‘Arka Sayfa’ ve Hamdi Furtun (Ordu)
Gırgır dergisinin arka sayfası, amatörlükten ustalığa giden yolda ilerleyen yetenekli gençlerin karikatürlerine ayrılmıştı. İstanbul dışından karikatür gönderenlerin isimleri, karikatürün köşesinde, yaşadıkları şehirle birlikte yazılırdı… Hamdi Furtun (Ordu), Sait Oktay (Mudanya), Yakup Karahan (Sivas), Sefa Sofuoğlu (Adana), Cemil Açıkkol (Gaziantep), Mustafa Öncül (Adana), Cumhur Gazioğlu (Trabzon), Nuhsal Işın (Adana), Serdar Kutca (Mersin), Sadık Pala (İzmir) arka sayfada karikatürleri yayınlanınca gıpta ettiğimiz çizerlerden aklımda kalanlar... Er tekmili gibi, ‘isim ve şehir’ birlikte yazıldıkları için belleğimizde bu şekilde yer eden arkadaşlarımızdan unuttuğumuz varsa affola! Bu yazı özellikle Ordu’lu karikatürcü Hamdi Furtun’u, ‘Hamdi Furtun (Ordu)’yu anmak için kaleme alındı… Karikatürlerindeki başarısı kadar, soyadındaki özgünlük nedeniyle dikkatimizi çeken Hamdi Furtun’un bir sayıda küçük bir duyurusu da yayınlanır Gırgır’da… Evden çıkamadığını, bütün karikatürcülerle mektup arkadaşı olmak istediğini yazmıştır duyurusunda… Ordu’nun Fatsa ilçesinden Halim Kutlu da “Çiçeği Burnunda Karikatürcüler” sayfasında çalışmaları yayınlanan amatör bir genç olarak Hamdi Furtun’la tanışmaya dünden hazırdır. Orduluların gururu olma yolundaki bir karikatürcünün bu çağrısına hemen karşılık verir, önce mektup yazıp kendini tanıtır, sonra sözleştikleri bir gün ev ziyaretine gider. Özel bir gerecin desteklediği tek elini saymazsanız sadece kafasını hareket ettirebilen Hamdi Furtun, yatarak, yakınlarının göğsüne kadar getirdiği özel mekanizmalı bir ahşap sehpada çizim yaparken güler yüzüyle karşılar meslektaşı Halim Kutlu’yu. Gırgır’ın arka sayfasında sıkça yer bulan hemşehrisinin “ağır engelli” biri olduğunu o gün öğrenir Halim Kutlu, ne konuşacağını şaşırır… Neşeli sohbetiyle misafirini rahatlatan Hamdi Furtun 15 yaşında çocuk felci geçirene kadar, arkadaşlarıyla bütün gün oynayan, yorulmak bilmez acar bir çocuktur aslında. Heyhat… Bundan sonra yatağa çakılı yaşayacaksa da, şükür ki, çizim yeteneği imdadına yetişecektir… Güçsüz parmakları önceleri söz dinlemese de üç yılın sonunda kaleme, tarama ucuna hükmeder… Gırgır başta olmak üzere Hayat, Sevgi Dünyası, Çivi, Kuzey Haber, Trabzon-Karadeniz gibi gazete-dergilerde birbirinden güzel karikatürler çizerek, sadece penceresinden görebildiği hayata ancak 20 yıl karışabilir. 1985 yılında henüz 35 yaşındayken bu dünyaya veda eder. Bugün ‘3 Aralık Dünya Engelliler Günü’… Bu yazıyı dünyanın bütün engellileri adına meslektaşımız Hamdi Furtun’a armağan ediyorum. Oğuz Aral’ın ‘Pazartesi toplantılarının’ birinde, dersi bölen telefonda morali bozuk, bir başka engelli karikatürcü Ahmet Ot’a zaman ayırmasına, moral vermesine tanık olmuştum. Hamdi Furtun’un ‘karikatürcülerle mektup arkadaşlığı’ çağrısını dergide yayınlama inceliği göstermesi gibi, konuşup yazışıp moral verdiğine de öyle eminim ki ustamızın! Keşke hepsi yaşasalardı da telefonlaşmalarının, yazışmalarının ayrıntılarını kendilerine sorabilseydik… İşte böyle sevgili okur, Oğuz Aral, ustalaşma yolunda ufak ufak kanatları çıkan, engelli-engelsiz bütün genç karikatürcülere Gırgır dergisinin arka kapağında bir “hava sahası” açmıştı… Kâğıt üzerinde sarının iki tonu gibi görünse de çizerlerin umutlarını kanatlandırdıkları masmavi, pırıl pırıl, sağlıklı bir hava sahası! Mustafa Bilgin
Gerçekedebiyat.com