bir yaptıkları her şey.
Sat de satsın, ye de yesin, doyar sanarak aldanma,
Bir kez yeter demediysen durmayacak savuranlar.
Ne sanına güven artık ne umdukça yanılmana,
Durma ağla, durma ağla, kalp çatlatan nobranlığa.
Kelebekler kozasında acı örüyor yurduma!
Ünsal Çankaya
Gerçekedebiyat.com