Son Dakika

selim-esen-nazim-hikmet-932024112014.jpg


 27 Mayıs gerçekleşmiş, Alparslan Türkeş’in gür tok sesi radyodan duyulmuştu:

“Sevgili Vatandaşlar, Bugün demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler dolayısıyla kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, memleketin idaresini ele almıştır. Bu harekâta Silahlı Kuvvetlerimiz; partileri içine düştükleri uzlaşmaz durumdan kurtarmak ve partiler üstü tarafsız bir idarenin nezaret ve hakemliği altında, en kısa zamanda adil ve serbest seçimler yaptırarak idareyi, hangi tarafa mensup olursa olsun, seçimi kazananlara devir ve teslim etmek üzere girişmiş bulunmaktadır.

“Girişilmiş olan bu teşebbüs, hiçbir şahsa veya zümreye karşı değildir. İdaremiz, hiç kimse hakkında şahsiyata müteallik tecavüzkâr bir fiile müsaade etmeyeceği gibi, edilmesine de asla müsamaha etmeyecektir. Kim olursa olsun ve hangi partiye mensup bulunursa bulunsun, her vatandaş; kanunlar ve hukuk prensipleri esaslarına göre muamele görecektir. Bütün vatandaşların, partilerin üstünde aynı milletin, aynı soydan gelmiş evlatları olduklarını hatırlayarak ve kin gütmeden birbirlerine karşı hürmetle ve anlayışla muamele etmeleri, ıstıraplarımızın dinmesi ve milli varlığımızın selameti için zaruri görülmektedir.

“Kabineye mensup şahsiyetlerin, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sığınmalarını rica ederiz. Şahsi emniyetleri kanunun teminatı altındadır.

“Müttefiklerimize, komşularımıza ve bütün dünyaya hitap ediyoruz. Gayemiz, Birleşmiş Milletler Anayasası'na ve insan hakları prensiplerine tamamen riayettir. Büyük Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' prensibi bayrağımızdır.

“Bütün ittifaklarımıza ve taahhütlerimize sadığız. NATO ve CENTO'ya inanıyoruz ve bağlıyız. Düşüncemiz ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ tur.”

Duyan duymayana söylemiş, gençlik sokaklara doluşmuştu… Türkiye yeni bir dünyaya uyanıyordu, ama “Küçük Amerika” rüyası gören Demokrat Parti hükümeti sayesinde, on yılın sonunda Devlet hazinesi tamtakır, kuru bakırdı...

Demokrat Parti iktidarının 1954-1960 dönemi, ilk dönemine oranla ciddi ekonomik sorunların yaşandığı bir dönemdi. Bu dönem giderek artan dış ticaret açığı, dış borçlar, işsizlik, alım gücünün düşmesi ve 2. Dünya Savaşı zamanında biriktirilen altın, döviz rezervlerinin tükenmesi gibi sorunları doğurdu. Ekonomik büyümenin gerilemesiyle ilk yıllardaki olumlu hava yerini büyük bir yokluğa, iktisadi ve mali bunalıma bıraktı. D.P. iktidarının ekonomi politikası pahalılık, yokluk, kıtlık açısından muhalefet tarafından eleştiriliyor ve durum kötüleştikçe bu eleştiriler giderek artıyordu.

İşte, tüm bu ekonomik sorunların yanında yaşanan siyasi krizler, 27 Mayıs Askerî Darbesi ile sonuçlanmıştı. Darbe sonrası da dönemin Ticaret Bakanı Dr. Cihat İren, DP’nin ekonomi politikasını yanlış ve düzensiz olarak nitelendirmiş, altın stoklarının israf edildiğini söylemişti.[1] Devletin tükenmiş hazinesindeki altın stokunu takviye etmek için, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarıyla ailelerinin başı çektiği bir kampanya başlatıldı, kampanyaya “Alyans Kampanyası” adı verildi. Kampanya, 8 Haziran 1960 günü 1. Zırhlı Tugay mensupları ve eşlerinin alyans ve diğer ziynet eşyalarını bağışlama girişimi ile başladı. Daha sonra diğer ordu mensupları ve tüm vatandaşlar arasında yoğun bir ilgi gördü.[2] Binlerce kişi alyanslarını, bileziklerini, kolyelerini, yüzüklerini, takılarını Hazine’ye bağışladı. Maaşlarını Hazine’ye bağışlayan işçiler, memurlar, emekliler vardı. Esnaf fiyat kırıyordu. Görülmemiş bir şeydi.

Ardından…

Alyans Kampanyası için hazırlanan yüzüklerin dağıtımına başlandı.[3] Üzerinde defne dalı, 27.05.1960 tarihi olan ve nikelden yapılan “Devrim” yüzükleri ilk olarak Genelkurmay Başkanlığında Hazine’ye yüzük bağışlamış olanlara verildi.[4]

Sonra…

Toplanan para ile Ankara’da Yücetepe Mahallesi’nde askerler için “Alyans Evleri” yapıldığı söylentisi çıktı. Yaygınlaşan söylenti sonucu ilgi azalınca, bağışlar önce yavaşladı, sonra da arkası kesildi, inşaat da yavaşladı. Bunun üzerine “21 Ekim 1961 Protokolü” adı verilen bir belge yayınlandı:

“Zabıt Varakası

1) Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları- aşağıda açık imzası bulunanlar- 21 Ekim 1961 günü saat 14:30'da toplanmışlar ve gündemlerinde mevcut olan konuları müştereken müzakere etmişler ve ittifakla aşağıdaki karara varmışlardır.

a) Türk Silahlı Kuvvetleri 15 Ekim 1961 günü yapılmış olan seçimlerden sonra, gelecek yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanmadan evvel, duruma fiilen müdahale edecektir.

b) İktidarı, Milletin hakiki ve ehliyetli mümessillerine tevdi edecektir.

c) Bütün siyasi partiler faaliyetten menedilecek, seçim neticeleri ile Millî Birlik Komitesi feshedilecektir.

d) Bu kararın tatbiki 25 Ekim 1961'den sonraki bir güne tehir edilmeyecektir.

2) İşbu Zabıt Varakası üç nüsha olarak tanzim edilmiş ve bütün üyeler tarafından aynı anda imza edilmiştir. 21 Ekim 1961.

Korgeneral Refik Tulga, Tümgeneral Fikret Esen, Refet Ülgenalp, Tümamiral Bahattin Özülker, Tuğgeneral Faruk Gürler, Yusuf Alpmansu, Faruk Güventürk, Tuğamiral Celal Eyiceoğlu, Kemal Kayacan, İsmail Sarıken, Kurmay Albay Behçet Özdemir, Hüseyin Doğan Özgöçmen, Suat Aktulga, Namık Kemal Ersun, Burhan Hunoğlu, Halim Kural, Recai Baturalp, Mehmet Bora, Vecihi Akın, Emin Aytekin, Ferit Erdoğan, Necati İşcan, Cemal Öçal, Bedrettin Demirel, Celal Ugan, Vahit Gürkan, Şerafeddin Olcay, Necati Ogan, Sadettin Cankır, Nihat Aslantürk, Fikret Göknar, Hava Kurmay Albay Rıfat Erenulu, Emin Alpkaya, Turan Çağlar, Top.Alb. Celal Baykam, Dz.Kurmay Albay Bülent Tarkan, Zarif Çetindağ, Kurmay Yarbay Ahmet Gergeç.”

Duyurunun ertesi günü yüzük bağışları dörde katlandı. Herkes parmağındaki nikel “Devrim Yüzüğü” nü gururla taşıyordu.

Öyle ki…

27 Mayıs’ı izleyen günlerde Nazım Hikmet, Moskova’da bir edebiyat kongresine katılmak için gelen Türk heyetinden Ömer Sami Çoşar ve Fahir İz’le karşılaşır. Her ikisinin de parmaklarında alyans olmadığını fark edince sorar: “Hayrola, Türkiye’de artık alyans takılmıyor mu?” Coşar ve İz ise, Türkiye’de hazineye yardım kampanyası açıldığını, alyanslarını bu kampanyaya bağışladıklarını söyler. Nazım duygulanır, parmağındaki alyansı çıkarır, bağışlamaları için Fahir İz’e uzatır. Ne var ki, Fahir İz, gümrükten alyanssız geçtiklerini, alyansla dönemeyeceklerini söyleyince Nâzım elinde alyansı ile bir süre başını önüne eğer, suskun kalır. Ekber Babayef’in aktardığı bu anı kampanyanın yalnız Türkiye’de değil, yurt dışında da gördüğü ilginin göstergesidir.([5])

27 Mayıs’ta yapılan altın, gümüş, vb. bağış miktarı 1416 kilo 554 gram 981 mg’dır. Para olarak değeri ise 10 milyon 828 bindir.([6])

Millî Savunma Bakanlığı’na, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıklarına, Jandarma’ya, Polis Kolejine ve de TBMM’ne komşu Yücetepe Mahallesinde alyans karşılığı toplanan paralar ile yapılan Alyans Evleri’ne ne kadar harcandı, kimler, ne kadar ödeyip o evlerin sahibi oldular hiçbir zaman ortaya çıkmadı. İngilizceden dilimize giren “şehir efsanesi”si (“urban legend” ya da “urban myth”) söylemi hafızalarda canlılığını hep korudu. Bütün Türkiye’de bağış olarak toplanan bu “alyans”ların başka yerlerde de amacı dışında kullanılıp kullanılmadığını araştırmak, yani “gerçek”in ne olduğunu ortaya çıkarmak nedense kimsenin aklına gelmedi...

“Efsane”lerin her zaman “gerçek”le bir bağı vardır... Ancak, halkların “düşlem”i  zaman içinde yansıtma yoluyla (sözden söze) bu “gerçek”i dönüştürür... “Gerçek”i (işin özünü) bilmediğimize göre,  bu “efsanede” (Alyans Evleri) yansıtılan, dışa vurulan neydi? “Mağdur” taraf olarak “aldatılmış” olma duygusu muydu, yoksa “fail” olarak ve çıkar dürtüsüyle  “saf” olanları “aldatmaya eğilim” miydi?

Yolu düşenler baksınlar…  Ankara oradadır.  74 blok, 540 hane olarak inşa edilen bu evler yerli yerinde duruyor... “Efsane”leri de...

[1] (Ulus, 11 Haziran 1960, s. 3).

[2] (Milliyet, Akşam, 9 Haziran 1960, s. 1; Akşam, 9 Haziran 1960, s. 1).

[3] (Tercüman, 16 Temmuz 1960, s. 5).

[4] (Milliyet, 19 Temmuz 1960, s. 1).

[5] (İlhami Soysal, “Bir Türk Şairinin ölümü”, Yön Dergisi 3(86), 8-9. Erişim Adresi: Marmara Üniversitesi Açık Erişim Sistemi).

[6] (Milliyet, 5 Temmuz 1962, s. 1).

Selim Esen
Gercekedebiyat.com

ÖNCEKİ YAZI

Benzer İçerikler

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM