Gerçek Edebiyat

Taraf gazetesi yazarı Murat Belge, son yazısında “Ben ‘Atatürkçü’ değilim Marksist’im” dedikten sonra “Böyle bir kavgada, doğal olarak ‘Atatürkçü’ dediğimiz kesime daha yakınım, çünkü benim Türkiye’nin ‘Batılılaşma’ kararıyla bir kavgam yok” ifadelerini kullanmıştı.

Belge’nin Atatürkçülere kendini yakın hissettiğini öne sürmesinin ardından Hasan Cemal’den de benzer ifadeler geldi.

Cemal yazısında Murat Belge’nin köşesinde söylediklerine destek vererek, “Erdoğan'ın 2023'de Atatürk'ten, Cumhuriyet'ten intikam almasına izin vermeyeceğiz, Cumhuriyet'i demokrasi ile taçlandıracağız, bir demokrasi itifakıyla seçim sandığında Erdoğan'a hadi güle güle diyeceğiz” ifadelerini kullandı. Aynı ifadeleri sosyal medya hesabından da paylaştı.

Yıllar boyu Kemalizm ve Atatürk'e karşı ideolojik savaşın bayraktarlığını yapan Abant Platformu müdavimi ve 'Akil İnsanlar Heyeti' üyesi bu müptezellerin arasına, Radikal’in ünlü yazarlarından Nuray Mert de katıldı!

ABD vakfından aldığı fonlarla gündeme gelen Mesyascope TV’ye konuşan Mert, “Atatürkçülük, Türkiye’nin en başarılı sivil toplum hareketi oldu” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“Gerçekten de serin kanlı baktığınızda, normalleşen bir toplumda bu kadar artık nostalji, semboller önemli ama tapınma derecesinde Anıtkabir ziyaretleri çok da sağlıklı gibi gözükmüyor ama Türkiye’de farklı koşullar da oldu. İktidar Atatürk sembolü etrafında sekülerlikle, cumhuriyet fikriyle, cumhuriyetin meşruiyetiyle kavga ettikçe, bu bir hayat tarzı, hem hayat tarzı hem dünya görüşünün ve bunu korumak için sergilenen tepkinin sembolü haline geldi. Resmi bayramlar kutlanmadı, Cumhuriyet Bayramı hep gürültüye getirildi. Yine Atatürk isminin zikredilmemesi, Diyanet İşleri Başkanı yine Atatürk ismini zikretmemiş falan, bu tür inatlaşmalar tersi tepkileri doğurdu. Bu semboller etrafından sivil bir direniş doğdu, doğrusunu söylemek gerekirse…”

Merak konusu olan ise bu trionun nereden işaret aldığı!

Gerçekedebiyat.com