Son Dakika



Vecihi Hürkuş, havacılık tarihimizdeki yerini uçak üreterek, öğrenci yetiştirerek, yapılmamış, denenmemiş olanları başararak kazandı.
Peki Vecihi Hürkuş, kişi olarak, insan olarak nasıldı?
Onunla yaşamış olanlar, onu tanıma şansına ermiş olanlar, bilenler; yumuşak huylu, yüksek sesle konuşmayan, herkesi dinleyen, karşısındakinin dinleme ve anlama özelliklerine göre tane tane anlatan, kızmayan, hiddetlenmeyen birini anlatıyor. Dili yumuşak, anlaşılır ve akıcı kullanan, yazmayı bilen ve seven. Yaptıklarını küçük not defterlerine yazarak, tarihe not düşüren. Duygularını, düşüncelerini, bilgisini yazarak da paylaşan.
Yazılarını çoğunlukla Osmanlı Türkçesi ile yazıyor. Hayranlıktan çok, sesli harfler yazılmadığından, küçücük sayfalara bile çok ve hızlı yazabildiği için. Yazdıklarını hissettiği, duyduğu gibi yazıyor. Osmanlı Türkçesi ile yazdığı metin yayınlandığında, aynı kelime ve cümle yapısını görüyorsunuz. En gerçek, en korkunç sahneler bile duygularını değiştirmiyor.
Bunlara bir iki durum örneği verirsek. Kafkas Cephesinde Rus uçağını düşürmesinden sonra Ruslar takviye alıp güçlerini arttırırlar. Ardından bir hava savaşında Vecihi yaralanır, uçağı düşer. Esir olmaktan kurtulamayacağını anlar. Etrafı sarılmıştır. Uçağının motoru isabet aldığından motordan yağ akmaktadır. Vecihi bu olayı gözüyle ve ruhuyla şöyle görür ve ifade eder:
“Yaralı bir kuşun kalbinden akan kan gibi motorumdan yağ damlıyordu…”
Başka bir örnekte ise, İzmir’de 1924 yılında bitirdiği uçağının test uçuşlarına izin verilmiyor, uçak güneşin ve yağmurun altında eriyordu. Anılarında;
“Ölüme mahkûm hasta yavrusunun başında ağlayan bir baba vaziyetindeydim.”
diye anlatıyordu.
 
Vecihi Hürkuş, Müzeyyen Senar’la birlikte “Çile Bülbülüm Çile” şarkısını söylerdi. Türkkuşu döneminde lambalı radyoda, Saba rüzgârı ve Ayrılık tangosu çaldığında, öğrencileri hocalarına koşarak  “sizin şarkınız başladı” diye haber verirlerdi.
Kurduğu kurumların simgelerini kendisi oluştururdu. Türk Tayyare Cemiyeti’nin, Vecihi Sivil Tayyare Mektebinin, Vecihi Faham Fabrikasının ve diğerlerinin simge ve logoları onun elinden çıkmıştır.
Çizimleri muhteşemdir. Tayyare çizimleri, Hezarfen çizimi ve birçok çizgi, tasarımları, kendi uçaklarının çizimleri, onun yaşama bıraktığı izlerdir.
 
