Gerçek Edebiyat

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Sivas Katliamının 14 firari sanığı hakkındaki kırmızı bültenlerin 2002 ile 2009 yılları arasında, yani katliamdan 10 yıl sonra çıkarıldığını bildirdi.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın soru önergesine verilen yanıtta Sivas davasının firari 14 sanığı hakkında çıkartılan kırmızı bültenlerden en eskisinin katliamdan ancak 10 yıl sonra çıkarıldığını gösterdi.

Ergin’in verdiği bilgilere göre, firarı 14 sanığın isimleri ve haklarında çıkarılan kırmızı bültenlerin tarihleri şöyle: Vahit Kaynar (2008), Ethem Ceyhan (2005), Ömer Demir (2006), Alim Özhan (2009), Eren Ceylan (2008), Adem Bayrak (2003), Sedat Yıldırım (2002), Mehmet Yılmaz (2002), Adem Ağbektaş (2002), Murat Sonkur (2004), Metin Ceylan (2002), Harun Kavak (2002), Süleyman Toksun (2005), Hayreddin Yeğin (2007).

Diğer yandan 9 sanığın Almanya’dan iadesi talepleri ise daha geç tarihlerde yapıldı nedense.. Bu sanıklardan Sedat Yıldırım, Mehmet Yılmaz, Adem Ağbektaş, Murat Sonkur için 2003’te; Ethem Ceyhan, Ömer Demir için 2007’de; Eren Ceylan, Vahit Kaynar ve Adem Bayrak için ise 2006 yılında Almanya’ya iade talebi gönderildi.

Adalate Bakanı bu konuda eksik belge olmadığını söyledi:

“Son olarak, bakanlığımızdan üç kişilik teknik bir heyetin katımıyla, 14-15 Şubat 2012 tarihlerinde Almanya Federal Adalet Dairesi’nde yapılan görüşmelerde, iade taleplerimizin reddi gerekçelerinden olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngörülen haller, iadesi talep edilen kişilerin iltica statüsünün önemi, askeri mahkeme veya asker hâkimin katıldığı mahkeme tarafından verilen mahkûmiyetler ve terör örgütüne üye olma halleri tek tek ele alınmıştır. Şahısların iade talebi süresince ‘Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 12/2 maddesinde öngörülen bütün bilgi ve belgeler Almanya yetkili makamlarına süresinde iletilmiştir. Şimdiye kadar bilgi-belge eksiği ve süreye uymama nedeniyle reddedilen iade talebimiz bulunmamaktadır. İzah edildiği üzere, şahısların iade edilmesi için yapılması gereken tüm işlemler süresi içinde yapılmış ve titizlikle takip edilmiş olup, halen de özenle takip edilmektedir.”

Alman makamlarının iade taleplerine olumlu yanıt vermemesi ise Sivas Katliamı sanıklarına kapıları hemen açmaları nedeniyle oluşan soru işaretlerini daha da çoğalttı. Alman vakıfları ve akademi(syen)lerinin ülkemizdeki Alevi vatandaşlar üzerinde özel bir ilgisi bulunduğunu ise herkes biliyor. Bu açıdan da iade taleplerinin bir an önce olumlu olarak yanıtlanmaması karanlık bir nokta olarak kalıyor.

Gerçekedebiyat.com