Son Dakika



Son teknoloji silahlarla donatılmış ultra orduya sahip olduğunu iddia etmesine ve her gün Filistinlilere eziyet edip evlerini topraklarını çalmasına rağmen 7 Ekim'de sınırlarını koruyamayıp Hamas'ın ülkesine girip vatandaşlarını rehine almasına engel olamayan İsrail bunun acısını sivil halkı, kundaktaki, küvezdeki çocukları bombalayarak çıkarıyor.

Filistin halkının elindeki son toprak parçasını da ilhak etme niyetindeki İsrail dünya kamuoyunun gözü önünde şımarık çocuk gibi yakıyor yıkıyor, napalm bile kullanıyor. 

Yaptığı katliamlar siyasal yöneticilerden çok dünyanın her ülkesinde geniş halk kütlelerinde geniş tepkiye ve insanlarda bir dizi ahlaki soruya neden oldu.

Almanya'da dünyaca tanınan ve ülkemizde de özellikle Birikimci çevrelerde son 30 yıldır etkili olmuş filozof Jürgen Habermas'ın da olduğu bir grubun yayınladığı bildiri en az İsrail'in katliamları kadar şok yarattı.

Filozof Jürgen Habermas , siyaset bilimci Rainer Forst , avukat Klaus Günther ve barış araştırmacısı Nicole Deitelhoff Gazze katliamıyla ilgili  Goethe Üniversitesi'nin Normative Orders araştırma merkezinin sitesinde yayınladıkları bildirinin tam metni:  

Dile getirilen tüm çelişkili görüşlere rağmen, bazı ilkelerin tartışılmaması gerektiğini düşünüyoruz. İsrail'e ve Almanya'daki Yahudilerle dayanışmanın temelini bunlar oluşturuyor.

Hamas'ın, genel olarak Yahudi yaşamını yok etme niyetini beyan ettiği katliam, İsrail'in misilleme yapmasına yol açtı. Prensipte haklı olan bu karşı saldırının nasıl gerçekleştirileceği üzerine tartışmalarda ilke, orantılılık ilkeleri, sivil kayıpların önlenmesi ve savaşın gelecekte yapılacak barış umuduyla yürütülmesine yol gösterici ilkeler olmalıdır.

Filistin halkının kaderiyle ilgili tüm endişelere rağmen, İsrail'in eylemlerine soykırım niyeti atfedildiğinde standartlar tamamen kayıyor.

İsrail'in eylemleri, özellikle Almanya'daki Yahudi karşıtı tepkileri hiçbir şekilde haklı çıkarmaz.

Almanya'daki Yahudilerin bir kez daha hayati tehlikelere maruz kalması ve sokaklarda fiziksel şiddetten korkmak zorunda kalması dayanılmaz bir durum.

Federal Cumhuriyet'in insan onuruna saygı yükümlülüğüne dayanan demokratik öz imajı, Nazi döneminin kitlesel suçları ışığında Yahudi yaşamı ve İsrail'in var olma hakkının temel unsurlar olduğu siyasi kültürle bağlantılıdır ve özellikle korunmaya değerdir.

Buna bağlılık, siyasi birlikteliğimiz için temel önemdedir. Özgürlük ve fiziksel bütünlük ile ırkçı hakarete karşı korunma temel hakları bölünemez ve herkes için eşit şekilde geçerlidir.

Ülkemizde Yahudi düşmanlığı duygu ve inançlarını her türlü bahaneyle besleyen ve şimdi bunları çekinmeden ifade etme fırsatını yakalayanların da buna uyması gerekiyor.

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM