Siyah beyaz fotoğraf / Ahmet Özer
biri öyküsünü anlatmasa nerden bilirdim ülkemin bir kentinden bütün yaşadıklarınızı bir bahar günü terk ederek suyun öte yakasına akmanızı. fotoğraf duruyor ahşap bir çerçevede sağ alt köşeyi okuyorum: 162 grand rue de pera: n. adriamenos gömleği esans kokan bir fotoğrafçıydı dünü yarına taşıyan osmanlı balkan harbine girmemiş daha hareket ordusu yeni gelmiş istanbul’a. fotoğraftan bir güzellik ışıldıyor kadın / zarafet / çiçek ve kolye belli ki nişan töreni olmuş az önce insan coğrafyasının tam ortasında moliere’in bir oyunundan çıkılmıştır şarap renginde bir günün kuşattığı sevgiden bir geleceğin yumağı sarılmaktadır. atina’da konsül sokağı 10 numaralı evde gördüğüm fotoğraftı şimdi çiçekli nar ağacına bakan pencerenin ardında altı kişilik koğuşta göğsünüze dar gelen soluğunuza fotoğraftaki güzelin doğduğu kenti görmüş üç kişi gece trenlerinin sesini erguvanların pembeliğini laleyi anlatan şarkılar getirdiler avluları çeşme suyuyla yıkanmış kuyulu evlerden. beni şiir atına bindirip bir sahneden ötekine dörtnala savuran dilimin izini sürdüremediğim temmuz akşamında bir fotoğraftı zamanı durduran. siyah beyaz fotoğrafı her gece öpen kızınızın yatağının başucunda iki hisarı gösteren bir istanbul resmi asılıdır yeşil tepelerde selviler balıkçı motorlarının uğultusu balkonda gün ışığında yıkanan sardunyalarınızdır düşlerinize ekilen. ve durmadan büyüyen oğlunuzla çektirdiğiniz fotoğraflara yüzünü sürerdi yurdunu yitirmiş bir adam. acıtmasın içinizi yaşadıklarınızı anlatamamak ey güzelliğin zümrütü anlatıyor her şeyi duvarınızdaki siyah beyaz fotoğraf. Ahmet Özer Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR