Sosyal medya, bireylerin ve toplumların deneyimlerinin önemli bir parçası haline gelerek, yeni kelimelerin türetilmesi ve bu kelimelerin resmiyet kazanmasında belirleyici bir rol üstleniyor.

Basılı sözlükler yerine dijital ortamlarda arşivlenen yeni sözcükler, daha geniş çaplı ve erişilebilir bir "dil belleği" oluşturuyor.

Ses ve kelime oyunlarının birleşimiyle ortaya çıkan bu terimler, genellikle belirli bir anlam içermese de dijital trendlerin ve internet kültürünün dil üzerindeki etkilerini gözler önüne sererek çeşitli tartışmaları beraberinde getiriyor.

Cambridge Sözlüğü'ndeki örneklere bakıldığında, "delusional" kelimesinden türetilen "delulu"nun, "hayal dünyasında yaşayan ve sanrı içinde olan kişileri" tanımladığı görülüyor.

Öte yandan, "bro" ve "oligarcy" kelimelerinin birleşiminden doğan "broligarcy", özellikle teknoloji sektöründe siyasi nüfuza sahip, zengin erkeklerden oluşan küçük grupları ifade ediyor.

Bir başka dikkat çeken terim ise "look" kelimesinden türeyen "lewk", özgün, dikkat çekici ve alışılmışın dışında tarz veya görünümü tanımlamak için kullanılıyor.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'in mart ayında parlamentoda yaptığı konuşmada "They are delulu with no solulu" ifadesini kullanması, Z kuşağı arasında popüler olan bu tür terimlerin siyasi söylemler içerisinde de kendine yer bulmaya başladığını gösteriyor.

Cambridge Sözlüğü Programı Yöneticisi Colin McIntosh, internet kültürünün İngilizceye etkilerini vurgulayarak, zamanla kalıcı olacağı düşünülen kelimelerin sözlüğe dahil edildiğini belirtiyor:

"Skibidi ve delulu gibi kelimelerin Cambridge Sözlüğü'ne girişine her gün tanık olmuyorsunuz. Bu fenomenleri gözlemlemek ve yakalamak gerçekten büyüleyici."

SÖZLÜKLERDE KÜRESEL DİLİN İZLERİ: 'OK'

Sosyal etkileşimlerin ve deneyimlerin ürünü olarak ortaya çıkan kelimeler genellikle sınırları aşarak daha geniş kitlelere ulaşabiliyor.

Bunun en iyi örneklerinden biri olan "O.K.", Amerika'da doğup tüm dünyaya yayılarak evrensel bir dil birimi haline geldi. İlk kez Boston Morning Post editörlerinin 19. yüzyılda "all correct" anlamında kullandıkları bu kısaltma, ABD'nin 8. Başkanı Martin Van Buren’in seçim kampanyasında popülerlik kazandı. Kapsayıcı yapısı sayesinde kısa sürede insanların yazışma ve sorunsuz işaretleme dilinde vazgeçilmez bir terim haline geldi.

Sözlük biliminde değişimin ritmi Cambridge Sözlüğü Yayın Müdürü Wendalyn Nichols, kelimelerin sözlüğe eklenme süreci hakkında bilgiler paylaşıyor.

Dildeki değişimin kaçınılmaz olduğunu belirten Nichols, sözlük bilimcilerin görevlerinin bu değişimleri kayda almak olduğunun altını çiziyor.

Cambridge’in çevrim içi sözlük olarak dünyanın en büyük İngilizce kaynaklarından biri olduğunu ifade eden Nichols, sık aranan ancak sözlükte yer almayan sözcükleri takip ettiklerini ve sonra değerlendirdiklerini söylüyor: "Skibidi ve delulu gibi kelimeler bu takibin en net örneklerinden."

Nichols ayrıca, Covid-19’un tanımlanmasının ardından sadece 37 gün içerisinde Cambridge’e eklendiğini hatırlatarak, bazı terimlerin sözlüğe dahil olma sürecinin yıllar alabileceğini belirtirken bazılarının günler içinde tamamlandığını ifade ediyor.

