Gerçek Edebiyat

Dünyanın en zor işini yapan, ölmeden toprak altına girip bir lokma ekmek için çalışan yüzlerce işçinin ateşler ve dumanlar içinde kavrularak öldüğü, öldürüldüğü gün bugün.

Soma, ateşler ve dumanlar içinde.

Türkiye ateşler ve dumanlar içinde.

Bütün namuslu yürekler ateşler ve dumanlar içinde.

Ne bu?

Soygunlardan soygunlara savrulan, bütün şiiri yok edilmiş, en ağır, en derin ihanetlere uğratılmış bir güzel ülkenin ölüme itilişinin göstergesi mi?

Ne bu?

Bütün kuralların, yasaların, tüzüklerin paraya kurban edildiği, nesnelerin insanlaştırıldığı, insanların nesneleştirildiği, bütün alanların can pazarına dönüştürüldüğü bir cehennem oyunu mu?

Evet, yüzlerce yüzlerce öldüler.

Onlar ki, karıncalar kadar çoktular ve çalışkandılar.

Onlar ki, çalışarak ekmeklerini kazandılar, çalışırken can verdiler.

Onlar ki, doğa kadar namusluydular.

Ey sevgili, güzel Türkiyem, ne günlerdesin güzel umutlarla dolu.

İrfan Yalçın

(Aydınlık)