Gerçek Edebiyat

Adalet Ağaoğlu bilindiği gibi "Yetmez ama evet!"çilerdendi. (Belki de "Yeter evet"çilerden!)

Bir TV programına konuk olan Ağaoğlu, "Beklentimin sonucu gelmedi. Sonradan uyandım. Meğer 'anayasayı değiştireceğiz' demeleri sadece iktidarı ellerinde tutmak için verilmiş bir sözmüş." diyerek özeleştiri yaptı.

Ağaoğlu'na iki soru:

"Evet" demesinde kendisini yönlendiren Robert Finn miydi?

Orhan Pamuk'la ABD'de görüşmesinin etkisi olmuş muydu?

*

Adalet Ağaoğlu, "Ergenekon" davasında mahkeme önünde isyan eden sanık yakınlarına, hapisteki babalarına destek veren asker çocuklarına kızlarına, "...Ergenekon olmadan önce onların hanımlarının, kızlarının hiç sesi çıkmadı. Şimdi mahkemede babasını koruyan o genç kız aklıma geliyor. Mahkeme kapısında subay olan babasını savunuyor. Fakat zamanında darbeden sonra içeri alınan insanlar umurlarında olmamıştı. Şimdi Silivri'nin kapısında 'Haksızlık!' diye bağırıyorlar." diye konuştu.

12 Eylül'de bu çocuklar doğmamıştı, babaları ise daha on yaşında bir çocuktu!

Bu düşünce yöntemi ve biçimi faşistlere özgüdür! 

(Açın Leipzig Yargılamalarını... 12 Eylül duruşmalarını...)

Bunları  solcuyum diye geçinen bir yazarın ağzından duymak gerçekedebiyat.com olarak bizleri "gerçekten!" şaşırt(ma)dı!

*

Acaba Adalet Ağaoğlu, sallantıya geçmiş iktidar gemisini terk etmeye hazırlanan farelerden mi?

Türk aydını nerelerden nerelere?

Yalçın Hoca'nın kulakları çınlasın!...

Gerçekedebiyat.com