Son Dakika



Zaman gazetesi yazarı şair Hilmi Yavuz, 15 Nisan 2015 tarihli yazısında "İslamcı şiir"i ve "İslamcı şairler"i sert bir dille eleştirdi. 
 
(Eh, "İslamcı" da olsanız hayatın diyalektiği gereği modanın dışında ve "zamane" sevdasının çekiciliğinden uzak kalınamıyor demek ki!) Tıpkı "türbanlı" genç kardeşlerimizin ruj, allık sürmeden yapamadıkları gibi!)
 
Hilmi Yavuz'un "Kitch: Dilin itibarsızlaştırılması" başlıklı yazısı şöyle:
 
Uzun bir süreden beri, İslamcı kimlik örtüsü altında bir kısım genç şairin doğrudan ya da dolaylı olarak İslam’la ilişkili olduğu su götürür şiirler yazdığını bildirmenin zamanı geldi. İslam’la ilişkileri bağlamında olduğu kadar, yazılanların ‘şiir’ olup olmadığının bile tartışılmasının zamanı da!
 
Son örnek, Mikâil Söylemez’in Hece Dergisinin Mart sayısında alıntıladığı Hakan Şarkdemir’in şiiri: “Libertendir getiren vers libre’i/ gerisingeri/ [Rabbim seni esirgesin]/ terbiyesiz mürebbiyesinin/ hediye diye dergisinde yer verdiği/ takiyyeci şair/ ibre-i bikrinde ibretlik bir/ litre eter gibidir/ dilber/ etil alkol eriyiğini iyi gelir diye içer/-dik/dimdik/ zirvede idik-dev/ vezirliğin veznesinde bilmezdik vezin/ vize de ne ki/ ziver midir bey”  
 
Mikâil Söylemez bu şiiri “Bu yeni kullanım çeşidi, modern şiirde karşılaştığımız ve şiirin zaman zaman birkaç mısraını ya da bir kısmını öne çıkaran imge kullanımının aksine postmodern şiirde, şiirin bir bütün olarak görülmesini sağlar.” diye yorumluyor. Kısaca Söylemez’in yorumundan Şarkdemir’in şiirinin ‘postmodern’ bir şiir olduğunu ve postmodern anlamda imge kullanımının, şiirin bir ‘bütün’ olarak görülmesini sağladığını anlıyoruz. Söylemez’in ‘modern’ şiirde imge kullanımının, sadece birkaç mısraı ya da şiirin bir kısmını öne çıkardığına, dolayısıyla bu kullanımın bir ‘bütünlük’ sağlamadığına ilişkin önesürüşlerini de elbette tartışmak gerekir. Modern [lirik] şiirin kriterleri arasında, imge kullanımının bütünlük değil parçalılık üzerinden inşa edilmesi gibi bir kriterin bulunduğunu Söylemez, hangi gerekçelerle varsayıyor; -bilmek gerekir!
 
Şarkdemir’in şiirinin dilbilgisel analizi, bu şiirin inşasına hâkim olan ilkenin, göstergelerin anagramlarla kurulduğunu ortaya koyuyor. ‘Anagram’, bilindiği gibi, bir kelimedeki harflerin yerini değiştirerek, yani aynı harflerden bir başka kelime elde edilmesi ilkesidir. Mesela, ‘top’ ve ‘pot’ gibi! Şarkdemir’in şiirinde de, deyiş yerindeyse, sıklıkla pseudo-anagrammatik bir uygulama söz konusu: ‘Libertendir’in ‘erten’ fragmanıyla ‘getiren’in ‘tiren’ fragmanı anlamsız ve eksik bir anagram; ‘gerisingeri’nin ‘isingeri’ fragmanıyla ‘esirgesin’in ‘sirgesin’ fragmanı; ‘litre’ ile ‘ibretlik’in ‘ibret’ fragmanı anlamlı fakat eksik bir anagram; ‘ziver’le ‘vezir’ gibi sahih anagrammatik ilişkiler sözkonusu. Dahası, bir kelimenin içine, bir başka bağlamda tek başına anlamlı kelimelerin yerleştirildiğini de görüyoruz: ‘iyi’nin ‘eriyiği’nin, ya da ‘diyip’in içinde kullanılması gibi!
 
Bu anagrammatik, pseudo-anagrammatik uygulamalar, Söylemez’in ifade ettiği gibi, ‘bâriz bir şekilde fark edilen bir kaos durumu’nu mu işaret ediyor? Kaos, nasıl bir kaos’sa, dilin itibarsızlaştırılması ile mi metne dönüşmelidir? İtibarsızlaştırılmış bir dil ile Hakikat’e, İslam’ın Yüce Hakikat’ine ulaşılması mümkün müdür? Bu dil, Hakikat’i de itibarsızlaştırmaya yol açmıyor mudur? Kitch dil, itibarsızlaştırılmış bir dil midir? Anagrammatik uygulamanın postmodern bir dil parodisi olduğu iddia edilebilir mi- ve hangi gerekçelerle? Sorular, sorular!..
 
Sezai Karakoç’un şiir yazdığı bir ülkede, Şarkdemir’in şiiri nerede duruyor? Yahya Kemal’in rubaisindeki o emsalsiz deyişle, ‘imanın şevk olduğu zamanlar’ın lirik şiiri yazılıyor mu şimdi? İslamcı şiir, ‘Yedi Güzel Adam’la bitti mi gerçekten?
 
Hilmi Yavuz
(Zaman)
 

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM