İsmail Tekin, Kars / Ardahan/ Göle ilçesine Tahtakıran Köyü’nde on iki çocuklu bir ailenin sondan ikinci çocuğu olarak doğmuş. İlkokulu köyünde okumuş. 1960 sonrası başlayan kentleşme süreciyle, büyük ağabeyi İstanbul’a göçünce onlar da taşınmış. İstanbul, Zeytinburnu İhsan Mermerci Ortaokulunun ilk mezunlarından olan yazar liseye, Bakırköy Lisesinde başlamış Zeytinburnu İhsan Mermerci Lisesinden de mezun olmuş. Bu okulun da ilk mezunlarından... İstanbul Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümünü bitirdikten sonra meslek yaşamına öğretmen olarak başlamış. İlk görev yeri Kars Cumhuriyet Lisesi, ardından Adana 19 Mayıs Ortaokulu ve Adana Yapı Meslek Lisesi (İsmet İnönü Anadolu Endüstri Meslek Lisesi) olmuş. Adana Erkek Lisesinden emekli. 

Bazıları için yazmak, bir tutkudan da öte yaşamaktır aslında. Gabriel García  MárquezAnlatmak İçin Yaşamak adlı kitabında, “Hayat, insanın yaşadığı değildir; aslolan, hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır” der. Yazar İsmail Tekin de büyüdükçe, okudukça ve gözlemledikçe farkındalık duygusunu geliştirmekle kalmaz hem gözlemlerinin hem de büyürken tanığı olduğu gerçeklikleri yazarak görünür yapmaya çalışır. Bu yüzden ister kurgusal isterse yaşanmışlık olsun tanığı olduklarını, gözlemlerini ve itiraz edeceği olumsuzlukları görünür yapmaya çalıştığını yazdıklarından anlamak olası. İşte, Adana’da kültürel etkinliklere aktif olarak katılan ve yazın çalışmalarını sürdüren Tekin’le yazma serüveni, edebiyat ve sanat üzerine yaptığımız söyleşi. 

Tacim Çiçek: Sanırım her yazarın bir yazma serüveni, sebebi var; peki, sizin yazma sebebiniz nedir? 

İsmail Tekin: Romanım okunduğunda görüleceği gibi, 1956-1960 dönemini kapsayan süreçte tümüyle bir yaşanmışlığın hikâyesi olduğu anlaşılacaktır. Çocukluğumdan kotardığım bir anlatıdır roman. Bu yaşanmışlık üzerinde düşünme ve düş kurmayla geçti çocukluğum. Tamamı gerçek olan ama gerçeküstü bir yaşanmışlığı olağanüstü dille anlatma, büyülü gerçekçiliğin hakikatine uygun biçimde yazmayı yaklaşık kırk yıl düşündüm. Zaman zaman yazıya düktüm. Altı bin sayfa oldu yazdıklarım. İki yılda tamamladım. İki yüz kırk dokuz sayfada da noktaladım.  

T. Ç: İlginç gerçekten de. Söyleşi konumuz yazma serüveninize dönecek olursak… Yanılmıyorsam siz de pek çok yazar gibi edebiyata şiir yazmakla girmişsiniz. ‘Geçmiş Zaman Olur Ki’ adlı bir şiir kitabınız da var. Hatta, ACS Prodüksiyon tarafından ‘Son Yaz’ adlı şiirinizin klip de çekildi. Siz de “dalgın ve yalnız adam” figürünü canlandırmıştınız. Bu konuda ne demek istersiniz? 

İ. T: Geçmiş Zaman Olur Ki adlı kitabımdaki şiirler; dört yıl sıkıntılı, pek de insanî olmayan bir zamanda ve mekânda, duyumsadığım “özlem, umut ve sevgi”nin sonucudur. Daha sonra bu renk ve tonu zenginleştirmek isteğiyle başlangıçta kırk olan şiiri yüze tamamladım. “Sonyaz” şiirim bu sıkıntılı sürecime dair bir şiirdir. Hayalini çektiğim bir atmosfer.  

T. Ç: Teşekkür ederim. Gerçekten de edebiyat özü gereği olanı anlattığı gibi olması gerekeni de içerir bence. Peki, her ilk kitapta, bu ister roman, isterse öyküler toplamı olsun yazanından izler taşıması neredeyse kaçınılmaz bir sonuç ve gerçeklik her ne kadar edebiyata da dâhil bir çalışma olsa bile; sizden ve çevrenizden kişilerin hikâyeleri var mı ‘Kura Nehri ‘İçten’ Akar’ romanında? Ne kadarı kurmaca ne kadarı yaşanmışlıklar sonucu bu ilk kitabınız?   

İ. T: Bu konuda pek çok şey denebilir ama Ben size teşekkür ederek kısa kesmek isterim cevabımı... Olay örgüsü ve kahramanlar tamamen gerçek. Dediğim gibi inanılması imkânsız gelebilir okuyacak olana ama yaşanmışlığı inanılmaz gibi olsa da yaşadığım, tanığı olduklarım gerçek. Sadece kurgu bu hikâyeyi büyülü gerçekçiliğin tüm unsurlarını taşıması kaygımın sonucu… Bu kaygımı ne kadar giderebildiğime okuyacak olanlar karar verecek. 

T. Ç: Anladım… Romanın alt başlığı ‘Peri Kızı ve Lalo Aşkı.’ Bu söylencenin farklı varyasyonları var tabii ki… Şiirlere, efsanelere, masallara, hikâyelere de konu olmuş. Sanırım siz de yetiştiğiniz bölgede bunu en azından çocukluğunuzdan biliyorsunuz, sizi çok etkilemiş olmalı ki romanın akışına yedirip görünür yapmaya çalışmışsınız; bu yüzden size bunu anlattıran ne diye sorsam..? 

