Son Dakika




Her dizede bir şair asılıydı, mor bekçilerle çıktık kıyama,
Sözün mağarasında sevişen yaralı geyikler kumraldır ama
Tarih bir örümcek ağıdır, suçlu suçsuz kurumuş cesetler
Umutlar ki yoksul alınları gibi safran sarısı ve çatlak
Aşk diyemedim, sevinç diyemedim, ah diyemedim ekmek
Her dizede bir şair asılıydı, mor bekçilerle çıktık kıyama
 
Hiçbir şey yok mu dairenin dışında, daire bile
Bir çift kumru geldi dile yârin yorgun balkonunda
Gitmesin boşa em sütünü şu kösnük gecenin
Hey hey! Olmayan bir pencereden taş mı gelir
Tarihten kopmuş bir caminin gözlerinden yaş mı gelir
Hiçbir şey yok mu dairenin dışında, daire bile
 
Sevgilim, kanatlar kin tutmaz çırpar çırpar senden yana
Sesler kadim bir kavmin sesleri dağlar yıldızlar aşıp
Deli, sıcak kan göllerde durmayıp taşıp
Gelip bu hiç öpülmemiş yürekte eğleşmez mi

Kirli puslu kentlerde ömür biter yaram durmaz kanar da
Sevgilim, kanatlar kin tutmaz çırpar çırpar senden yana
 
Başlayınca öpüşmeye elma çiçeğiyle arı
Kanattı penceresini kış, indirdi perdeyi dolunay
Ve içimin yolaklarında indi geniş göğüslü Pan köpürerek
Yaydı sürüsünü, gitti sevişmeye tanrıçalarla tek tek
İnsanın anlatamayacağı büyük aşklar gömülüyor en derine
Başlayınca öpüşmeye elma çiçeğiyle arı
 
Tüyleri yolunmuş bir geceydi, kan sızıyordu penceresinden
 
Muammer Karadaş
(Akatalpa dergisi, Nisan 2018 Sayı 220)
 

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM