Elimde Kanlı Bıçak / Ergül Çetin
Ergül Çetin
Gercekedebiyat.com
bir gece uyansam elimde kanlı bıçak
önümde bir ceset yaşanmamış günlerimin
evet ben yaptım desen ben işledim cinayeti
eğilip çevirsen cesedi elbette ben değilim
benim yerime ölen tanımadığım biridir.
yıllar sonra bir gün sen de benim gibi
hayatta hep yanlış yaptığını anlasan
yıllarca hiçbir şeyin farkına varmasan
ama bir gün birdenbire her şeyi anlasan
alıp hançeri kendi göğsüne saplasan
nedamet getirip gözyaşı dökmeyen
o yâr bize lazım değildir.
işlediği günahlar yüzünden cennetin
kapısından kovulsan, arasatta unutulsan
bin yıl sonra dipsiz kuyudan duyulsan
ölmüşlerden, kalmışlardan sorulsan
deryada damla cehennem ateşine atılsan
gece vakti anımsayıp nar gibi anımızı
işlediği bir günaha sahip çıkmadıkça
yanmayı yakılmayı göze almadıkça
o yâr bize lazım değildir.
gözlerime mil çekip dünyamı karartsan
bülbül gibi konuşan dillerimi doğratsan
erzurumluemrah gibi yüreğimi dağlatsan
sonra bir ses verip köşe bucak aratsan
dünyada gün güneş yüzü gördürtmesen
her gece gönlü aşk için yanmayan
o yâr bize lazım değildir.
alaca şahin olup yeri göğü taratsan
demirden pençe atıp göğsümü kanatsan
bir damlacık kanı akmasa da
bir damlacık kanı için vurulan atmaca gibi
avucumda yüreği küt küt atarak
canı ağzında aşk okuyla vurulmayan
o yâr bize lazım değildir.
kahve olsam dolaplarda kavrulsam
kemer olsam ince bele sarılsam
köle olsan pazarlarda satılsam
yârim diye sinesine sarmayan
o yâr bize lazım değildir.
(*): Ali Ekber Çiçek’e teşekkürle.
YORUMLAR