Aaaaaaaaaaaaaahhhhhhhhhhhhh!

-Senden ayrılınca-
Umut, macera ve değişikliğin
Aldatıcı çekiciliğine doğru sürdüm kırmızı arabamı 
Kentin karanlık karnında sisler dağılınca
Bush, Wolfowitz, Donald Rumfseld'i gördüm
Ruhumun dumanları tüten enkazının başında.

İçimde harlanan yalnızlık bir ejderha nefesi gibi
Mazgalların boğazından doluşuyor kanalizasyona.

Aaaaaaaaaahhhhhhh! Aaaaaaaaaahhhhhhh!

Bir ağacı niçin özlüyorum bir binada?
Bir dağı niçin düşünüyorum durup dururken?
Bir ceylan niçin önüme çıkıyor kırmızı ışıkta?
Unuttuğum kokular, sesler, renkler nerede?

Dijital saatin sahte tiktakları
Örtemiyor çocukluğumun mutlu uykularını.

(Zaman ayırdığım bütün önemsiz şeyler
Zaman ayıramadığım bütün önemli şeyleri yiyor.)

Herkes ıslanmış, üşümüş, parasız
Halimin üstüne basarak yükseliyor 
Oysa ben üstüne basmaktan kaçtığım için insanların
Kırmak istemediğim için kimsenin saygın varlığını
Tek başıma kaldım işte beton korunağımda.

Aaaaaaaaaahhhhhhh! Aaaaaaaaaahhhhhhh!
Aaaaaaaaaahhhhhhh! Aaaaaaaaaahhhhhhh!

Bu korku çağının görkemli yıkıntılarında
Nedir bir devlet, -kurmayı beceremediğim- bir aile?
Alt geçitler, üst geçitler, taksitler
Bir belediye otobüsü fren yapıyor sırtımda.

(Bu kadar mı iştahla vurulur bir başa balta?
-Talatpaşa Bulvarı'nda öldürüldü Talat Paşa-)

İnsanlar hep yaptıklarından utanır
Günah hiç yoktur, utanacak şey yoktur yeryüzünde 
Bütün güzel şeyler, yaşadıklarımız şimdi
Ezik bir kedi yavrusu asfaltta.

(İki eski devrimci içiyor barda:
"Ruhi Su öldüğünde yenildik biz aslında")

Sizi yıkamıyorum ey mermer sütunlar!

Aaaaaaaaaaaaaaaaaahhhhhhhhhhhhhhhh!
Aaaaaaaaaaaaaaaaaahhhhhhhhhhhhhhhh!

 

Maria Şatıroğlu

GERCEKEDEBİYAT.COM

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)