egitim-ve-ozgur-dusunce-425542.webp


Eğitim, doğası gereği yaşamın kalitesini artırmayı, iyi düşünce, iyi davranış, iyi iş yeteneğini geliştirmeyi hedefler. Dolayısıyla eğitim ve ilerleme arasında yakın ilişki vardır… Sözgelimi tümüyle eğitimden uzak, köhne değerlerle kapana kıstırılmış biri, iyi bir uşak, iyi bir hamal olurken, becerilerini keşfetmesine olanak verilen eğitimli öteki ise iyi bir matematikçi, girişimci veya yaratıcılığa sahip olabiliyor. Biri hayatının efendisi, öteki efendinin kölesi… Biri ufka bakarken, öteki aklını yitirmişçesine dip noktada ya da aynı çizgide kalmaya can atabiliyor…

Bunun nedeni kuşkusuz içinde şekillendiğimiz çevredir ve ilk çağdan günümüze bütün gelişme, keşif, icat benzeri toplumsal ilerlemelerin listesini yaptığımızda, kaynağında eğitim ve özgür düşüncenin olduğunu görürüz… Bu gerçek de bize eğitim ve özgürlük üzerine daha fazla konuşmamız gerektiğini söyler. Savaş, sömürü, bağnazlık, ırkçılık, kötülük ve politik sapkınlıklar üzerine konuşmalıyız… Bu satırların yazarı olarak ben de -izninizle kendime pay çıkararak-  yazmak zorunda hissediyorum kendimi, çünkü sonraki kuşaklar, çocuklarım ve torunlarım bilimi, felsefeyi, düşüncelerini ifade etme hakkına sahip olabilmeyi, kısacası iyi bir yaşamın nasıl olabileceğini bilmelidirler. Yoksa hepsi birer mürit olacaklardır…

ÖZGÜR DÜŞÜNCE

Bir çiftlik sahibi ile çalışanları arasında geçen kısa konuşmanın son iki cümlesi şöyledir:

-Pekala!.. Söyleyin şimdi, benden memnun musunuz?

-Evet… Allah zeval vermesin. Sayenizde geçinip gidiyoruz işte…

Çalışanların cevabı teslimiyetin, güçsüzlüğün, güvensizliğin ve karnını doyurandan yana olma ifadesidir ve özgür düşüncenin oluşmadığı hayatların tümünde bu tür benzerlikler vardır. Her yerde egemene ya da sahip olana şükran ve minnet belirtecek geçiştirici cevaplar verilebilir ve bundan bir yanlışlık görülmediği gibi düşünce ve davranışta “rızkını verenle” gönüllü uyum da geliştirilebilir… Alttakilerin kişilik yapısı genel olarak bu şekilde işler… Zihin, kendine yönelik olumlu şeyleri görmek yerine, tuhaf halde baskın olanla, baştakiyle ya da piramidin tepesinde yer edinenle kendi arasında bir farkın olmadığını fark etmemeye koşullandırılır. Birey yaşamı boyunca ikinci veya üçüncü alt basamaklarda yer edinebileceğine, iradesini baskılayan dış etkenlerin doğru olduğuna inandırılır ve böylece ötekiyle yücelir, gururlanır, coşkulanır, bağımlı hale gelir, sonra da tamamen kendi olmaktan çıkar…

SORGULAMA HAYAL GÜCÜ KONUŞMA

Sorgulamanın, çözümün, hayal gücü ve konuşmanın kesildiği yerde zihinsel etkinlik durur. Gözlem, kavrama, değerlendirme azalır. Eskiye veya var olana eğilim artar, yanlışı destekleyecek girişimlerin üretimi serileşir. Özgür düşünce ve iyileştirirci eğitim bir kenara atılarak, masalımsı sarmallarla yaşam ve onun sahibi hiçleştirilmeye çalışılır… Ne yazık ki bunlar her gün karşılaştığımız gerçekler ve boğulur haldeyiz.

Eğitim öylesine haykırılacak kupkuru bir çığlık değildir. Boş şeylerle oyalamak, iki kalemle çizgi çizmek, yanlışlara ısrarla devam etmek ve iktidar sahiplerinin istekleri doğrultusunda daha çok güncel hayatta karşılaştığımız “vatana millete hayırlı olsun, iyi yurttaş, iyi aile reisi, iyi evlat, iyi para, okusun da muhtaç olmasın, adam olsun vs…” gibi akıl kaydırıcı ifadelerle dile getirilen yapılanmalara hizmet hiç değildir…

Aynı şekilde özgürlükte kuru bir çığlıktan ibaret değildir… Para ve karın doyurmak bir şeydir ama özgürlük değildir. Bir dalkavuk, bir aptal, bir ihale takipçisi sadece karın doyurabilir ama asla özgürlüğün, özgür düşüncenin sınırlarına yaklaşamaz. Özgürlüğün tadına varanlar düşünceleri ve idealleri uğruna ateşte yakılanlardır… Hücrelerde, soğuk zeminlerde yatanlar, hatta ekmeğini taş patikalarda arayanlar, özgürlüğü en iyi yaşayanlardır…

DÜŞÜNCE ve EĞİTİM İLİŞKİSİ

Düşünce ve eğitim ilişkisi üzerine uzun anlatımlar yapılabilir… Ancak amaç  bilinen ve kabullenilmiş öncüllerle açıklama yapmak yerine, bu ikilinin bir seçenek olmaktan öteye zorunluluk olarak kavranılmasıdır. Bir ilaç nasıl ki hastalığı iyileştirmeye çare olabiliyorsa, iyileştirirci eğitim ve özgür düşünce de yeni ufuklara çare olacaktır.  Eğitim özgür düşünce, özgür düşünce de eğitim için sonuçtur… Bu ikiliye sırtımızı değil, yüzümüzü dönerek sahip olabiliriz.

Haydar Uzunyayla
Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ YAZI

Benzer İçerikler