Örneğin “delulu” teriminin başlangıçta K-pop hayranlarının diline özgü olduğunu, zamanla popülerliğini artırıp bağımsız bir dil öğesi haline geldiğini söylüyor.

DİJİTAL SÖZLÜKLERİN SINIRSIZ KAPASİTESİ

Yeni kelimelerin dijital çağda daha kolay arşivlenmesi ve basılı sözlüklere göre daha kalıcı bir yer edinmesi dikkat çekiyor.

Nichols, dijital ortamların sunduğu sınırsız boyut avantajını öne çıkarıyor. Geçmişte basılı sözlüklerde yeni bir terimin eklenebilmesi adına mevcut başka sözcüklerin çıkarılmasının zorunlu olduğunu hatırlatırken, dijital dönemin bu sınırlamayı ortadan kaldırdığını ifade ediyor.

William Shakespeare'in İngiliz edebiyatı ve diline kazandırdığı katkılara işaret eden Nichols, yeni türetilen bir kelimenin kalıcı olup olmayacağının kesin bir şekilde tahmin edilemeyeceğini belirtti.

Nichols ayrıca sözlük bilimcilerin, dijital çağdan önce basılı sözlüklere yeni kelimeler ekleyebilmek için mevcut bazı kelimeleri çıkarmak zorunda olduklarını ifade etti. Günümüzde çevrim içi sözlüklerin avantajlı olduğunu vurgulayan Nichols, bu sözlüklerde eklenen kelimelerin genellikle kalıcı hale geldiğini söyledi.

Edinburgh Üniversitesi Dil Bilim ve İngiliz Dili Bölümü Öğretim Görevlisi Christian Ilbury, dijital çağın etkileşimleri sonucunda yeni kelimelerin türemesi konusunu değerlendirdi.

Yeni eklenen kelimelerin etimolojik derinlikten veya anlamsal netlikten yoksun olabileceği eleştirilerine karşı, bunun dilin yapısal bütünlüğüne tehdit oluşturmadığını savundu.

Ilbury, sürekli yeni kelimeler üretmenin dilin doğasında yer alan bir özellik olduğunu dile getirdi ve "delulu" kelimesini, standart bir kelime oluşum kalıbından türeyen, yararlı bir kısa ifade olarak değerlendirdi.

Dil üzerindeki değişimin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Ilbury, ortaya çıkan yeni sözcüklere odaklanılmasının dilsel yozlaşma anlamına gelmediğini belirtti. Bazı yeni kelimelerin anlamsal açıdan belirsizlik taşıyabileceğine dikkat çekilse de Ilbury, bu durumun çok fazla büyütülmemesi gerektiğini söyledi. Dilin sürekli yenilenmesini doğal bir süreç olarak gördüğünü dile getirdi.

Ilbury ayrıca sosyal medyanın kelimelerin yaygınlık kazanmasında ve görünürlüğünde önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Bazı sözcüklerin kalıcı, bazılarının ise geçici olabileceğini ifade eden Ilbury, teknolojinin ve sosyal medyanın artık insan deneyiminin bir parçası haline geldiğini söyledi. "delulu" teriminin yaklaşık on yıldır var olduğunu ancak sosyal medya sayesinde yaygınlaştığını belirten Ilbury, bu tür sözcüklerin geçmişinin düşündüğümüzden daha uzun olabileceğini ileri sürdü.

Genelde "sığ" olduğu düşünülen bu tür kelimeler hakkında daha geniş bir bakış açısı öneren Ilbury, anlam ifade etme yeteneği olan her kelimenin dil açısından yararlı olduğunu vurguladı.

Örneğin "skibidi" gibi anlamı belirsiz görünen kelimelerin bile gençler arasında kendilerine özgü bir ifade biçimi sunduğunu ve dolayısıyla değerli olduğunu ifade etti.

Sosyal medya platformlarının kelimelerin dolaşımını hızlandırdığını belirten Ilbury, bu terimlerin pek çoğunun, dijital dünyada popülerleşmeden önce toplumda zaten kullanılmakta olduğu ihtimalini yüksek gördüğünü sözlerine ekledi.

Gercekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)