Gerçek Edebiyat

Salınır bir boşluğu, bir balondur bazen insan,
bir ses duyar uzaktan irkilir;
ne Brahms'nın piano concertos'una benzetir onu,
ne Köçekçe'sine Ulvi Cemal Erkin'in,
"neden  aramızda bir uçurum, nerden çıktı bu Hintli güzeli,
der kendi kendine,
elinde sitaresi,"hazır ol" diye seslenir vakitli vakitsiz;
çoktan yaparken biz dediğini, neredeydi o?!"
İyi ki seslenir; teğet geçer bir kartal 
esirgeyen kanatlarıyla üstümü,
sevinciyle hüznü birlikte dökülür önüme,
duyumsarım altın harflerde felsefesini bir devrimin!
Görürüm bir kumaşı dokumada ona bir terzi,
Magna Carta metni, Fransız İhtilali, Tanzimat Fermanı
ve Rus İhtilalleri karışımından  ipi!
görür, bir nehr-i muazzamaya karışırım,
dolaşırım bir çorak vadiyi..
İyi ki anımsattı bana;
ruhunu çizdi ruhuma Anadolu İhtilali'nin,
bir yıldız aktı gecemden,
andım Falih Rıfkı'yı,
andım, yıldızların şahı Mustafa Kemal'i,
andım varak altın ışıyor yüzü önümde,
Mahmut Esat Bozkurt'u,
iyi ki anımsattı, bahtiyar oldum!..

 Adil Yılmaz
GERCEKEDEBİYAT.COM