Vecihi Hürkuş ve Kültürümüzde Yeri
Peki Vecihi Hürkuş’u dünden bugüne ve yarına, sanat, estetik ve kültür olmadan anlatabilir miyiz, taşıyabilir miyiz? Onu yazılar, fotoğraflar, belgeler gibi sanat eserleri ile de gelecek kuşaklara anlatacağız, anlatanlara destek olacağız.
Onu, adı HÜRKUŞ olup da içinde Vecihi Hürkuş olmayan filmlerden, Savaş işlerini bıraktırıp, tavernada ses tesisatı işleri ile uğraştıran, İzmir’de Rumlarla ağız dalaşı yaptıran, Yunan İkmal Deposundan taverna için telsiz çaldıran dizilere malzeme olmaktan toplum olarak korumamız gerekiyor.
HÜRKUŞ denilince Vecihi Hürkuş’un gerçeklerle, duygular ve bilgilerle anlatan çalışmalara ihtiyacımız var. Yıllardır zamanın biriktirdiği tozları zarar vermeden temizlemek, gerçekliğiyle parıldayan Vecihi Hürkuş’u olduğu gibi anlatmak ve çocuklar, gençler için bir ışık olarak korumak gerekiyor.
Biz Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği olarak gerçek Vecihi Hürkuş için verilen haklı emeklere destek vereceğiz. Bu desteklerimizden biri de “Bir Tayyareci Vecihi Hürkuş” tiyatro oyunu.
Vecihi Hürkuş için yazılan bu ilk tiyatro oyununun, tiyatro yazarlarını hareketlendirmesini umuyoruz. Bu arada çatısı çatılıp yazımı başlayan ve küçük bölümü sahnelenen Vecihi Hürkuş oyunlarının da tamamlanmasının zamanı geldiğini ilgilisine yazmakta fayda var…
Öyle değil mi Tarık Bey?
https://tayyarecivecihi.com/wp-content/uploads/2018/06/Bir-Tayyareci-Vecihi-H%C3%BCrku%C5%9F-Reji_Orhan_Karata%C5%9F_Yazar_Mansur_Erk_T._Murat_Demirba%C5%9Fvh9.jpg
(Fotoğraf: Reji: Orhan Karataş – Yazar: Mansur Erk – Oynayan: T. Murat Demirbaş)
Oyun Hakkında Genel Bilgi:
 
“BİR TAYYARECİ VECİHİ HÜRKUŞ”
TEK KİŞİLİK TEK PERDE OYUN
 
Mansur Erk tarafından yazılan Bir Tayyareci Vecihi Hürkuş tiyatro oyunu; Türk Tiyatrosunda yazılan ilk Vecihi Hürkuşoyundur. Oyunu 2 kez izlemek ve Vecihi Hürkuş’un vefatının 40. Yıl dönümü Anma Programında TUSAŞ/TAI de bir bölümünün oynanmasına vesile olduğum için kendimi şanslı sayıyorum.
“Mansur Erk’in geleneksel Türk Tiyatrosu’nun meddah geleneğine uygun biçimde yazdığı “Bir Tayyareci Vecihi Hürkuş” oyunu, uyaklı dili ile akıcı ve zengin bir anlatımı ile sizi Vecihi yapıyor ve uçuruyor…
Sayın Mansur Erk bir söyleşimizde oyunu; ilk kez 7 Kasım 2005 tarihinde İstanbul’da Ulusal Kanal Televizyon binası yemekhanesinde ve ikinci kez de Türk Tarih Kurumu’nda oynadığını anlatmıştı. Sayın Erk’in Edirne’den Ardahan’a Samsun’dan Muğla’ya  106 oyun sergilediğini de gururla eklemeliyiz.
 
 
YAZAR
MANSUR ERK
“Bir Tayyareci Vecihi Hürkuş” adlı oyunun yazarı Mansur Erk 1956 Ankara doğumlu. 1988 yılında Orhan Kemal’in “Müfettişler Müfettişi” adlı romanından uyarlanan aynı adlı oyunda “alaylı” olarak AHOT‘ta (Ankara Halk Oyuncularında) sahneye çıktı. 31 yılda 27 oyunla yurtiçinde ve yurt dışında turneler gerçekleştirdi. Ayrıca geleneksel sanatlarımız olan Karagöz Hacivat, Meddah, Orta Oyunu örnekleriyle de seyirci ile buluşan Erk’in, “Devlet Masalı” adlı ikinci bir tek kişilik oyunu da var.
Karagöz Hacivat metinleri de yazan Mansur Erk; Karagöz tasvirlerini derin işleyerek hem yapmakta hem de sergilemektedir. Yine Karagöz Hacivat gösterileriyle yurt dışında da gösteriler sergilemiştir. Hatay’da yaşayan Mansur Erk, burada çocuk tiyatrosu alanında da oyunlar sahnelemektedir.
YÖNETMEN
ORHAN KARATAŞ
1958 Hopa/Artvin’de doğu. Rize’de başlayan eğitim hayatı; Üniversitede İngilizce ve Arkeoloji bölümleri ardından 1984yılında A.Ü. DTCF Tiyatro Bölümünden mezuniyetle son buldu.
1978-82 yılları arasında AST’da oyuncu olarak çalıştı. Okul bitiminde Adana Devlet Tiyatrosuna Sahne Amiri olarak atandı. 1989 yılında geldiği Ankara Devlet Tiyatrosunda ise birçok oyunda Sahne Amiri, Turne İdarecisi, Reji Asistanı, Oyuncu, Müdür Yardımcısı ve Dramaturgluk görevlerinde bulundu. Genel Müdürlük bünyesindeyse Basın Yayınbirimlerinde görev aldı. Halen Başdramaturgluk biriminde çalışmakta ve Hacettepe Üniversitesi Sahne ve Gösteri Teknolojileri Bölümünde dersler vermektedir. Orhan Karataş’ın D.T. repertuarında bulunan iki oyunu yanında bu oyun, üçüncü oyun yönetmenliği denemesidir.
 
OYNAYAN
T. MURAT DEMİRBAŞ
1974 Sivas doğumlu sanatçı, Anadolu Sanat Ortamı adlı toplulukta amatör olarak tiyatro yaşamına başladı. 1993 yılında ODTÜ Felsefe bölümüne kayıt yaptıran sanatçı aynı yıl AST’ın açtığı sınavları kazandı. 1994-95 yılında ‘Bir Halk Düşmanı’ adlı oyunla AST’da profesyonel tiyatroya adım attı.
‘Pazar Keyfi’, ‘Jan Dark Davası’, ‘Bir Ceza Avukatının Anıları’ gibi oyunlarda oynadı. 1995 yılında Ankara Üniversitesi D.T.C.F Tiyatro-Kuram bölümünü kazandı. Mamak Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nu kurup 3 sezon sanat yönetmenliğini yaptı. Daha sonra çalışmalarına Ankara Ekin Tiyatrosu’nda devam ederken ‘SAHNE’ adlı tiyatro, opera-bale dergisini yayımlamaya başladı.
Sahne Dergisi Ankara Sanat Kurumu “Jüri Özel Ödülü”ne ve İsmet Küntay “Basın Ödülü”ne layık görüldü. Ekin Tiyatrosu’nda ‘Vatan Kurtaran Şaban’ adlı oyunda “Mısta” rolüyle 2006 yılı Sanat Kurumu “En iyi Erkek Oyuncu” ödülünü aldı. Antalya Büyükşehir Belediye Tiyatrosu’nda sahneye koyduğu aynı oyunla Direklerarası Tiyatro Ödülleri’nde “En İyi Yönetmen” ödülünü aldı.
2010-2011 tiyatro sezonunda Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu’nda ‘Eşeğin Gölgesi’ adlı oyunu sahneye koydu. Aynı yıl Ankara Tiyatro Fabrikası adlı toplulukla Avrupa’da oynadığı ‘Belden Aşağı Tesellisi’ adlı oyundaki performansı ile Direklerarası Tiyatro Ödülleri kapsamında “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü aldı.
Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı ‘Kerbela’ ve ‘Cesaret Ana ve Çocukları’ adlı oyunlarda oyunculuk yapan Demirbaş’ın halen Ankara Sanat Kurumu ve ASSİTEJ Türkiye Merkezi Yönetim Kurulu üyeliği devam etmektedir.
Demirbaş 2013-2014 tiyatro sezonunda Antalya Devlet Tiyatrosu’nda “Kurtuluş” adlı oyunu sahneye koydu. Aynı sezon Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu’nun (OBKT) 50. yılı kapsamında “Bir Şehnaz Oyun”u, Ankara Halk Tiyatrosu’nda “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” adlı oyunu sahneye koydu.
2015-16 tiyatro sezonunda Nuri Pakdil’in “Umut” adlı oyununu Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahneye koydu. 2016-17sezonunda Van Devlet Tiyatrosu’nda “Hıdrellez” adlı oyunu yönetti.
2014-2016 yılları arasında Devlet Tiyatroları Sanat İletişim Koordinatörlüğü görevini de üstlenen DEMİRBAŞ; farklı gazete ve dergilerdeki yazılarının yanında halen SAHNE Dergisi yayın yönetmenliğine devam etmektedir.
Tek kişilik bu oyunda oyuncu olarak T. Murat Demirbaş yirmi yıllık sahne deneyiminden damıttıklarını seyirciyle paylaşıyor. Zaten bu projenin belki de en özel yanı bir tiyatro olayının çok üzerinde büyük bir sorumluluğa ve misyona sahip olmasından kaynaklı. Bu yüzden de bir tiyatro oyunundan çok daha öte bir sanat olayı.
 
 


ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM