Devrim öncesi Petersburg'un romanı
Devrim öncesi Rusya’nın başkentinde, 20. yüzyılın başlarında geçen Petersburg, siyasi kaosun ve bireysel varoluş sancılarının gölgesinde bir baba-oğul çatışmasını merkeze alır. Senatör Apollon Ableuhov ve devrimci fikirlerle “zehirlenmiş” oğlu Nikolay’ın hikâyesi.
Petersburg Devrim öncesi Rusya’nın başkentinde, 20. yüzyılın başlarında geçen Petersburg, siyasi kaosun ve bireysel varoluş sancılarının gölgesinde bir baba-oğul çatışmasını merkeze alır. Senatör Apollon Ableuhov ve devrimci fikirlerle “zehirlenmiş” oğlu Nikolay’ın hikâyesi, Petersburg’un sisli sokaklarında, patlamaya hazır bir bomba metaforu etrafında şekillenir. Beliy, şehrin mimarisini ve atmosferini canlı bir karaktere dönüştürerek, mekânı hem bir dekor hem de bir anlatıcı olarak kullanır. Dilsel oyunlar, ritmik anlatım ve simgesel imgelerle zenginleşen Petersburg, Dostoyevski’nin ahlâki derinliğiyle Gogol’ün grotesk mizahını buluşturur. James Joyce’un Ulysses’i ile kıyaslanan bu başyapıt, modern roman sanatının kilometre taşlarından biri. Modernist edebiyatın en çarpıcı ve özgün eserlerinden biri olarak kabul edilen Petersburg, Andrey Beliy’in ustalıkla ördüğü bir anlatı labirenti. 14 Ekim 1880’de Moskova’da doğdu. Gerçek adı Boris Nikolayeviç Bugayev’dir. Moskova’da tanınmış bir matematikçi baba ile piyanist annenin evladı olarak iyi bir eğitim aldı. Çocukluğunda kimya, biyoloji, felsefe, müzik ve resimle ilgilendi. Arbat’ta liseyi tamamladıktan sonra Moskova Üniversitesi’ne kaydoldu. Üniversitede bir yandan sembolist şiirle, diğer yandan neo-Kantçı felsefeyle ve mistik Rus filozof Vladimir Solovyov’un düşüncesiyle ilgilendi. Şair Aleksandr Blok’la tanıştı ve sembolist şairler arasına katıldı. 1900’lerde meşhur “Senfoniler” üstbaşlıklı kitaplarını peş peşe yayımladı. Şiirde yeni teknikler, mensur anlatımlar denedi; müzik ve resimle şiiri bağdaştırmanın yollarını aradı. Yüzyıl başında yazdığı Zoloto v lazuri (Lacivert Altın, 1904), Pepel (Küller, 1909), Urna (Vazo, 1909) gibi şiir kitaplarıyla Rusya’da tanındı. İlk romanı Gümüş Güvercin 1910’da yayımlandı. 1913’te modernist edebiyatın başyapıtları arasında gösterilen Petersburg romanını tefrika etmeye başladı. Faaliyetleri ve şiirleriyle Bolşevik Devrimi’ni destekledi, meşhur uzun şiiri Glossolalia (1917) ve manzum romanı Khristos voskrese (İsa Ayaklandı, 1918) bu yıllarda yayımlandı. Moskova Özgür Felsefe Derneği’nin (Volfila) kuruluşunda görev aldı (1919). Berlin ve İsviçre’ye seyahat ettiği 1921-1922 yıllarında Pervoye svidaniye (İlk Buluşma) ve Kotik Letayev romanları yayımlandı. Şair Aleksandr Blok’la anılarını paylaştığı Vospominaniya o Bloke’yi (Blok’tan Anılar, 1922) yazdı. 1923’te Rusya’ya döndü ve Moskova’da geçen romanlarını yazmaya başladı. Moskova başlıklı roman üçlemesinin ilk iki kitabı 1926’da, üçüncüsü ise 1932’de yayımlandı. Üç ciltlik hatıratını 1930 (Na rubezhe dvukh stolety, İki Yüzyılın Eşiğinde), 1933 (Nachalo veka, Yüzyıl Başı) ve 1934 yılında (Mezhdu dvukh revolyutsy, İki Devrim Arasında) yayımladığı kitaplarla tamamladı. 1932’de Sovyetler Birliği Yazarlar Sendikası Örgütlenme Komitesi’ne üye oldu. 8 Ocak 1934’te Moskova’da vefat etti. Rus edebiyatının en önemli ödüllerinden olan Belıy Ödülü yazarın adına ithaf edilmiştir. Gercekedebiyat.com
Devrim öncesi Rusya’nın başkentinde, 20. yüzyılın başlarında geçen Petersburg, siyasi kaosun ve bireysel varoluş sancılarının gölgesinde bir baba-oğul çatışmasını merkeze alır. Senatör Apollon Ableuhov ve devrimci fikirlerle “zehirlenmiş” oğlu Nikolay’ın hikâyesi, Petersburg’un sisli sokaklarında, patlamaya hazır bir bomba metaforu etrafında şekillenir. Beliy, şehrin mimarisini ve atmosferini canlı bir karaktere dönüştürerek, mekânı hem bir dekor hem de bir anlatıcı olarak kullanır. Dilsel oyunlar, ritmik anlatım ve simgesel imgelerle zenginleşen Petersburg, Dostoyevski’nin ahlâki derinliğiyle Gogol’ün grotesk mizahını buluşturur. James Joyce’un Ulysses’i ile kıyaslanan bu başyapıt, modern roman sanatının kilometre taşlarından biri.
“Andrey Beliy’in Petersburg’u modernist edebiyatın başyapıtlarından biri.” VLADIMIR NABOKOVANDREY BELİY KİMDİR?
YORUMLAR