İstanbul'da 250 yıllık kışla kütüphane oluyor
250 yıllık tarihi Rami Kışlası, "dünyanın en büyük kitap ve kütüphane vadisi" haline getirilerek 220 bin metrekarelik alanda "kütüphaneler kütüphanesi" meydana gelecek.
Bilindiği gibi şair Yaşar Miraç'ın şiiri Yeni Türkü grubu tarafından bestelenmiş ve çok sevilen bir şarkı ortaya çıkmıştı.
AA muhabiri Adem Demir'e bilgi veren İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Rami Kışlası'nı çok özel bir yaklaşımla çok güzel bir projelendirmeye tabi tuttuğunu aktardı. Yılmaz, "Burası Türkiye'nin en büyük kütüphanesi olarak planlanıyor. Öncelikle burada çok kapsamlı bir şehir kütüphanesi yer alacak. Çocuk, sanat gibi tematik kütüphaneler olacak. Şimdilik 7 milyon kitabın içinde olacağı bir kütüphane öngörülüyor. Ama bu sayı gelişen şartlara bağlı olarak ileride daha da artırılır. Kütüphane buranın üstlendiği temel ve en önemli fonksiyonlardan birisi. Ama burası kültürel, sosyal ve sanatsal olarak çok farklı işlevlerin eş zamanlı, bir arada yürütüldüğü çok özel bir mekan olacak. Dolayısıyla proje bitmiş olduğunda dünyanın en büyük kitap ve kütüphane vadisi ortaya çıkmış olacak." diye konuştu.
Tarihi bir eser olması münasebetiyle restorasyonda gözetilen incelik nedeniyle çalışmaların diğer alanlardaki gibi hızlı ilerlemiyor. Yılmaz, "Buranın süreci, ekseni ve serüveni içerisinde en hızlı şekilde bitirilmesi için önem veriyoruz. Yaklaşık 2 yıl sonra hizmet vermeye başlayacak. Projenin tamamlanması biraz daha zaman alabilir ama 2020'nin başında, burada insanımız hizmet almaya başlayacak. Kitap ve kütüphane söz konusu olduğu için Bakanlığımız hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor. Burasıyla ilgili bir kısmı tahakkuk etmiş, bir kısmı tahakkuk edecek bütçe olarak yaklaşık 200 milyon lira burada kullanılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bilindiği gibi kışla 5. 7. 2006 tarihinde proje ihalesine çıkmış ama 27 Şubat 2010 tarihli Akşam Gazetesi’nde yayınlanan Nebahat Koç imzalı habere göre Rami Kışlası'nda "Kent Müzesi ve Ulusal Kütüphane" projeleri yılan hikâyesine dönmüştü.
RAMİ KIŞLASI’NIN TARİHÇESİ
Rami Kışlası (Asâkir - i Mansure - i Muhammediye Kışlası) İstanbul'un Eyüp İlçesi'nde bulunan geçmişi 250 yıldan fazla olan tarihi bir yapıdır.Eyüp –Rami sınırları içinde bulunan Rami Kışlası ya da arşiv kayıtlarındaki adıyla “Rami Çiftliği Kışlası" ilk kez III. Mustafa döneminde (1757–1774) yaptırılmıştır.
Rami Paşa Çiftliği’nin bir kısmı üzerine yaptırılan kışla II. Mahmud döneminde (1808-1839) ise Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından hemen sonra 1244/1828-29’da Asakir-i Mansure-i Muhammediye için yenilenmiştir. Daha sonra Yeniçeri Ocağı'nı ortadan kaldıran 2. Mahmut, yeni kurduğu orduya 'Asakir-i Mansure-i Muhammediye (Muhammedin, Allahın yardımını görmüş askerleri) adını verdi.
Bu sırada bir askeri hastane, askeri un değirmeni ve fırını, bir camii ve kışla dışında bir de hamam yaptırılmıştır. İnşaatın tamamlanması ile beraber, Şair Keçeci-Zade İzzet Molla, kışlanın dört kapısı üzerine konmak üzere, dört ayrı kitabe hazırlanmıştır. Fakat bugün hiçbir kitabe mevcut değildir.
Levent'teki yeniçeri kışlaları top ateşi ile yıkıldığı için, yeni kurulan ordunun askerleri, Rami Kışlası'na yerleştirildi. 1836–1837’ de Mühendishane öğrencileri Rami Kışlası’nda bulunan Mekteb-i Harbiye’ye taşınınca kışla “Fünun-ı Harbiye-i Mansure" adıyla anılmaya başlanmıştır.
1828-29 Osmanlı-Rus harbinde, Sultan II. Mahmud karargahını bu kışlada kurmuştur. 1836-1837’de Mühendishane öğrencileri Rami Kışlası’nda bulunan Mekteb-i Harbiye’ye taşınınca kışla “Fünun-ı Harbiye-i Mansure” adıyla anılmaya başlamıştır.
Rami Kışlası Kırım Savaşı sırasında Abdülmecid’in (hd 1839-1861) karargahı olarak kullanılmıştır. Son şeklini II. Abdülhamid döneminde (1876-1909) almıştır.
Cumhuriyet döneminde de orduya hizmet veren Rami Kışlası, 1980'li yılların başında Genelkurmay tarafından dinlenme ve istirahat alanı yapılmak şartı ile İstanbul Belediyesi'ne devredildi. Kışlanın içindeki 1. Ordu askerleri, İstanbul dışında yeni inşa edilen kışlalara taşınarak, Rami Kışlası boşaltıldı ve kullanıma hazır bir durumda, boş olarak belediyeye teslim edildi.
İstanbul'un göbeğinde, 220 bin metrekare araziye sahip olan kışlayı teslim alan İstanbul Belediyesi, önce kışlanın dev binasını kültür merkezi, askerlerin talim yaptığı büyük araziyi de park, yüzme havuzları, futbol, basket vb. spor alanları yapmak üzere projeler hazırladı. Fakat, İstanbul'un nefes alacağı, Gülhane Parkı gibi yeni bir dinlenme ve istirahat alanı olması şartıyla belediye devredilen Kışlası'yı 1986 yılında dönemin Belediye Başkanı Bedrettin Dalan geçici olarak gıda toptancılarına tahsis etti. Tarihi binada uzunca bir süre gıdacılar bulunmuştu.
DERLEYEN: GERCEKEDEBİYAT.COM
YORUMLAR