Düşün kız çocuklarımızın yakasından…
Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının görüşüldüğü esnada, iktidar partisinin TBMM Grup Başkanvekili Mehmet Muş ve arkadaşlarınca verilen ve muhalefet milletvekillerinin de “kandırıldık” dediği oylarla kabul edilen önergeye şiddetle karşı çıkıyoruz.
Karşı çıkıyoruz çünkü önergeyle, “Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın, 16 Kasım 2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesindeki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir." denerek genç kızlarımızın “evlenme ehliyeti”ne, dolaysıyla namusuna devlet eli uzanmıştır.
Kadın haklarının daha da gelişmesi gerekirken özellikle son on beş yılda AKP iktidarları döneminde kadının mağduriyetinin çocuk yaşlarda başlatıldığı bir Türkiye yaratıldı.
Devr-i iktidarlarınızda % 700 arttı çocuk istismarı..
Son 5 yılda güya rızayla evlenen çocuk gelin sayısı (Aile Bakanlığı verilerine göre) 230 bin civarında...
Ülke tümden sapkın Katolik kilisesi haline geldi!
Hukukun ve insanlık vicdanının “suç” olarak tanımladığı kadın ve çocuk istismarını, TBMM’nin kendi marifetiyle istismarcının insafına terk etmesi, istismarın suç olmaktan çıkaracak yasa yapması anlaşılır değildir.
TBMM üyelerimizin, sayın yasa koyucu vekillerimizin derdi nedir?
Kadınlarımızın genç kızlarımızı tecavüz dahil her türlü istismara açmaktan başka işleri yok mudur?
Bu yasa tasarısındaki önerge yasalaşırsa ülkemiz adım adım, kadınlara ikinci sınıf muameleyi kültür edinmiş Arap ülkelerine doğru yaklaştıracaktır.
Tasarı yasalaşırsa, para ile “aile büyüğü” baskılarıyla yavrularımız her türlü aşağılık istismara açık hale gelecek, "Çocuk yaşta kıza tecavüz eden, ailesine para verip o kızı satın alan adam”ların oluşturduğu bir millet durumuna düşeceğiz.
Adalet Bakanına çağrımız var. Daha birkaç yıl önce Irak Parlamentosunda tartışılan ve “Evlilik yaşı zaten düşüyor” bahanesiyle dokuz yaşındaki kız çocuklarının evlendirilmesini meşrulaştıran yasa tasarısı gündeme gelmiş ve Bakanın savunusuyla yasalaşmıştı.
Irak’ın Şii Adalet Bakanı mevkidaşınız Hasan eş-Şemri de yasayı, Iraklı kadınların geçen yıllarda karşı karşıya kaldığı adaletsizlikleri sona erdireceğini, yasal sistem dışındaki gayrimeşru çocuk evliliklerini engellemeye yardımcı olacağını savunmuştu.
22 Kasım 2016’da tekrar TBMM Genel Kurulunda görüşülecek olan tasarıyı geri çekiniz!
Bu konuyu unutunuz!
"Geçici" dediğiniz bu önerge yasalaşırsa bu yasa kalıcı bir kültür haline gelir.
Bu ülkenin yazar ve şairleri olarak hep çağdaş Türkiye’nin yanında olduk. Böyle bir yasa teklifi bile 21. Yüzyılın laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmıyor.
Yalnızca bir toplum değil uygarlıklar da kadının özgürleşmesiyle ancak gelişir.
İnsanlığı taşıyanlar kadınlarımızdır.
Bu önergeyi imzalayan AKP milletvekillerine soruyoruz: Sizin kızınızı istismar eden birini de "bir defacık" affeder miydiniz?
"Cebir, tehdit ve iradeyi etkileyen hususlar"ın tespitini de siz mi yapacaksınız! Nasıl belirleyeceksiniz acaba?
O küçücük kız çocuğunun 'kendi iradesi'ni nasıl tespit edeceksiniz?
Bu ülkeye kıymayınız efendiler!
EDEBUDSMAN
YORUMLAR