Son Dakika



E. M. Cioran iflah olmaz, soluk kesen üslubuyla bütün fanatizmleri, inançları, dinsel ya da politik imanları yine yerden yere vuruyor: Kimi sayfalar bazı kaçış yollarını imlese de, ilerleme bir kurmaca sürüsüne, tanrı hastalığa, umut ise "uçurumun kenarında körebe oynamaya" dönüşüyor.

Cioran felsefeyi şeylerin "nafileliğinin algısı" olarak ortaya koyarak edebiyat dahil her türlü yanılsamaya karşı giriştiği mücadeleyi ölüm, çöküş, nafilelik, ıstırap, öznel varoluş üzerine aforizmalarla sürdürürken ilk sayfalardaki kişisiz biz ifadesine ben ve sen'i ekliyor ve kitabın iki temel kozunu açıkça ortaya seriyor: maddi, manevi ve tarihsel çürüme ile imkânsız kuşkucu ideal.

Paris'teki dilsel "ikinci doğuş"una tarihlenen ve aynı dönemeçte aldığı düşünsel viraja dair temel bir edebi belge niteliği taşıyan Avare Düşünceler'de kalemini Baudelairevari bir koyuluğa doğru akıtarak nihayet intihar motifini öne çıkaran Cioran, insanlığı katiller ile intihar edenler olmak üzere ikiye ayırıyor: İntiharın varoluşun işkencesinde değerli bir kurtuluş kaynağına dönüştüğü satırlar ise, kendini Hiçliğe daha iyi teslim etmek için her türlü inançtan kurtulan "şeylerin dışındaki insan" olarak yazarın istisnai bir otoportresiyle tamamlanıyor.

(Tanıtım metninden)

ahmet yıldız

AVARE DÜŞÜNCELER

* Manzaralardaki öte dünya sükûnetine, ağaçların yüce ilgisizliğine, şaşkınlığın eline düşmüş zihnin rehavet içindeki yeşillikleri üzerine güneşin yayılmasına baktığımda, güneş duyarlılığın maden yataklarından kalbin yüzeyine, uzamı kırılgan ve kasvetli bir hâleyle kuşatan muhtevasız bir özlem sızdırdığında, işte o zaman güzellik bana ruhun asla tatmadığı kadar berbat bir zehir gibi gelir.

* Bizde ölüm içgüdüsü yoktur. Hayatla ölüm özünde birbiri kadar katlanılmazken ilkine ayrıcalık tanıyıp ikincisini neden reddettiğimiz başka türlü açıklanamaz. Hayat katlanılır şey değildir, ama gücünü bir gelenekten alır, hayatı kanla tanıyoruz; oysaki ölümü asla tanımadan, hatta tanımaya çalışmadan öğreniyoruz.

* 10 Kendi sonumu faka basarcasına kabul ettim; bu kabul âdeta hem kanıma hem de uykusuzluklarıma yabancı bir sesten geliyor gibidir.

* Şehirlerde yoldan geçenlerin gözlerinde rastladım ölüme; doğanın ortasında ise yaprakların hışırtısında. Ama daha sıklıkla da kalbin sessizliklerinde rastgeldim ölüme.

* Bir bostanın ortasındadır sana özgü kısırlığın mutlak duyumu…

* Kısırlık temeldeki bir histeridir. Her şey değerden yoksun gözükür; her şey birbirine denktir; önem taşıyan herhangi bir şey bulmak imkânsızdır. Dünyanın tebaası, sönük ve kokuşmuş uzanır zihnin dibinde.

* Nihai nostalji: Güneşle birlikte batmak.

* Nihai yorgunluk: Olası bütün dünyaları hayal ettiğini sanmak.

* Her ülkede, her dünyada yabancı olmak: Hukuksal statünü metafizik bir nitelik düzeyine yükseltmek.

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM