Pazırık halısının aynısı Amasya'da üretildi
Pazırık halısına benzer bir halı Amasya'da üretildi. Dünyanın bilinen en eski halısı olan ve Altay Dağları'ndaki Pazırık bölgesinde keşfedilen Pazırık halısı, Amasya Olgunlaşma Enstitüsü'nde orijinaline sadık kalınarak yeniden dokundu.
Türk tarihine doğrudan bağlı önemli
bir kültürel miras olan Pazırık halısının bir replikası,
Amasya Olgunlaşma Enstitüsü’nde orijinaline sadık kalınarak ve
ipek malzeme kullanılarak üretildi. Bu özel halı, özgün renk ve
motifleriyle yeniden hayat buldu. Orijinali yün dokuma tekniğiyle
189 santimetreye 2 metre boyutlarında üretilen Pazırık halısının
bu yeniden yapılan yorumu, kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel el
sanatlarını yaşatma amacıyla hereke dokuma tekniğiyle
hazırlandı. İpek malzeme kullanılarak
santimetrekaresine 100 düğüm atılan halı, 60 santimetreye 60
santimetre boyutlarında üretildi. Bu eserin hazırlanmasında enstitünün
usta öğreticisi Fehmiye Bozkurt büyük emek harcadı. Günde
yaklaşık 10 saatlik bir çalışma temposuyla dokunan halı, iki
ayda tamamlanarak sergilenecek hale getirildi. Amasya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü
Niyazi Şişik, gazetecilere yaptığı açıklamada “gelenekten
geleceğe” anlayışı çerçevesinde kültürel değerleri,
replika üretimler ve incelemeler yoluyla yeniden canlandırmayı
amaçladıklarını belirtti. Çalışmadan dolayı duyduğu gururu
dile getiren Şişik, bu tür projelerin derin özveri gerektirdiğini
vurguladı. Pazırık halısının tarihi ve sembolik önemine
değinen Şişik, bu üretimi ipek malzeme ve santimetresinde 100
düğüm içerecek şekilde gerçekleştirdiklerini vurguladı. Yaptıkları çalışmanın zorluğunu
ve buna rağmen taşıdığı değerin büyüklüğünü ifade ederek
eserin enstitüde üretilmesinin kendilerine ayrı bir gurur kaynağı
olduğunu söyledi. Fehmiye Bozkurt ise dokuma sürecinde,
halının orijinaline uygun renkler ve motifler kullandıklarını
anlattı. Özellikle desenler, motifler, renkler ve ilmek sayısını
değiştirmeden hereke ipek halı dokuma tekniğine bağlı
kaldıklarını belirtti. Amaçlarının, unutulmaya yüz tutmuş
bu emek ve sabır isteyen sanat dalını yaşatmak olduğunu ifade
eden Bozkurt, geleneği ve kültürü koruma çabalarının devam
edeceğini dile getirdi. Gercekedebiyat.com
YORUMLAR