İ. T: Bu soruya biraz kapalı bir yanıt vereceğim, değerli dost. Okur, romanı okuduğunda çok çok varlıklı bir ailenin inancına saplantı biçimde takıntılı olduğunu, oğulları “Lalo’yu Peri Kızı/Aleyna’dan” kurtarmak için nasıl bir trajediye yakın dram yaşadıklarını anlayacaktır... İşte yazma nedenim.  

T. Ç: Romana dönecek olursam tekrar, sanırım tanığı olduğunuz yaşanmışlıklardan kotarılmış ve ilintili kısa, uzun ama başlıkları olan bir çalışma. Sanki aceleye de gelmiş. Bunları bir editörle çalışmadınız mı? Niçin bu kadar teknik ve yazım hayatsıyla dolu, bunu gönderdiğiniz ’düzeltilmiş hâli’ dediğiniz PDF dosyasını da okuyan biri olarak diyorum. 

İ. T: Romanımın aceleye gelmiş olduğunu düşünmüyorum. Dediğim gibi iki yılda yazdım. Ancak bir editörle çalışma yapmadım. Yayıneviyle karşılıklı çalışma yaptık ama yayımlandıktan sonra eksiklerini fark ettim. EVEREST Yayınları İlk Roman Ödülüne de o hâliyle gönderdiğim için yeniden düzenleme yapmadım. 8 Aralık 2025’te sonuçlar açıklanacak, merakla bekliyorum.  

T. Ç: Her şey gönlünüzce olsun diyeyim. İllaki merak eden olacak diye ben de sorayım, romanın adındaki içten sözcüğü niçin çift tırnak içinde? Özel bir sebebi var mı bunun?  

İ. T: Bu sorunuzun da cevabı romanın akışında, olay örgüsünde saklı. On beş, yirmi arası alt başlık var romanımda Kura Nehri ile ilgili. Kura Nehri, “içten”liğini okur romanda bulacaktır. “Kura” çok güçlü bir karakter olarak yer alıyor... 

T. Ç: Kişilik verilmiş bir nehir… Anladım… ‘Edebiyatla Yaşamak/Roman Çözümlemeleri’ başlıklı iki ayrı çalışmanız da aynı yayınevinden çıktı. Otuz yerli ve otuz da dünya klasiğini içeren çözümlemeleriniz bulunmakta bu kitaplarınızda ve edebiyatla da derin bir bağ kurduğunuzun kanıtları adeta. Çeşitli zamanlarda yaptınız okumalardan soğurduğunuz yazılarınız var. Bu çalışmalarınız için ne demek istersiniz? 

İ. T: Teşekkür ediyorum. Bu çalışmalarımı, amatör ruhlu bir okurun gayreti, çabası olarak ayrı bir yerde tutarım; çünkü yıllarımı verdim o kitaplara. Türkiye’de bu tür çalışmalar yapan pek çok değerli yazar ve akademisyen var tabii ki ama ben o kitapları okurken notlar aldım ve diyalektik gerçekçilik bakışıyla çözümlemeye çalıştım. Bu açıdan pek çok benzer çalışmadan farklı olduğunu düşünüyorum. 

T. Ç: Sosyal medyada ‘Edebiyatla Yaşamak’ başlığı altında özgün içerikler üretiyor, roman analizleri ve edebi sunumlar da yapıyorsunuz sanırım; bunları yapmaktaki amacınız nedir? Aynı başlıklı kitaplarınızın ardılı mı bu çabanız? 

İ. T: Bir anlamda yaklaşımınız doğru. Asıl başlangıç noktası oldu o programlar. 

T. Ç: Anlattıklarınızda, yazarlık tepe lambanızı diktiğiniz konuların sizce bir karşılığı var mı, en azından okurunuz nezdinde? 

İ. T: Bu sözünüzü bir temenni, bir motivasyon olarak kabul ediyorum. Beklentim var, romanımdan. Çünkü, “KURA NEHRİ “İÇTEN” AKAR”ın teması; Mezopotamya’dan Anadolu’ya geçiş, gelenek ve kültürün bireyle aile üzerinden toplumsal bir olgu hâline dönüşünü içeriyor. Yani yerelden evrensele bir uzantı... Beklentim okurun buna vereceği değer, anlaşılmak…  

T. Ç: Bu dediklerinize katılmamak olanaksız… Maalesef edebiyatımız için güzel ve doğru şeyler yapmamız gerekiyor toplum olarak da birey olarak da… Peki, sırada ne var? Yazdığınız, yazacağınız ya da yazıp görünür yapmak istediğin neler var yazma tezgâhınızda? 

İ. T: Orhan Kemal Roman Ödülü’ne de gönderdim romanımı. Ayrıca tezgâhımda yeni çalışmalarım var üzerinde çalıştığım… Olanak buldukça da etkinliklere katılmaya çalışıyorum… 

T. Ç: Kolaylıklar olsun o vakit değerli dost. Son olarak merak eden, ‘bana şunun da sorulmasını isterdim’ dediğiniz bir sorunuz varsa; kendinize sorup cevaplar mısınız?  

İ. T: Gerektiği kadar konuştuk sanırım, ayrıca kendime soracağım da bir soru kalmamış, teşekkür ederi. Söyleşimizi okuyacak olanlara yıldızlar kadar selamımızı, sevgimizi iletmekten başka diyeceğim olmaz… 

Tacim Çiçek 

Gercekedebiyat.com 

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)