Yerli ırk tavuklardan organik yumurta üretimi yaygınlaşıyor
Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi akademisyenleri, hayata geçirdikleri proje kapsamında, kampüste kurdukları kümeste başlayan yerli ırk tavuklardan organik yumurta üretimini kırsalda da yaygınlaştırmak istiyor.
Ziraat fakültesinde görev yapan 5 akademisyen, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve DÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü (DÜBAP) tarafından sağlanan eş finansman desteğiyle geçen yıl haziran ayında yerli ırk olan ATAK-S isimli tavuklardan organik yumurta üretmek için "Kırsalda Organik Yumurta Tavukçuluğunun Yaygınlaştırılması" projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında fakülte yerleşkesinde organik koşullara uygun 6 bin metrekare gezinti alanına sahip 1500 kapasiteli tavuk kümesi kuruldu. Kümeste ATAK-S tavuklarla organik yumurta üretildi. Günlük toplanan yumurtaların fakülte bünyesindeki ofiste üniversite personeline satışı yapılıyor. Akademisyenler bu proje ile kırsalda da organik yumurta üretimini teşvik etmek, alternatif üretim modeli oluşturarak kırsal kalkınmaya destek sunmak istiyor. Bu amaç doğrultusunda 3 kırsal mahallede 100'er kapasiteli birer kümesin kurulumu sürüyor. Fakültedeki kümeslerden kırsala gönderilecek anaç tavuklarla organik yumurta üretiminin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muzaffer Denli, AA muhabirine, yaklaşık 15 yıldır fakültenin Zootekni Bölümü bünyesinde hayvancılık alanında çalışmalar yürüttüğünü belirterek, bu kapsamda bölgedeki ilk organik tavukçuluk, organik besicilik, keçi koyun yetiştiriciliği, organik yem üretimi gibi birçok pilot uygulamayı hayata geçirdiklerini söyledi. Denli, 2017 yılında da GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Karacadağ Kalkınma Ajansı ve üniversitenin desteğiyle organik tavuk kümesi kurduklarını ifade ederek, beraberinde organik yem üretimi tesisini fakülteye kazandırdıklarını, organik tavuk yetiştiriciliğine de pilot uygulama olarak başladıklarını kaydetti. Projenin amacının organik tavukçuluğu bölgede yaygınlaştırmak olduğunu anlatan Denli, bu alanda tesiste kadınlara ve gençlere uygulamalı eğitimler verdiklerini dile getirdi. Farklı bölgelerden kadın girişimcilerin başvuruları üzerine organik üretim koşullarına uygun 100'er kapasiteli 3 kümesin kurulumuna da başlandığına işaret eden Denli, kırsaldaki girişimcilere belirttikleri tek şartın, yumurta üretimi aşamasında üniversitede sertifikalı üretim yapan fabrikadan yem almaları olduğunu aktardı. Önceki yıl GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığına bu faaliyetin bölgede yaygınlaştırılması amacıyla sundukları proje teklifin kabul edildiğini bildiren Denli, bu çerçevede organik yumurta ve tavuk yetiştiriciliğiyle ilgili bölgede çiftçilere yerinde eğitim vermeyi planladıklarını söyledi. Denli, şöyle dedi: "Tesisimizde, civciv olarak getirdiğimiz, ATAK- S isimli yerli yumurtacı genotiplerimizi yumurtlama çağına kadar organik koşullarda yetiştirdik, büyüttük, şu anda yumurtlamaya başladılar. Bunları bölgemizde bulunan 3-4 pilot uygulamayla direkt sahada, köylerde yetiştirmeye devam edeceğiz ve bu kapsamda da çiftçilerimizin, başta kadınlar olmak üzere üreticilerimizin bu faaliyeti yapmalarını sağlayacağız. Bu şekilde yeni bir faaliyeti bölgemizde yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Amacımız yeni alternatif bir hayvancılık faaliyeti olarak kırsal alanda bunun yaygınlaşmasını sağlamaktır. Çünkü pandemi bize gösterdi ki sadece gıda üretimi değil, güvenilir, sağlıklı gıda üretimi de önemli. Hayvancılığın en önemli gıdalarından biri yumurtadır. Biz de bunu eğitim vererek köylerde yaygınlaştırmayı planlıyoruz." Projenin Koordinatörü Doç. Dr. Muhittin Tutkun ise amaçlarının proje kapsamında bölgede alternatif üretimler geliştirerek özellikle kırsalda istihdama yönelik birtakım atılımlar yapmak olduğunu belirtti. Tutkun, fakültedeki kümeste 1200 ATAK-S yerli genotip bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Yurt dışından getirilen damızlık maliyetleri çok yüksek olup her yıl milyon dolar döviz çıkışı olmaktadır. Damızlık maliyetlerini düşürmek ve yerli genotipimizin organik koşullardaki performanslarını da değerlendirmek açısından üretim materyalinin yerli genotip olması konusunda karar aldık. Elimizdeki yerli genotipleri nasıl sahaya yayarız diye düşündük. Organik kümeste civcivken alınan hayvanlar 5 aylık yetiştirme periyodundan sonra yumurtlama dönemine geçtiler. Burada ürettiğimiz anaçları 3 köyde kuracağımız 100'er kapasiteli kümeslere vereceğiz. Şu anda kırsalda, farklı lokasyonlarda 3 kümesin yönetmeliklere uygun kurulumu devam ediyor. Muhtemelen bir aya kadar üretime başlanacak. Bu kümeslerde öncelikle organik tavuk yumurtası üretme konusunda bakım, besleme teknikleri öğretilecek. Amacımız kırsaldaki ailelere istihdam getirecek alternatif üretimler yaratmak. Bu projenin yaygınlaştırılmasını sağlama ve çarpan etkisi yaratmak amacıyla kümeslerimizi 3 farklı lokasyonda planladık." Tavukların şu anda yumurtlamaya başladığını aktaran Tutkun, kendi tesislerinde ürettikleri sertifikalı organik yemleri çiftçilere vererek organik yemin de kırsalda yaygınlaşmasına çalışacaklarını vurguladı. Tutkun, "Burada ürettiğimiz anaçları 3 köyde kuracağımız 100'er kapasiteli kümeslere vereceğiz. Bu kümeslerin bütün yapım maliyetleri, anaç tavuklar ve yem gereksinimleri proje tarafından karşılanıyor. Üreticilere 100'er tavuk ve organik sertifikalı yemler ücretsiz dağıtılacak. 6 ay geçtikten sonra artık bu üreticilerin yem ve tavukları ileriki süreçte bizden talep etmeleri beklenmekte. Nihai hedefimiz Diyarbakır'da, köylerde organik yumurta yetiştiriciliği kooperatifi ya da birliği kurarak, örgütlenmelerini ve kendi markalarıyla piyasaya çıkmalarını sağlamak." dedi. Gercekedebiyat.com
YORUMLAR